Algoritması iyi olan kazansın! 

Kadın ya da erkek eş seçerken nelere dikkat eder? Yaşam tarzı, fiziksel özellikler, yaş, iyi sohbet, iyi seks, ekonomik durum ve daha onlarca kriter... Peki ağırlıkları ne olmalı? Belki algoritmalar bize yardım eder.

29 Mayıs 2024
Eş seçmek kolay değil, acaba onu da mı algoritmalara yaptırsak?

İlişkilerde yaş farkı konusu açılmaya görsün, sonsuz bir tartışma başlıyor. Bilmem “kendi yaşının yarısı artı yedi” testinden haberiniz var mı? Nereden çıktığı hâlâ gizemini koruyan bu kural, nesiller boyunca aktarılmış. Öyle ki herhangi bir kadın dergisini açtığınızda bu kuralla ilgili bir yazıyla karşılaşabilirsiniz. Bu kurala göre hesap yaptığımızda 22 yaşındaki birinin 18 yaşındaki biriyle çıkması sorun değil. 38 yaşındaki birinin 23 yaşındaki biriyle çıkması uygun değil, ancak 26 yaşındaki biri uygun olabiliyor.

Yaş aralığı söz konusu olduğunda erkekler ve kadınlar biraz farklı fikirlere sahipler. Bir online flört aplikasyonu olan OKCupid’de yürütülen bir araştırma kadın kullanıcıların kendileriyle aşağı yukarı aynı yaşta (ya da belki bir iki yaş büyük) erkekleri aradığını, erkeklerin ise kendi yaşlarından bağımsız olarak yirmili yaşların başındaki kadınları tercih ettiğini ortaya koyuyor. Bir nevi Acun veya Mehmet Ali Erbil olayı. Kadınlar küçük ve sabit bir yaş aralığını tercih ederken, erkekler genç bir sevgili fikrine o kadar kapılmışlar ki yaşları ilerledikçe daha büyük bir yaş aralığını tercih ediyorlar.

Teoride kadınları anlayabiliyorum. Küçük bir yaş aralığını tercih etmek için pek çok neden düşünebiliriz. Birinin en sevdiği çocukluk televizyon dizisi Tatlı Cadı iken, diğeri “O da ne” diyorsa çiftin bağlanmasında problem olabiliyor. Diğer taraftan Stockholm Üniversitesi’nin Danimarka’da 50 yaşın üzerindeki kişiler üzerinde yaptığı bir araştırma eşleri daha genç olan erkeklerin eşleri benzer yaşta olanlara göre daha uzun süre hayatta kaldıklarını ortaya koyuyor. Bu durumda kadınlar mı haklı, erkekler mi? Bize en uygun yaş aralığını nasıl tespit edeceğiz?

Cevaba geçmeden hatırlatmak istiyorum, yüzyıllar boyunca evlilik ekonomik bir işlem, mülkiyetin değiş tokuş edilmesi ve meşru mirasçıların yaratılması yoluyla nesiller boyunca aktarımının güvence altına alınması için bir araç olmuş, esasen iki aile arasında yapılan bir sözleşme. Dünyanın bazı bölgelerinde hâlâ öyle. O tarihlerde Batı’da aşk, evlilik öncesi ya da evlilik dışı ilişkilerin alanı olarak karşılıksız, geçici ve romantik olarak algılanıyor. Evliliğe romantizmin enjekte edilmesi ancak Sanayi Devrimi sırasında gerçekleşiyor. Hatta örneğin Hindistan’da görücü usulü evlilikler hâlâ bir norm olmakla birlikte, nihai kararı giderek daha fazla gençler veriyor.

Modern hayatta işler bayağı değişiyor. Araştırmalara göre Amerika’da 10 çiftten 4’ü onları eşleştirmek için algoritmalar kullanan arkadaşlık uygulamalarında tanışıyor. Doğru eşi seçmek için her zamankinden daha uzun zaman harcıyoruz ve umutlarımızı, hayallerimizi ve kimliğimizi her zamankinden daha fazla o ilişkiye bağlıyoruz. Romantizm, arkadaşlık, profesyonel destek ve cinsel heyecan ihtiyaçlarını tek bir eş ile gidermeye çalışıyoruz. Bu kişiye “ruh eşi” diyoruz. Hem zamanımız kısıtlı, hem opsiyonlarımız fazla, hem beklentilerimiz yüksek. O halde gerçekten aradığımız özelliklere sahip o ruh eşini bir sürü opsiyon, yaş aralığı, karakter arasından nasıl seçeceğiz?

Benim gibi bir mühendis analitik bakış açısına sahipseniz çözüm basit: Aşk hayatınızı yönetmek için Excel ve Google takvim kullanın. Örneğin 20 dakikalık bir sırt masajı ya da birlikte bir tatil mi planlayacaksınız, bunu Google Takvime girmek iyi bir çözüm olabilir. Birden fazla sevgili opsiyonunuz mu var? Neden bir Excel Çalışma Sayfası açmayasınız? Çevrenizdeki potansiyel sevgili adaylarından hangisinin en iyi hayat arkadaşı olacağını bulmak istiyorsanız önce bir sevgili için ideal nitelikleri sıralayın, ardından bunları ağırlıklandırın. Örneğin harika seks, harika sohbetin yaklaşık üçte biri değerinde olabilir (veya size göre bu ağırlık değişebilir). Her kritere 1 ile 10 arasında bir ağırlık verebilirsiniz. Aradığınız ideal sevgiliye arkadaşlarınızın hayran olması mı önemli, ağırlığını 5 yap; akıllı olması mı önemli, ağırlığını 9 yap. Daha sonra her adayı özelliklerine göre puanlarsınız, bu sayıları ağırlıklarıyla çarparsınız ve sonuçları toplayarak nihai bir puan elde edersiniz. Yani bir sevgili edinme ve bir ilişkiyi sürdürme sürecini optimize etmiş olursunuz. Hatta abartıp SPSS istatistik programında analizler bile yapabilirsiniz. Ne de olsa optimizasyon, gerçek dünya sorunlarını matematiksel tekniklerle çözme girişimlerinden doğmuş. Artık bu yaklaşım sadece yönetim danışmanları tarafından şirketlerin daha iyi performans göstermesi için değil yaşam tarzı dizaynında kullanılıyor. Eğer diyet, egzersiz, uyku takip edilebiliyor, ölçülebiliyor ve düzene sokulabiliyorsa belki aşk ve seks de öyle olabilir. Yalnız iki aday aynı final skoru elde ederse ne olacak? O zaman da ikisiyle de görüşmeye devam eder, kararı 1 ay sonra tekrar değerlendirirsiniz, tabi bu arada onlar da sizi puanlandırıp liste dışı bırakmazlarsa. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimali her zaman var.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.