Ey muhafazakarlar, ey modernler… Ben Zara olayına sizin baktığınız gibi bakamıyorum

16 Aralık 2023
Zara reklamı tüketici baskısı nedeniyle geri çekti

Günlerdir “Zara” reklamına bakıyorum….

Hani şu giysiler sunulurken arkada görünen görüntüler. Kefen içinde ölü insan bedenlerini hatırlatan.

Tam onlara bakarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yahudilerin “Hanuka Bayramı”nı kutlama mesajı geldi önüme…

Zara reklamına karşı başlatılan kampanyaya bir kere daha baktım.

Bir araya gelmeyecek gibi görünen bir trol ordusu veryansın ediyordu Zara’ya…

Ve gördüğüm tablo şuydu…

Müslümanlar ve solcular ne diyor?

Müslümanlar ne diyor?

Vay Zara Gazze’deki insanlık dramıyla dalga geçiyor…

Solcu ne diyor?

Kafada Marksizmin 150 yıllık nakaratı var ya…

“Kapitalistler kârlarını maksimize etmekten başka şey düşünmez…Gazze’deki katliamı bile bunun için kullanıyor…”

İşte onu diyor…

Modernler ve güya sanat severler, onlar ne diyor?

Modernler diyor ki…

“Ne yani her Zara giydiğimde gözümün önüne hep Gazze’deki insanlık dışı dramları mı getireceğim…”

Ben de diyorum ki bütün bunlar var ya…

Bunların hepsi 20. Yüzyılın kafamıza soktuğu ve asla kurtulamadığımız hurafelerden başka şey değil.

Klişe bunların hepsi…

Hiçbiriniz 21”inci Yüzyıla giremediniz…

Ama…

Tasarımcılar 21. Yüzyıla girdi.

Kendini aydın, aktivist, fikir sahibi, influencer zannedenler…

Muhafazakâr, İslamcı, Milliyetçi, Ulusalcı, Modern zannedenlerin çoğu ne yazık ki 20. Yüzyılda kaldı…

Bir Müslüman bulsam ona şunu soracağım

Arkadaş daha dün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sordular:

“Somali Cumhurbaşkanının oğlunun yargılanmadan memleketine gönderilmesi konusunda ne düşünüyorsun?

Tam adresi değil mi…

Başka kime sorulacaktı ki…

Ama o gazetecinin aldığı cevap ne oldu?

“Gündem Filistin…”

Sonra da saptırdılar dedi…

Neymiş, orada bulunmalarının nedeni “Filistin” konusuymuş…

Ee Zara ne diyor size o reklamla?

O zaman buyurun…

Zara size “Gündem Filistin” diyor…

Zara bu reklamla diyor ki;

Ey Avrupalı, ey benden alışveriş eden insan, ey benim ürünümü giyen sevgili tüketicim…

Gündem Filistin ve ben size bunu üzerinize giydiğiniz elbise ile bile anlatıyorum.

Gelelim o solcu arkadaşa, Zara onlara ne diyor?

Hani diyorlar ya o demode Marksist bakışları ile…

Kapitalistin amacı kârını maksimize etmektir…

İyi de adam bunu İslamcının, modernin, milliyetçinin, ulusalcının tepkisini göze alarak yapıyor.

Onlar da müşterisi onun.

Bırakın kârını yükseltmeyi, müşteri kaybetme riskini göze almış…

Kârını maksimize etme değil, minimize etme riski var.

Hiç bu yanıyla bakabildin mi konuya…

Benim de Erdoğan’a oy veren insanlara sözüm var

Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy veren insanlara…

Bu reklamı yapan şirket nerenin şirketi?

İspanya’nın değil mi…

Yani bugün Batı dünyasında Gazze’deki olaylara en tepkili, en hassas, an insancıl tepkiyi gösteren Katolik Hıristiyanların yaşadığı ülke……

Daha dün Erdoğan şunu demedi mi bu ülke için;

“Batı’da bir tek İspanya cesur davrandı” diye…

Hepimize söylenecek lafım da şu olacak

Unutmayalım ki Zara işte o ülkenin çıkardığı ve bana göre 21. yüzyılın en başarılı tasarım ve kitlesel giyim şirketi…

Her mağazasına girdiğimde şu yaşıma bile uygun ve bugünkü bütçemin elverdiği ürünleri bulabildiğim tam bir 21. yüzyıl şirketi.

Bir parantez açıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diyeceğim ki

(Unutmadan burada bir parantez açıp tam yeri gelmişken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da bir iki hissiyatımı ileteceğim.

Türkiye bundan 15 yıl önce işte bu İspanya ile Medeniyetler İttifakının eş başkanıydı. Biri, yani İspanya… Batı dünyasının İnsan Haklarına, inançlara, demokrasiye en saygılı ülkelerinden biri.

Öteki de benzer özelliklere ulaşmak vaadiyle iktidara gelmiş ve ilk 5 yılında buna sadık kalmış bir Müslüman siyasetçinin ülkesi… Bu anlaşma baştaki bu ideallere uygun biçimde sürdürülseydi bugün dünya neler kazanırdı hiç düşündünüz mü… Bir de şu soru var: Son 15 yılda bu idealleri kim bir yana bıraktı? Kim?..)

Bayanlar baylar artık 21. yüzyıldayız

Neticede artık 21. yüzyıldayız…

Bu yüzyılda önümüze çıkan sorunlara 20’inci yüzyılın köhnemiş bakış açıları, şablonları, hurafeleri ile tepki vermeye kalkarsak…

Bu yüzyıla ait hiç bir şeyi anlayamıyoruz demektir ve anlamıyoruz zaten.

