Önümde Türkiye’nin en ciddi araştırma kuruluşlarından biri olan Panaroma’nın Temmuz ayı anketi duruyor.
Sonuçlar çok ilginç…
Meseleye “Bugün seçim yapılsa AKP yüzde kaç, CHP kaç alır” açısından bakmıyorum.
Çünkü seçime daha dört yıl var ve bugün yapılan anketlerin pek anlamı yok.
Ama trendler ilgilendiriyor beni…
Cevabını merak ettiğim soru da şu:
Temmuz ayında toplumda ne oldu? Bu olaylar temmuz ayı kamuoyu araştırmalarına nasıl yansıdı?
Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı son 4-5 yılın artık kronikleşmiş sorunu.
Peki bunun dışında yeni olay ne vardı?
Cumhurbaşkanının emriyle AKP Grubu sokak hayvanlarının öldürülmesi kanununu Meclis’ten geçirdi.
Ne diyordu Cumhurbaşkanı bunu savunmak için?
“Halkın arzusunu yerine getiriyoruz…”
Bir başkası Kayseri’de başlayan ve Anadolu’ya, sınırımızdaki ÖSO’culara yayılan göçmen karşıtı olaylar.
Ne deniyordu?
“Bunlar dışardan gelmiş provokatörler…”
Ve ayın son günlerine doğru…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze konusundaki tutumu daha da radikalleşti.
Sonunda bu Hamas lideri Haniye’nin öldürülmesiyle bir günlük milli yas ilan edilmesi ve bayrakların yarıya indirilmesi kararı oldu.
İktidar medyası ve sözcüleri bu konuya öyle ağır bir propaganda baskısı ile girdi ki…
Sanırsınız Gazze konusunda iktidarın arkasında büyük bir halk desteği var…
Ve önceki gün temmuz ayı araştırmasının sonuçları geldi:
(*) BİRİNCİ PARTİ: CHP Yüzde 35.4
(*) İKİNCİ PARTİ: AKP Yüzde 31.8
(*) ÜÇÜNCÜ PARTİ: DEM Yüzde 10.3
(*) DÖRDÜNCÜ PARTİ: MHP Yüzde 6.7
(*) BEŞİNCİ PARTİ: ZAFER Yüzde 5.3
(*) ALTINCI PARTİ: YRP Yüzde 3.5
(*) YEDİNCİ PARTİ : TİP Yüzde 1.8
(*) SEKİZİNCİ PARTİ: İYİ PARTİ Yüzde 1.7
(*) DİĞER: Yüzde 3.5
Bu sonuçları Panaroma’nın Haziran ayı sonuçları ile karşılaştırdığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
Gazze konusunda Türkiye’nin neredeyse savaşa girmesini bile isteyen üç parti AKP, MHP ve YRP oy kaybetmiş.
Hayvanların öldürülmesi yasasına oy veren AKP ve MHP oy kaybetmiş.
Türkiye’ye altı milyon göçmenin gelmesine yol açan politikaların sahibi AKP oy kaybetmiş.
AKP’nin 14 Mayıs 2023 gününden bu yana oy kaybı 5 puana yakın.
Buna daha önce kaybettiği 10 puanı da eklerseniz kayıp neredeyse 15 puanı bulmuş.
Temmuz ayında oyunu yükselten partiler hangileri?
CHP, DEM ve Zafer partisi…
Peki Temmuz ayında oyunu en fazla hangi parti arttırmış?
“Haniye için ilan edilen Milli yas bizim yasımız değildir. Cumhurbaşkanı ve etrafındaki İhvancıların yasıdır” diyerek buna karşı çıkan Ümit Özdağ’ın partisi (Haniye anketçiler sahadan döndükten sonra öldürüldü. Ancak Ümit Özdağ Gazze konusundaki politikaya muhalefetini aylardır söylüyor).
Evet temmuz ayının önümüze koyduğu sosyolojik tablo budur…
Gazze politikası, bayrağın yarıya indirilmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Karabağ ve Libya’ya nasıl gitmişsek İsrail’e de gideriz” sözleri Türk halkının çok azının benimsediği bir angajmanın ifadesidir.
İsterseniz size bunun en çarpıcı ispatını da vereyim.
Asal şirketi geçen ayın sonunda27 Temmuz günü “Türk halkının sorunları” anketinin sonuçlarını yayınladı.
Bu listenin ilk 15 sorun maddesinde “Gazze ve Filistin savaşı” yok.
Peki başı boş sokak hayvanlarının yarattığı sorun halkı ne kadar düşündürüyor?
Hemen söyleyeyim:
Yüzde 0.5…
Evet başı boş sokak köpekleri sorunu listenin 9’uncu sırasında ve halkın sadece sadece yüzde 0.5’i bunu sorun sayıyor…
Ya birinci sırada ne var?
Yanılmadınız, ekonomi ve hayat pahalılığı… Halkın yüzde 65’i bunu bir numaralı sorunu sayıyor.
Ya 2 numara?
Yine yanılmadınız: Mülteciler.
3 Numara adaletsizlik.
4 numara işsizlik, 5 numara Yeni Maarif vekilimizin tarikatlı, dernekli Maarif müfredatı sorunu.
Yani eğitim.
Bir de halkın yüzde 6.6’sı var ki “Her şey sorun” diyor.
Geçen ay medyalarına, TBMM’deki kavgalara, iktidarın en ateşli hatiplerinin belagatına bakarsak iktidarın ilk dört sorunu şu:
BİR NUMARA: Haniye’nin öldürülmesi
İKİ NUMARA: Sokak hayvanlarını öldürmek
ÜÇ NUMARA: Instagram
DÖRT NUMARA: EV zencileri
Böyle olunca da halkın ilk dört sıradaki sorununu çözmek yerine gidip Haniye için bayrağı yarıya indirmek, İsrail’e asker göndermek ve sokak hayvanlarını öldürmekle uğraşıyor.
