Prof. Beşir Atalay liderliğinde yapılan bir ankete göre halkın yüzde 85'i 'Dini anlamak için tarikatler gereklidir' görüşüne katılmıyor. Yüzde 90'a yakını 'Devlet laik olmalıdır' diyor. 'Devlette daha çok dindar insan olmalı' görüşüne katılmıyor.
Evet bu halk böyle bir Milli Eğitim bakanı istemiyor.
Bu yorum benim.
Ama aşağıda vereceğim rakamlar bana ait değil.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “kendi mahallesi”nden bir insanın başında bulunduğu bir anket şirketinin sonuçları.
Okuyunca siz nasıl yorumlayacaksınız merak ediyorum.
Milli Eğitim Bakanı tarikat konusundaki radikal tavrını geçen hafta iyice arttırdı.
Şimdi laikliği ve tarihi kendi kafasına göre yorumlamaya başladı.
Üstelik çocuklara doğru bilgileri öğretmekle yükümlü bir bakan olarak tarihimize ait uydurma hurafeleri yaymaya devam ediyor.
İşte tam böyle günlerde önümüze bir anket geldi. Anketi yapanlar öyle CHP’li, muhalif kişiler falan da değil.
Geçmişte AKP’den bakanlık yapmış, yıllarca iktidar partisine yön veren anketleri yapan bir insanın başında olduğu şirket bu…
“Ankara Sosyal Bilimler Vakfı…”
Evet başında Prof. Beşir Atalay var.
Yanında dört isim:
Ömer Demir, İbrahim Dalmış, A. Ömer Toprak, Cem Eyerci…
İki günden beri bu anketin kimliklerle ilgili sonuçları tartışılıyor.
Anket şunu ortaya koyuyor.
Türkiye’de kendini “modern” olarak tanımlayan insanların oranı “muhafazakar” olarak tanımlayan insanlardan yüksek.
Bu bana göre 1980’lerde Özal’la başlayan orta sınıfın yaygınlaşması sürecinin sonucu.
Anket 5618 kişiyle yapılmış.
Kendi payıma şöyle düşünüyorum.
Türkiye’de direk parti tercihi sorulmayan anketler daha temsili sonuçlar veriyor.
Bu da öyle bir anket.
Şu anki Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 2023’de göreve geldikten sonra ilk icraatlarından biri olan “Okullara tarikat sokulması” gibi velilerin küçümsenmeyecek bölümünün tüylerini diken diken eden kararından başlayacağım.
Ankette direk olarak “Tarikatların okullara sokulması hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusu sorulmamış..
Ama o sorunun cevabı hakkında ipucu verecek çok anlamlı ve iki ucu açık olmayan sorular sorulmuş.
Bence onların cevabı çok daha güvenilir ipuçları veriyor.
Ankette şu sorulmuş:
“Şu görüşe katılıyor musunuz? ‘Dini daha iyi anlayabilmek, yaşamak ve hissetmek için güvenilir bir cemaate veya tarikata bağlı olmak önemlidir…”
Şimdi sıkı durun.
(*) YÜZDE 84.8: “Hayır bu görüşe katılmıyorum” diyor.
Ya “Bir tarikat veya cemaat gereklidir diyenlerin oranı kaç?
Büyük harfle yazıyorum:
(*) YÜZDE 12.6…
Evet bakanın kendi mahallesinden gelen anket böyle diyor.
Sayın bakan….
Bu ülkede yaşayan her 10 vatandaştan neredeyse 9’u sizin bu tarikat tutkunuzu benimsemiyor.
Yani her 10 Türk vatandaşından sadece biri sizin gibi “tarikat destekçisi…”
Ben size tercümesini de yazayım.
Aynı araştırmada her 10 Türk vatandaşından yine 9’una yakını “Çocuklarımıza iyi bir din bilgisi önemlidir” diyor.
Ama tarikatları, cemaatleri, hocaları imamları sokmayın okula, diyor.
Çocuklara dini, ahlakı daha iyi öğretmek için tarikatlara ihtiyaç yok diyor açık açık…
Daha ne desin bu anne babalar, bu veliler size.
Madem din ve devlet konusunu açtık.
