Çalıntı kimlikler, kırık kalpler: ‘Aşk dolandırıcılığı’ yükseliyor

Daha ilk günlerden aşk ilanı. Aylar boyunca uzaktan süren "ilişki." Kurbanın mahrem sırlarını ifşa etmesi, ruhen teslim hatta aşık olması. Önce küçük küçük sonra büyük miktarda istenen paralar. Başka karakterlerin de girdiği anlatı...

8 Kasım 2023
Flat lay white scary half face mask, keyboard and mouse on wooden table background in dark tone. Hacker, cybercrime, romance scam and online security concept.

Didem Arslan Yılmaz’ın programına katılarak, yerli ‘Tinder Avcısı’ olarak anılan Fenomen Mahir’e milyonlarını kaptırdığını söyleyen kadınlar bu hafta gündeme oturuyor. Sadece onlar mı?

Daha geçen sene Çanakkale’de 47 yaşındaki Zeynep T., 20 erkeği evlenme vaadiyle kandırdı, 5 milyon lira dolandırıldı. Gözaltına alındı. Başka bir mağdur Ayten K., dolandırıcısı Adem D.’nin kendisini müteahhit ve gazi olarak tanıtmasına inandı. Evlilik vaadiyle dolandırılan Ayten K.’nın 5,5 milyon lirası hiç oldu. Avusturya’da Nurullah Ş. tanıştığı kadınları önce lüks yaşamıyla etkiledi. Ardından da evlilik vaadiyle kandırdığı kadınlardan 6 buçuk milyon lirayı alıp sırra kadem bastı.

Şaşırdık mı, hayır! Ben “Online Flört Online Romantizm” isimli kitabımda da pek çok örnekle bu kandırmacalardan bahsetmiştim.

Örneğin New York Times’daki bir habere göre Kasım 2011 de 30 yıldır North Carolina Üniversitesi’nde  Fizik ve Astronomi Bölümü profesörü olarak çalışan Paul Frampton, Çekoslovakyalı bir mayo modeli Denise Milani ile online flört sitesi Mate1.com da tanışıyor. Daha sonra Bolivya’ya gerçek hayatta görüşmek için randevusuna giderken Denis Milani bavulunu unuttuğunu söyleyerek, hocadan yanında getirip getirmeyeceğini soruyor. Hocamız kıza güvenip “tamam” diyor. Ülkeye girerken bavulun uyuşturucu ile dolu olduğu anlaşılıyor ve profesörümüz hapse atılıyor. Bu tür birçok kandırılma  örneği mümkün. Siz siz olun şehir içinde bile kimsenin eşyasını şuradan şuraya taşımayın:)

İnternetin hayatımıza girmesi ile bu yeni “aşk dolandırıcıları” eğitimli-eğitimsiz, kadın-erkek, zengin-fakir demeden pek çok insanı hem maddi hem de manevi kandırıyor ve manipüle ediyor. İnsanların duygularını ve arkadaşlık ve aşk arzularını avlıyor.

Genellikle kurbanlarının güvenini kazanmak için arkadaşlık sitelerinde, sosyal medyada veya diğer çevrimiçi platformlarda sahte bir çevrimiçi kişilikle önce iltifatlarla işe başlıyor. Kurban duygusal olarak bağlandıktan sonra, dolandırıcı acil bir durum için ya da kurbanla şahsen buluşmak için ihtiyaç duyduğunu iddia ederek para ya da kişisel bilgi istemeye başlıyor. Aşk dolandırıcıları kurbanın gardını düşürüp uyarı işaretlerini görmezden gelmesini sağlayarak başarılı oluyor. Tabi bunun için para istemeden önce kurbanı bir dizi aşamadan geçiriyor.

Bu aşamalar genellikle şöyle cereyan ediyor: Daha çok erken bir aşamada aşk dolandırıcısı aşkını ilan ediyor. Kurbanla yakın ve özel bir ilişki istediğini belirterek ilişkilerinin arkadaşlık sitesinden anlık mesajlaşma, telefon ve e-postaya taşınmasını talep ediyor. İletişimleri haftalar, aylar ve hatta yıllar boyunca sık ve yoğun olarak devam ediyor. Bu arada kurban genellikle kendisiyle ilgili mahrem sırları ifşa ediyor hatta dolandırıcıya aşık oluyor. Bu aşamanın sonuna doğru dolandırıcı ön strateji olarak hediye (örneğin parfüm, cep telefonu) istiyor. Bu tür hediyelerin alınmasının ardından dolandırıcı küçük miktarlarda para talebinde bulunuyor ve bu talep daha sonra büyük miktarlara ulaşıyor. Bu bazen anlatıya başka karakterlerin dahil edilmesini de içeriyor. Örneğin bir “doktor” kurbanla iletişime geçerek sevgilisinin hayali hastane faturalarını ödemek ya da uçak biletini almak için para talep edebiliyor. Aşk dolandırıcılığı ancak mağdur dolandırıldığını öğrenip para vermeyi kestiğinde ya da dolandırıcı tüm iletişim kanallarından kaybolduğunda (ghosting) sona eriyor.