Böyle olunca da bugün bütün dünyada hep birlikte yaptığımız gibi bir Amok koşusuna başlarız…

Ve sonuç olarak karşımıza 20’inci yüzyılın ilk 30 yılından 1945 yılına kadar insanlığı altüst eden o rejimler çıkar.

Ham de halkın desteği ile gelirler dünyayı batırmak için…

Louis Vuitton neden Pharell Williams’ı yaratıcı direktör yaptı?

Bugün dünyayı anlayabilen tek insan türü galiba tasarımcılar.

İşte onun için Louis Vuitton gibi 20. yüzyıla ait 150 yıllık bir marka, 21. yüzyılda kreatif müdürlüğüne Pharell Williams gibi bir HipHop sanatçısını getiriyor.

21. yüzyıla hazırlandığımız yıllarda Benetton’un fotoğrafçısı Oliviero Toscani’nin…

Yine 21. yüzyılda Vogue İtalya dergisinin şimdi artık hayatta olmayan genel yayın yönetmeni Franca Sozzani’nin moda dünyasına getirdiği devrimci acıtıcı yaklaşımları bir hatırlayın…

Moda sadece moda değildir diyen o anlayışı…

Dayak yiyen kadınları, Meksika Körfezindeki tanker kazasından sonra kirlenen denizleri, hayatı katrana bulanan kuşları, plastik cerrahiden mahvolmuş kadınları Vogue gibi, klasik estetiğinin müesses nizamını yıkacak şekilde kapağına kadar taşıyabilen, siyah ve başka ten rengine sahip insanların da tasarımın estetiği haline gelebileceğini bize anlatan o insanları aklınıza getirin.

Zara işte bunu yapıyor.

Ama 20. yüzyıldan kalma öylesine güçlü bir dinci-milliyetçi-modern-muhafazakâr ret bloku çıktı ki karşılarına…

Onların bile gözü korktu.

Dünyanın sonundaki cinayette iki cümle var ki…

Bugünlerde Disney Plus’ta büyük bir ilgiyle izlediğim “Murder at The End Of The World” adlı bir dizi var.
Tam bir “Yapay Zeka” ve “Metaverse” dönemi Thriller”ı.

Aslında konusu Agathe Christie’nin geçen yüzyıl hepimizin hafızasına kaydettiği “On Küçük Zenci” romanınınkinden farklı değil.

İzlanda’nın ortasında buzullar içindeki bunker gibi bir otelde insanlar tek tek öldürülüyor.

Ama olay tam olarak bu yüzyılın dili ve kültürü ile anlatılıyor.

O diziden iki cümle aklımda kaldı.

Birincisi dizinin Elon Musk kadar güçlü hayali teknoloji patronunun “Yapay zekadan” bahseden davetlilerine “Biz yapay zeka demiyoruz, alternatif zeka diyoruz” deyişi.

Hiç fena bir fikir değil.

Vicdan çöpçülerine tokat gibi bir cümle

Ama beni asıl etkileyen cümle dizinin iki genç hacker dedektifinden birini şu sözü oldu:

“Vicdan temizlemek yüzleşmekten daha kolay ve daha korkakça bir şeydir” diyor.

Evet kabul edelim ki bu ülkenin Müslümanı da, Milliyetçisi de, Ulusalcısı da, moderni de kolay yolu seçiyor…

Vicdan temizlemeyi…

Zara gibi devrimci şirketlerse “yüzleşmeyi” öneriyor…
Her gün yüzleşmeyi…

Üstümüzdeki elbise ile, reklamda arkada gördüğümüz kefen içindeki insanlarla…

Ne yazık ki karşımızda hâlâ güçlü bir 20. yüzyıl hayaleti var

Ama ne yazık ki karşılarında hâlâ 20. yüzyıl insanların kızgın demirle alnına kazdığı klişeler ve hurafeler var…

Coca Colayı boykot et…

Starbucks’ı taşla, hatta pompalı ile tara…

Trol çeteleri haline dönüşüp Zara reklamlarına saldır…

Adalet Bakanına soramadığın sorunun hıncını Zara’dan çıkar…

Ee ne de olsa Adalet Bakanı 21. yüzyılın ilk 20 yılına hakim olan yeni ahlakımızın demir kanununu yazdı:
Gündem Filistin…

Bunları görünce de gözümün önüne Ahmet Hakan’la birlikte gittiğimiz Umre sırasında Mekke’de kahve aldığımız Starbucks geliyor…

Diyemiyorum ki kendi ülkemde Starbucks’a pompalı tüfekle dalan o adama;

Kardeşim Mekke’deki o Starbucks’ı protesto eden bir tek Müslüman Suudi kardeşimiz yok.

Sen neden böylesin…

Ya benim gündemim, benim gündemim ne?

Hayır benim gündemim onların Filistin’i değil.

Benim meselem 1400 İsrailli kadını çocuğu öldüren Hamas’a destek vererek vicdan temizliği yapmak değil…

Ben iki tarafta da öldürenden yana değilim, ikisinden de yana olamam…

Ben iki tarafın da öldürdüklerinden, katlettiği sivillerden, çocuklardan, insanlardan yanayım.

O çocuklar benim meselem…İşte onlar benim gündemim.

Ve o çocukların bedenlerinde sadece Netanyahu’nun kanlı ellerinin izini görmüyorum.

Hamas’ın kanlı ellerinin izi de var o kefenlerin üzerinde.

O nedenle Zara olayına farklı bakıyorum…

Gündeminiz samimi olarak Filistin’se eğer;

Siz de bir kere böyle bakmayı deneyin…

Belki de mazlum Filistin halkının yanında olmanın en samimi yolu budur…

Ve o barış sağlanıncaya kadar bırakalım da 21. yüzyılın Zara gibi şirketleri vicdanımızı rahatsız etmeye devam etsin.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.