Anadolu Ajansı 1 Ağustos Perşembe günü bütün dünyaya yayınladığı İngilizce bülteninde şu haberi geçti:
“Türkiye Haniye’nin öldürülmesi nedeniyle bir günlük yas ilan etti.”
Aynı gün çok kısa süre sonra şu ikinci haberi okuduk:
”Pakistan, Hamas liderinin katledilmesi nedeniyle milli yas ilan etti.
Bizimkinin başında “milli” kelimesinin olmaması dikkatimi çekmişti.
Pakistan’la ilgili haberden sonra Anadolu Ajansının öteki Müslüman ülkeler ve Filistin halkına destek veren başka ülkelerden gelecek “milli yas ilanı” haberlerini beklemeye başladım.
Bugün 8 Ağustos…
Aradan 7 gün geçti.
Türkiye, İran ve Pakistan’dan başka Haniye için milli yas ilan eden başka hiçbir devlet çıkmadı.
Birçok ülke İsrail’i kınadı…
Ben de kınadım.
Ama bizden, İran’dan ve Pakistan’da başka kimse Haniye için bayrağını yarıya indirmedi.
Müslüman ülkelerin neredeyse tamamı gibi ben de gönlümdeki Türk bayrağını yarıya indirmedim.
Yukarıda yazdıklarım Türk halkının da indirmediğini gösteriyor.
Türk halkı daha bu olayın başında ne düşündüğünü bütün anketlerde açıkça ortaya koymuştu:
Filistin halkına destek çıkın, ama Hamas’ın arkasında durmayın.
Evet somut mesaj buydu…
Şimdi önümüzde çok daha kritik bir sorun var.
Hamas yeni lider olarak Yahya Sinvar’ı seçti.
Kimdir Sinvar?
7 Ekim’deki 1500’e yakın İsrailli kadın, çocuk, yaşlı insanın öldürülmesi, cesetlerinin kamyonetlerde sürüklenmesi emrini bizzat veren ve uygulatan Hamas militanı.
7 Ekim günü Türkiye de o saldırının “terör olayı” olduğunu kabul etmişti.
Ancak Netanyahu’nun sonraki insafsız saldırısı ve katliamı Sinvar’ı bir süre unutturdu.
Oysa şimdi Hamas’ın 1 numarası olarak ön plana çıkıyor.
Ne var ki 7 Ekim’deki saldırı da bir terör olayı olarak tarihte yerini aldı.
Şimdi önümüzdeki soru şu:
İktidar Sinvar’ı da davet edip Meclis’te konuşma yaptıracak mı?
Ahmet Davutoğlu iktidara Haniye’yi davet edip Meclis’te konuşturmayı teklif etmişti.
Allahtan Ankara’da hala makul insanlar olmalı ki devreye girdiler ve Mahmud Abbas davet edildi.
Doğrusu da buydu.
Eğer o son makul insanlar hala sözünü geçirebiliyorsa…
Bundan böyle Filistin politikamızı Mahmud Abbas’ın üstünden sürdürürüz.
Tehdit, şantaj, hakaret, “Bir gece ansızın gelebiliriz” politikası, tıpkı Suriye, Mısır, Suudi Arabistan, BAE politikaları gibi duvara çarptı.
Türkiye artık Filistin denkleminin tamamen dışında.
Oysa başlarda bu konuda çok etkili bir rol oynayabilirdi ama o rol yine belagat şehvetine feda edildi.
Şimdi, Sinvar gibi birinin lider olarak seçilmesinden sonra çözümü makulde arama zamanı geldi artık.
Adres Mahmud Abbas’tır…
Sadece o…
Asıl Hamas Sinvar kararından vazgeçmezse İhvan’ın dünyadaki son bayrağı yarıya indirilmiş olur.
Bana gelince Mahmud Abbas 15 Ağustos günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’inde konuşurken ben de televizyonumun başından onu alkışlayacağım.
Çünkü Filistin halkının hak ettiği barışı belagat şehvetine kapılmış radikallerin değil makul insanların sağlayabileceğine inanıyorum.
Aynı şekilde, katil Netanyahu’ya da hak ettiği cezayı sandıkta İsrail halkının, dünyada da barışı gerçekten isteyen demokrat insanların ve onların adalet duygusunun verebileceğini görüyorum.
Salı günü Steve Buscemi ile ilgili yazımda eksik bir bilgi vermişim.
Yönetmenliğini Tolga Karaçelik’in yaptığı filmin Türk yapımcısı olarak sadece Alihan Yalçındağ’ın adını vermiştim.
Oysa sinema alanında yükselen genç bir Türk yapımcı daha var.
Sinan Eczacıbaşı.
Amerika’da Cinegryphon Entertainement kurucu ortağı.
Ayrıca iyi bir senaryo yazarı.
Onun ismini vermemem büyük haksızlık olmuş.
Düzeltir, özür dilerim.
20 Kasım 2024 - Son anket: Türk halkı böyle bir Milli Eğitim Bakanı istemiyor
19 Kasım 2024 - Yılın son profil analizi: Hakan Fidan’a elini veren kaç parmağını kaybeder?
17 Kasım 2024 - İşte o ünlü adamın aynı anda idare ettiği altı kadının isimleri
16 Kasım 2024 - Dün Bebek’teki Thomas Mann teknesinde Hasan Cemal’in beni ağlatan 285’inci sayfası
15 Kasım 2024 - A330 kulisi: Herkes ciddiyken sağdaki niye kahkahayla gülüyor