Taciz vakaları: Gençler mi deliriyor yoksa biz mi?

İzmir'de 18 yaşındaki bir temizlik görevlisi 10 yaşındaki bir kız çocuğunu taciz etmekle suçlanıyor. Elbette kabul edilebilir bir durum değil ama cinsel daha açık şekilde konuşamadığımız sürece böyle vakalardan kaçmak çok zor.

16 Ekim 2024
Cinsel istismar yalnızca cinsel dürtülerle değil güç ve kontrol ihtiyacıyla da ilgili

Haberlerde sürekli taciz iddiaları görmek gerçekten iç karartıcı ve düşündürücü. İzmir’de yaşanan son olay da bunlardan biri. Daha yeni işe başlamış 18 yaşındaki bir temizlik görevlisi, 10 yaşındaki bir kız çocuğunu taciz etmekle suçlanıyor.

Şüpheli adli kontrolle serbest bırakılınca veliler haklı bir tepki göstererek okulun önünde toplanıyor. Peki, bu olay ne anlama geliyor? Genç bir erkeğin böyle bir suça karışması toplum olarak nereye gidiyoruz sorusunu sorduruyor. Bu durumu daha geniş bir çerçevede ele alırsak aslında iki şeyden bahsetmemiz gerekiyor: Bir bireyin psikolojik gelişimi ve toplumun ona sunduğu ‘normlar’.

İlk olarak, olayın baş aktörü henüz 18 yaşında. Ergenlikten yeni çıkmış, hayatta daha yolun başında olan bir bireyden bahsediyoruz. Beyni hâlâ gelişmekte, kişiliği oturmuş değil, hele de cinsel gelişimi karmaşık bir dönemde. Ancak bu yaptıklarını mazur göstermez. Maalesef ergenlik dönemiyle birlikte gelen bilinçsiz cinsel dürtüler yanlış yönlendirildiğinde ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Burada toplumsal değerler ve eğitim sistemimizin ne kadar yetersiz olduğunu sorgulamak gerek. Gençlere sağlıklı cinsel eğitim veriyor muyuz? Kendi sınırlarını ve başkalarının sınırlarına saygıyı öğretebiliyor muyuz?

Taciz vakalarında bir diğer kritik faktör kontrol dürtüsüdür. Taciz ve benzeri istismar davranışları çoğu zaman sadece cinsel istekten kaynaklanmıyor, aslında daha derinde yatan bir kontrol ve güç gösterme arzusu oluyor. Bu tür olaylarda tacizci, kurbanı üzerinde bir tür hakimiyet kurmaya çalışıyor, bu da genellikle bireyin kendi hayatındaki kontrol eksikliğinin bir yansıması. Özellikle genç bireylerde, çevrelerinde karşılaştıkları baskılar, başarısızlık korkusu veya özgüven eksikliği gibi faktörler, onları başkaları üzerinde güç kurarak kendilerini güçlü hissetmeye yönlendirebiliyor.

Kontrol dürtüsü, sadece cinsellik üzerinden değil bireylerin psikolojik ve sosyal dünyalarındaki güç dinamiklerinden de besleniyor. Bu yüzden, taciz gibi durumlar sadece bir cinsel suç değil, aynı zamanda güç dengelerinin yanlış kullanımı olarak da değerlendirilmeli. Gençlerin bu dürtüleri kontrol edebilmesi için, sağlıklı bir özgüven geliştirmeleri ve başkalarının sınırlarına saygı duymayı öğrenmeleri büyük önem taşıyor.

Taciz olaylarında göz ardı edilmemesi gereken bir diğer önemli faktör ise internet ve özellikle pornografi. Günümüzde gençler, maalesef kolayca internette cinsel içeriklere erişim sağlayabiliyor. Bu içerikler çoğu zaman gerçek dışı, sağlıksız ve kadını nesneleştiren bir bakış açısıyla sunuluyor. Özellikle genç yaşta pornografiye maruz kalan bireyler cinsellik konusunda çarpık bir algıya sahip olabiliyorlar. İnternet pornosunun öğrettikleri, sağlıklı ve karşılıklı rızaya dayalı ilişkiler değil; güç, baskı ve sınır ihlali üzerine kurulu bir cinsellik anlayışı.

Bu durum da gençlerin özellikle sınır koyma, saygı gösterme ve karşısındaki bireyi insan olarak görme becerilerini köreltiyor. Ne yazık ki bu tarz içeriklere maruz kalan gençler, hem kendi cinsel kimliklerini yanlış şekillendiriyor hem de bu çarpık öğretileri gerçek hayata yansıtma riskini taşıyor. Eğitim sisteminde cinselliği konuşmaktan kaçındıkça, gençler bu boşluğu internetten dolduruyor ve bunun sonucunda da sağlıksız ilişkiler ve davranışlar ortaya çıkıyor. Toplum olarak ‘cinsellik’ konuşmaktan kaçındığımız sürece bu sorunlar bitmeyecek. Yoksa 18 yaşında temizlik görevlisi gibi gençlerin akıllarının yanlış yerlere kaydığını daha sık göreceğiz. Velilerin tepkisi de tam bu noktada anlam kazanıyor: Çocuklarımızı okula emanet edemeyeceksek ne yapacağız?” Çok da haklılar. Çocuklar hepimizin çocukları, onlar geleceğimiz.

Daha fazla eğitim, daha fazla bilinç, daha fazla sağlıklı rehberlik ve tabi ki daha iyi bir hukuk sistemi gerekiyor. Ama tabii bu rehberlik, sadece gençlere değil, topluma da lazım!

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.