27-12-2025
İsmet Berkan

Aselsan’ın tersine mühendislik başarıları

Aselsan’ın tersine mühendislik başarıları

Savunma sanayii dediğinizde devasa bir evrenden söz ediyorsunuz aslında. Bu evrende o kadar çok unsur var ki, bunlar sahiden saymakla bitecek gibi değil.

Bugünkü örneğim, 10Haber’de de haberi yer alan Aselsan’ın KGK-84 adlı kanatlı güdüm kiti.

Bu yeni bir icat değil. Amerikalılar bu güdüm kitlerini Vietnam savaşından beri kullanıyorlar ve bu yolla “aptal” bombalarını “akıllı” hale getiriyorlar.

Ne demek ‘akıllı bomba?’

Nereyi imha edeceğini bilen ve o hedefi illa ki vuran bomba demek.

Eskiden bombalar “aptal”dı. Uçaklardan, hepimizin seyrettiği 2. Dünya Savaşı belgesellerinde olduğu gibi neredeyse toplu halde ve genel bir hedefi vurmak için atılırdı. Koca mahalleleri, koca şehirleri yok etmek için binlerce bomba.

Ama bu çok da “ekonomik” bir yol değildi. Tam olarak nereyi hedeflediğini bilmek ve onu tek atışta yok etmek, elbette çok daha ucuz bir seçenekti. Örneğin bir binayı veya köprüyü hedeflerken bütün etrafını bombalamanız ve bazı bombaların da tam sizin hedefinizi vurmasını beklemek yerine doğrudan o bina veya köprü tek bir bombayla vurulabilmeliydi.

Bunun için kim bilir ne kadar yüksekte uçan pilotların “nişancılığı”na güvenilebilir miydi? Pilotun daha isabetli atış yapmak için mümkün olduğu kadar alçalması gerekiyordu ve bu da uçağı tehlikeye atıyordu.

Onun yerine uçakların çok daha yüksek ve uzaktan bıraktıkları ve hedefi bulan bombalar yapılamaz mıydı?

Evet yapılabilirdi ve nitekim yapıldı da. Dediğim gibi Amerika bu “güdüm kitleri”ni Vietnam savaşından beri kullanıyor. Mevcut bombanın üzerine bir parça ekleniyor, eklenen bu parça da o bombayı istenen hedefe yöneltme yeteneğine sahip oluyor.

Türkiye dahil NATO üyesi çoğu ülke uzun yıllardır bu güdüm kitlerini, yani bombalarını tam da hedefe yönlendiren parçaları Amerika’dan satın alıyor. Böylece uçakların kullandığı mühimmat “akıllı” hale geliyor.

Şimdi Aselsan, testlerde mükemmel sonuçlar veren bir tersine mühendislikle bu kiti yerli imkanlarla üretti.

Burada önemli olan şey şu: Türk Silahlı Kuvvetlerinin ABD menşeli güdüm kitlerine ihtiyacı ortadan kalktı. Bu sadece bağımlılığın azalması anlamına gelmiyor; maliyetin azalması anlamına da geliyor. Çünkü Aselsan bu kitleri ABD’den alım fiyatının bir hayli altında maliyetle üretiyor.

Tabii başka bir imkan daha veriyor bu kitler: Pek çok ülke bunları artık ABD yerine Türkiye’den de alabilir.

Peki Aselsan’ın KGK’sı (kanatlı güdüm kiti) nasıl çalışıyor?

Aslında “akıllı bomba”lar için pek çok farklı güdüm yöntemi mevcut. Bunlardan biri küresel konumlama sistemi (GPS) kontrollu yöntem. Amerikalıların ‘JDAM’ adını verdiği bu yöntemi kullanıyor KGK-84. Ama bir farkla: Sadece GPS uydusunun sinyallerine bağımlı değil, kendi içinde bir navigasyon sistemi (INS) daha var. Böylece düşman ülke eğer GPS sinyallerini karıştıracak olsa veya Amerika mesela GPS’i sizin kullanımınıza kapatacak olsa bile silahınız hedefini vuruyor.

Aselsan’ın KGK-84’ü 1 tonluk bombaları 100 kilometre menzilden hedefine en fazla 10 metrelik yanılma payıyla ulaştırıyor. Bu çok yüksek bir hassasiyet.