Nev Shulman’ın 2010 yılı belgeseli ve bunu takiben MTV’de 8 sezon yayınlanan televizyon programı bu sahte kimliklere inanarak yaşamlarını etkilemelerine müsaade eden, bu kişiliklere aşık olup fena halde kandırılan sıradan insanları konu alıyor.

Programın reklamı şöyle: “Çevrimiçi aşkından neden buluşamayacağınız konusunda bahaneler duymaktan yoruldun mu? Çevrimiçi ilişkinin doğru olup olmadığını öğrenmenin zamanının geldiğini düşünüyorsan yardımcı olabiliriz.”

Belgesel, fotoğrafçı “Nev” Shulman ile online “tanıştığı” Megan adlı genç bir kadın arasındaki ilişkiyi konu alıyor. Nev’in Megan’la ilişkisi, paylaştığı bilgilerdeki tutarsızlıklar ortaya çıkana kadar büyüyor öyle ki Nev Megan için gerçek hayattaki kız arkadaşından ayrılıyor. En sonunda kızın buluşmamak için yarattığı pek çok bahanenin ardından sürpriz bir ziyaret yaptığında aslında kızın tüm bu ilişkiden habersiz olduğunu, her şeyin evde canı sıkılan kızın annesi tarafından yapıldığını öğreniyor. Daha da yıkıcı olan kendisi ile paylaşılan fotoğrafların bile bir yabancıya ait olması. Ne yazık ki, hem kendi belgeseli hem de daha sonra yaptığı tv programındaki örnekler yaşanan travmaların devam etmesine engel olamıyor. Online flört uygulamaları ve sosyal medya sayesinde bu avcılar ağlarına düşürecek pek çok yeni kişi ile tanışabiliyor.

Tabii ki internette gerçek olmayanları gerçek gibi göstermek çok kolay. Özellikle yaş, evlilik, kilo, boy, kariyer hatta cinsiyet anlamında dürüst değiliz. Peki ama neden kandırılmaya bu kadar açığız?

Bunun en önemli sebebi, romantizm ve flört tamamen bambaşka bir şekle dönüşüyor. İnternette yaşanan ilişkilere  “sanal” desek de aslında gerçek duygularla yaşanıyor, gerçek beklentiler oluşuyor. Aralarındaki iletişim gerçeğin ta kendisi. Yaşanan aşklar, duygular gerçek dünyadaki ilişkilerdeki yoğunluğu taşıyor.

Tinder Yönetim Kurulu Başkanı 2020 yılında verdiği bir röportajda Tinder’ın 2012 yılındaki çıkışından itibaren 340 milyondan fazla indirildiğini belirtti.  Düşünün, bir pazarlama stratejisi olarak potansiyel eşleşme adayınız yaş, bölge vb filtrelerle önümüze seriliyor.

Tam da bu anda, milyonlarca kişi teknolojiyi kullanarak online buluşuyor, flört ediyor, ilişkilere başlıyor ve sonlandırıyor. Ben tüm bu karmaşada çoğunluğun umudunun gerçekten sevdiği, sevildiği ve derin bir iletişimi sağladığı “doğru kişi” yi bulmak olduğunu düşünüyorum.

Aşk dolandırıcılığının kökleri de sahtekârlığa dayanıyor. Bir uçta aşk dolandırıcısı reddedilme kaygısı yaşadığı veya kendine güveni olmadığı için başka birinin fotoğraflarını kullanarak profil oluşturuyor. Yani farklı bir kişiliğin arkasına saklanarak daha güvenli hissediyor. Diğer uçta antisosyal kişilik bozukluğu olan ve para için yalan söyleme ve başkalarını kandırma eğiliminde olan dolandırıcılar yer alıyor.

Sonuç olarak online tanıştığınız kişi inanılmayacak kadar iyi bir profil çiziyorsa inanmayın! Yakışıklı/güzel, zengin, başarılı insanların saatlerce internette yabancılarla sohbet edecek zamanları bulunmuyor. Aşk dolandırıcılığı mağdur için yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor, sadece para kaybı da değil. Bunun sosyal ve psikolojik yönleri daha önemli. Kurbanların yaşadıkları utanç ve mahcubiyet bir yana, aşkı bulma şansını kaybetmiş gibi hissedebiliyor veya gelecekte başkalarına güvenmekte zorluk çekebiliyorlar.

 

 

 

 

 

Daha ilk günlerden aşk ilanı. Aylar boyunca uzaktan süren “ilişki.” Kurbanın mahrem sırlarını ifşa etmesi, ruhen teslim hatta aşık olması. Önce küçük küçük sonra büyük miktarda istenen paralar. Başka karakterlerin de girdiği anlatı… Aşk dolandırıcıları kalplere sızma konusunda usta ama kurbanlar da artık eskisi kadar savunmasız değil. Sahte aşıkları deşifre eden bir televizyon programı bile var.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.