Kadınların regl dönemlerinde bilişsel yetilerinin azalmak bir yana arttığını gösteren yeni bir araştırma bu konuda yeniden düşünmek için bir fırsat sunuyor.
Bu hafta 10Haber’de bir haber yayınlandı. Bence hak ettiği ilgiyi ve saygıyı görmedi. Oysa yüzyıllardır kadınlar üzerine en önemli klişelerin oluştuğu bir konuda yeni bir gelişmeye işaret ediyordu. Haberde yer alan araştırmaya göre kadınların kafası regl döneminde çok daha iyi çalışıyor.
Regl dönemi kadın kendini iyi hissetmese de zihinsel becerlerinden bir şey kaybetmiyor, hatta tam tersine daha hızlı ve doğru karar veriyor. İngiltere’de UCL (University College of London) Spor, Egzersiz ve Sağlık Enstitüsü’nün bir araştırması, adet dönemi düzenli olan kadınların bilişsel becerilerinin arttığını saptadı. kadınların adet dönemlerinde diğer zamanlara göre daha az hata yaptığını, daha doğru ve hızlı karar verdiğini, zihinsel açıdan daha zinde olduğunu gösterdi.
Oysa yıllardır kadınların adet döneminde sevgililerine karşı hırçın ve kavgacı davrandığı klişesi yüzlerce kitaba, karikatüre, fıkraya konu oluyor. Sanki adet dönemi kadınlar için bir duygusal lunapark hız treni. Adet dönemi sırasında kadınların duygusal olarak dengesiz ve aşırı tepkisel olduklarına dair yaygın bir inanç var. Bu dönemde çikolata kesinlikle tek gıda ve eşler mümkünse ortadan yok olsun! Hatta bu klişe, kadınların bu dönemde işyerinde ve ilişkilerinde rasyonel kararlar alamayacakları düşüncesine yol açıyor. İş yeri demişken, adet dönemi sırasında kadınların konsantrasyonlarının düştüğüne ve iş performanslarının olumsuz etkilendiğine dair klişeler kadınların iş yerinde daha az verimli oldukları yanılgısını yaratıyor. Ne de olsa ağrılar stres ve gerginlik içinde bir kadının işyerinde ve ilişkilerde enerjik ve katılımcı olması beklenemez, öyle değil mi.
Peki bu klişelerin hiç mi bilimsel dayanağı yok. Tabi ki bu konuda çok çalışma var. Bu araştırmalar, kadınların adet öncesi dönemde uyku düzenlerinde bozulmalar ve öfke duygularında artış yaşadıklarını ortaya koyuyor. Özellikle hormonlardaki dalgalanmaların kadınlarda ruh hali ve anksiyete bozukluklarına nasıl katkıda bulunduğunu tartışıyor. Sonuçta Adet döngüsü sırasında, özellikle premenstrüel fazda (adet öncesi dönem), hormonal değişiklikler (özellikle östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmalar) bazı kadınlarda duygusal ve fiziksel belirtilere neden olabiliyor. Bu belirtiler arasında sinirlilik, ruh hali dalgalanmaları ve stres seviyelerinde artış olabiliyor. Ancak, bu belirtiler her kadında aynı şekilde ve aynı şiddette ortaya çıkmıyor. Premenstrüel Sendrom (PMS) adet dönemi öncesinde bazı kadınlarda görülen bir dizi fiziksel ve duygusal belirtiyi içeriyor. Sinirlilik ve duygusal dalgalanmalar bu belirtiler arasında yer alabiliyor. Ancak, PMS her kadında görülmüyor ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişiyor.
‘Moody Bitches: The Truth About the Drugs You’re Taking, the Sleep You’re Missing, the Sex You’re Not Having, and What’s Really Making You Crazy’ (Dengesiz Cadalozlar: Aldığınız İlaçlar, Kaçan Uyku, Yapamadığınız Seks ve Sizi Gerçekten Çıldırtan Şeyler Hakkındaki Gerçekler) Julie Holland tarafından bu konuyu ele alan bir kitap. Kadınların ruh sağlığı, hormonlar, ilaç kullanımı ve modern yaşamın getirdiği zorlukları üzerine odaklanıyor. Hatta kadınların doğal hormonal değişimlerini anlamaları ve kabul etmeleri gerektiğini savunuyor. Modern tıp ve ilaç endüstrisinin kadınların bu doğal süreçleri bastırmaya çalıştığını, oysa bu süreçlerin kadınların kimliğinin bir parçası olduğunu vurguluyor. Kitap, kadınları bedenlerini ve zihinlerini daha iyi tanımaya, ilaçlara başvurmadan önce doğal ve holistik yaklaşımlar benimsemeye teşvik ediyor. Böyle o kadar çok kaynak var ki. Hepsi de kadınların hormonlarını birer düşman olarak görmek yerine, bu hormonları anlamak gerektiğini vurguluyor.
Genel olarak, kadınların adet döngüsü sırasında yaşadıkları duygusal ve bilişsel değişimlere dair toplumda yaygın olan klişeler ve yanlış anlamalar, bireysel deneyimlerden ziyade genellemeler üzerine kurulu. Bilimsel araştırmalar, bu tür önyargıları yıkmak ve kadınların bu dönemde de normal yaşam ve iş aktivitelerini sürdürebileceklerini vurgulamak açısından önemli. Son araştırmalar klişelere karşı şaşırtıcı bilgiler sunuyor. Zaten bana sorarsanız, bu son araştırmaların söylediği gibi adet döneminde bir kadın zihinsel becerlerinden bir şey kaybetmiyor, hatta tam tersine daha hızlı ve doğru karar veriyorsa tüm ruh hali dalgalanmalarını da başarı ile yönetebilir. Evde huysuz bir cadalozla beraberseniz, hormona değil, cadaloza odaklanın!
Günün seksi sözü:
“Aşk birlikte yaşayacağın birini bulmak değil, onsuz yaşayamayacağın birini bulmaktır”.
– Rafael Ortiz