Kuşburnundan rezeneye siyasetin çay tarihçesi: Neden bir çay partimiz olmasın!
2018 ila 2021 arasında ortalama 240 bin ton kuru çay üretildi. 2022'de 209 bin ton, 2023'te 224 bin ton kuru çay üretimi yapıldı. 2022 Ocak-Kasım'da 9,9 bin ton olan çay ithalatı ise 2023'ün aynı döneminde yüzde 52,1 artarak 15,1 bin tona yükseldi.
Çay toplum olarak sabah kahvaltısından başlayıp günün her saati tükettiğimiz, vazgeçilmez içeceğimiz. Ülkemizde çay tarımı çok eski zamanlara dayanmasa da zamanla ülkenin en çok içilen ürünü haline gelmiş. Çay tarımının ülkemizdeki kısa tarihçesini ÇAYKUR’dan aldığım bilgiler eşliğinde sizlerle paylaşmak isterim:
“Türkiye’de çayın yetiştirilmesi konusunda ilk çalışmalar 1888 yılında başlatılmış, zamanın Ticaret Nazırı İsmail Paşa aracılığıyla Çin’den getirtilen tohumlar Bursa dolaylarında ekilmiş fakat olumlu sonuç alınamamıştır.
Batum ve havalisinde incelemeler yapan heyette bulunan Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi Müdür Vekili Ali Rıza Erten seyahat dönüşü 1917 yılında İktisat Vekaleti’ne verdiği raporda, Batum ve havalisinde çay ve narenciye yetiştiğini belirterek, aynı ekolojik şartların bulunduğu Rize ve civarında da çay bitkisi ve narenciye yetiştirilmesini önermiştir. Bu raporun önceleri dikkate alınmamasına rağmen 1924 yılında çıkartılan 407 Sayılı Kanun ile çay üretimi çalışmalarına başlanmıştır.
Çay tarımı deneme çalışmaları için Rize’de bahçe kültürleri istasyonu kurulmuş ve başına Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin getirilmiştir. Deneme çalışmalarının olumlu sonuç vermesiyle 1937 yılında Sovyetler Birliği’nden, Gürcistan kökenli 20 ton çay tohumu alınarak daha etkili çalışmalar yapılmış, 1939 yılında 30 ton, 1940 yılında 20 ton çay tohumu satın alınarak üreticilere dağıtılmıştır.
29 Mart 1940 tarihinde çıkarılan 3788 Sayılı Çay Kanunu ile çay tarımı ve üreticisi desteklenmiştir. Çıkarılan kararnameyle Araklı’dan Rusya sınırına kadar olan bölgedeki 30 bin dönümlük bir alan çay tarımı için ayrılmış ve Ziraat Bankası’ndan 5 yıl süre ile üreticilere faizsiz kredi verilmesi kararlaştırılmıştır. Elde edilen yaş çay yaprağı işlenerek Zihni Derin tarafından kurulan atölyelerde ilk kuru çay elde edilmiştir. 1942 yılında çıkarılan 4223 Sayılı Kanun ile çay ithalatı ve yurt içinde satılması devlet tekeline alınmıştır.
Giderek artan çay üretimi nedeniyle fabrika kurulması sorunu ortaya çıkmış ve 1947 yılında 60 ton/gün kapasiteli ilk çay fabrikası Rize Fener Mahallesi’nde işletmeye açılmıştır. Üretimin artmasıyla 5684, 6133, 6757 sayılı kanunlar ile da çay üretimi teşvik edilmiş ve çay plantasyonları artırılmıştır.”
Aslında çayın bizdeki deneme zamanları hariç üretim hikayesi 84 yıllık olmasına rağmen bu süre zarfında çok sevilmesine yol açmıştır.
Çayı o kadar sevmişiz ki dünyada en çok çay tüketen ülkeler listesinde ilk sırada yer alıyoruz. Sudan sonra en fazla tükettiğimiz içecek çay.
Ülkemizde çay üretiminin yüzde 64,6’sı Rize, yüzde 22,6’sı Trabzon, yüzde 10,6’sı Artvin, yüzde 2,1’i Giresun’da ve çok az bir miktarda da Ordu ilinde üretilmektedir. Üretimde asıl yükü taşıyan aslında ilk 3 ilimizdir.
Bölgede çay tarımını ortalama 200 bin çiftçi yapıyor. Bölgenin fındık ile beraber ana geçim kaynağı çay bitkisi.
Bu illerimizde yapılan çay tarımı zamanla artarak 2018 yılında 1 milyon 481 bin ton yaş çay üretimine kadar çıktı. Bu değer Cumhuriyet döneminin en yüksek üretim miktarı. Sonraki üç senede yaklaşık oranlarda üretim yapılmasına rağmen son iki yılda üretimde ciddi bir düşüş yaşandı. 2022 yılında 1 milyon 270 bin ton ve 2023 yılında ise 1 milyon 360 bin ton üretim yapıldı.
Ülkemizde üretilen yaş çay kurutulduktan sonra tüketiciye sunuluyor. 2018 ila 2021 yılları arasında ortalama 240 bin ton kuru çay üretildi. 2022 yılında 209 bin ton, 2023 yılında ise 224 bin ton kuru çay üretimi yapıldı.
Üretim artışının etkisi ile 2000’li yıllarının başında kişi başına 2 kilo civarında olan kuru çay tüketimi 2016 ila 2021 yılları ortalamasına göre 3 kilo civarında gerçekleşti. 2022 ve 2023 yıllarında ise yaklaşık 2,5 kilo civarında oldu. Bu kişi başına yarım kilo azalma size az gelebilir ama ülke nüfusunu düşündüğünüzde 45 bin ton çay yapıyor.
Ancak tüm bu güzel gelişmelere rağmen son iki yıldaki çay üretiminde düşüş olması bizi düşündürmeli.
Bu düşüşlerin etkisi bizi çay ithalatına yönlendiriyor. 2022 Ocak-Kasım döneminde 9,9 bin ton çay ithalatı 2023 yılının aynı döneminde yüzde 52,1 artarak 15,1 bin tona yükseldi. Aynı dönemlerde çay ihracatı ise 2022’de 5,8 bin ton iken 2023 yılında yüzde 15,1 azalarak 4,9 bin tona düştü.
İşin aslı, ülkemiz 2006 yılından beri çay dış ticaretinde de ithalatçı bir ülke. Son 18 senedir çay üretimindeki artışlara rağmen çay ithal eden bir ülke konumundan kendini kurtaramadı.
Son 21 senede Türkiye her yıl Sri Lanka, İran, Kenya, Hindistan, Hollanda ve Malawi gibi ülkelerden yaptığı çay ithalatına 480 milyon dolar ödedi. Sadece çay üretiminde yapılacak dokunuşlarla yarım milyar dolar paranın içerde kalması mümkün.
Hazır önümüzde yeni bir çay sezonu varken azalan üretim ve artan ithalata karşı şimdiden yeni tedbirler almamız gerekiyor. Biz yine çay içeriz de içtiğimiz çay yerli ve milli olmaz.
20 Kasım 2024 - TÜSEDAD ve USK verileri çatışıyor: Çiğ sütte kimin hesabı doğru?
17 Kasım 2024 - Mütevazı sofraların vazgeçilmezi tavuk ve yumurta artık lüks mü olacak?
15 Kasım 2024 - Süt üreticileri deli para kazanıyor (!)
13 Kasım 2024 - Ekim ayında yağış azaldı, tarımsal üretim için tehlike çanları çalıyor