Mahalleden gelen bu araştırmanın öteki sonuçlarını da vereyim size…
Cevaplar:
(*) MODERNLERİN YÜZDE 89’u “Evet katılıyorum”
(*) MUHAFAZAKARLARIN YÜZDE 71.8’i “Evet katılıyorum”
Sayın bakan,
Bu sonucun anlamı çok çok açık.
Türk halkının ezici çoğunluğu laik bir devlet istiyor.
Ama siz geçen haftanızın tamamını “laikliği” tartışmakla geçirdiniz.
Cevaplar:
(*) MODERNLERİN YÜZDE 67.2’si: “Evet katılıyorum”
(*) MUHAFAZAKARLARIN YÜZDE 50.9’u : “Evet katılıyorum”
Sayın bakan,
Aynı anket toplumun yüzde 70’i, kendini “Dindar” olarak tanımlıyor ama, devlet dine karışmasın diyor.
Bu ülkenin velileri, anne babaları böyle düşünüyor, sizse tarikatları devletin içine sokmaya çalışıyorsunuz.
Cevaplar:
(*) MODERNLERİN SADECE YÜZDE 25.2’si: “Evet” diyor.
(*) MUHAFAZAKARLARIN YÜZDE 44.8’i: “Evet diyor.
Sayın bakan,
Sizin kendi mahallenizin muhafazakar insanlarının bile yarısından azı “Devlet yönetiminde daha çok dindar insan olsun” diyor.
Sizse sanki velilerle inatlaşır gibi her gün daha çok tarikatçıyı bakanlığa dolduruyorsunuz.
Ve hepimiz için en açıklı, en trajik ve en düşündürücü soruya halkın verdiği acıklı cevap:
(*) MODERNLERİN YÜZDE 66.4’ü :”Evet torpil şart”
(*) MUHAFAZAKARLARIN YÜZDE 58.8’i: “Evet torpil şart”
Sayın bakan,
Siz tarikatları, hocaları, imamları bakanlığa doldurmaya bir ara verin de…
Türkiye’de halkın düştüğü şu çaresizlik duygusuna bir cevap arayın.
Kendi mahallenizin size oy veren insanları bile niye “torpilsiz iş bulamam” duygusuna geldi?
“Dış güçler mi“ yarattı bu duyguyu…
Düşünebiliyor musunuz, o tarikatları soktuğunuz okullarda öğrenim yapan çocuklar işte bu çaresizlik ve umutsuzlukla mezun oluyor…
Ve siz hala “sözlü” sınavda ısrar ediyorsunuz.
Buyurun anket burada…
Davet edin Beşir Bey’i anlatsın size…
Bir de iyi bir tarih hocası bulun kendinize…
Geçen hafta “Osmanlı devletindeki milletlerin kopuşu İttihad ve Terakki ile başladı” gibi tuhaf bir şey söylediniz.
Ülkenin milli eğitim bakanının ağzından çıktı bu cümle…
Sayın bakan,
(*) Yunanistan bağımsızlığını 1821’de aldı. Osmanlı Devleti 1832’de İstanbul Anlaşması ile bağımsızlığını kabul etti. İttihad ve Terakki bundan 68 yıl sonra 1889’da kuruldu.
(*) İttihad ve Terakki’nin önde gelen siması Enver Paşa doğduğunda Yunanistan bağımsızlığının 60’ıncı yılını kutluyordu..
(*) Talat Paşa üç yaşındayken Romanya bağımsızlığını almıştı.
(*) Bulgaristan ayaklanması başladığında Cemal Paşa daha dört yaşına girmemişti.
Yani bugünlerde İlber Hoca’ya ve Murat Bardakçıya rastlamayın, fena fırça yersiniz…
Aman bunu bir daha kimseye söylemeyin, yoksa bu tarih bilgisiyle Milli Eğitim Bakanlığına torpille mi tayin edildiniz diye sorarlar.
25 Aralık 2024 - Türk halkı bu iki tuhaf kelimeyi 75 yıl sonra nasıl tersine çevirdi
24 Aralık 2024 - Başörtülü kadının kelepçelendiği gece Ankara ve Manisa’da yaşanan üç olay
21 Aralık 2024 - Bu 32 blucin efsanesinden kaçını tanıyorsunuz?
20 Aralık 2024 - 6 Aralık akşamı Fahrettin Altun’un adamları CNN rejisini neden aradı?