Ama tabii Aselsan’ın yegane güdüm kiti bu dün tanıtılan KGK-84 değil.

Bombaları akıllandırmanın bir başka yöntemi onları lazerle yönlendirmek. Aselsan’ın üretimi olan LGK-81 lazer güdüm kiti, 1 tona kadar ağırlığı olan bombaları lazer ışınlarıyla hedefe yönlendirmeyi sağlıyor.

Burada bombayı bırakan uçak kadar hedefi lazerle işaretleyen diğer uçak, İHA veya karadaki bir askerin varlığı da önemli. Bomba belirli bir koordinatı değil havadaki lazer ışınını izliyor ve hedefini şaşmaz bir kesinlikle buluyor.

Aselsan’ın üretimi, Gözde 82 ve Tolun gibi güdüm kitleri de son derece başarılı, bunu da söylemeliyim.

Bunlar hep Türkiye’nin savunma sanayii devi Aselsan’ın müthiş ürünleri.

Aselsan’ın böyle yüzlerce farklı ürünü var ve bu sayede yapılan tasarrufun da, Aselsan’ın yurt dışı satışları yoluyla elde edilen gelirin de ve en önemlisi ABD silah sanayiine olan bağımlılığın azalmasının da hesabı yapılamaz.

İsrail neden savunma sanayiine 110 milyar dolar harcayacak?

İsrail neden savunma sanayiine 110 milyar dolar harcayacak?

Çok az dikkat çekti, birkaç gün önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu önümüzdeki dönemde İsrail’in bağımsız savunma sanayisine 110 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını açıkladı.

İsrail aslında güçlü bir savunma sanayisine sahip ama son Gazze savaşı bu savunma sanayiinin varlığının bile bu ülkenin Amerika’ya bağımlılığını azaltmadığını ortaya koydu.

Sebebi şu: İsrail çünkü küçük bir ülke ve karşısında mesela İran gibi dev bir ülke olunca savunma sanayisi buna karşılık veremez hale gelebiliyor, cephanesi tükenebiliyor.

Amerikalılar acilen Patriot bataryalarını yollamasa, Amerikan ve İngiliz uçakları (galiba Ürdün ve Suudi Arabistan uçakları da) havada bazı füze ve dronları imha etmese İsrail’in kendi hava savunma sistemi İran’dan yapılan saldırıyı karşılamaya yetmeyecekti. Nitekim yetmedi de, pek çok İran füzesi İsrail’de hedeflerini buldu. Füze savaşı iki üç hafta daha devam etse İsrail limanlarını kullanamaz hale gelecek ve çok ciddi sıkıntı yaşayacaktı.

Dolayısıyla bir savaşa girdiğinizde cephaneliklerinizin ne ölçüde dolu olduğu ve kendi endüstrinizin o cephanelikteki eksikleri ne hızla tamamlayabildiği son derece önemli bir konu.

Düşünün, İsrail’in top mermisi stokları bile bitti ve Amerika’dan bir haftalık bir gecikme İsrail ordusunu zor duruma soktu.

Üstelik bu Gazze savaşı İsrail’i artık dünyada eskisine göre daha yalnız bir ülke haline getirdi. Yani bu ülke artık Amerika dahil silah tedarikçilerine eskisi kadar güvenemeyeceğinin farkında. O yüzden kendi sanayisini kurmaya, düne kadar uğraşmadığı ve doğrudan dışarıdan satın aldığı konulara daha büyük ağırlık vermek zorunda.

İsrail, eti budu belli bir ülke. 110 milyar dolarlık savunma harcaması bu ülke için çok yüksek bir rakam olacak. Şu anda İsrail Gazze savaşı ve İran savaşı nedeniyle boşalan cephaneliklerini hala doldurabilmiş değil.

Ama buna rağmen bölgesinde barış aramak yerine hala çatışma peşinde.

Oysa geçmişte İsrail büyük savaşlar yaptıktan hemen sonra geniş bir barış arar ve bulurdu. Bu da onlara yeniden cephaneliklerini doldurma imkanı verirdi.

Bugün İsrail askeri olarak hiç olmadığı kadar zayıf bir pozisyonda. 110 milyar dolarlık harcama açıklaması kendilerinin de zayıflıklarının farkında olduğunun göstergesi.