07-12-2023
İsmet Berkan

Nasıl oldu da hepimiz bu Amerikalı iş kadınını Seçil Erzan sandık?

Nasıl oldu da hepimiz bu Amerikalı iş kadınını Seçil Erzan sandık?

Nisan ayının sonlarıydı, Seçil Erzan adlı bir bankacının aralarında Fatih Terim’den Arda Turan’a, Emre Belözoğlu’ndan Selçuk İnan ve Muslera’ya pek çok futbolcuyu dolandırdığına ilişkin ilk haberi haftalık Oksijen gazetesinde gördüm.

O sırada 10Haber henüz tam gaz yayında değildi ama yine de bu haberle yakından ilgilendik, aynı gün biz de yayınladık. Yalnız bir sorun vardı: Ortada Seçil Erzan’ın fotoğrafı yoktu. Daha doğrusu sadece Oksijen’in yayınladığı bir fotoğraf vardı.

Buraya koyduğum bu fotoğrafı biz de, bütün medya da sık sık kullandı. Bugün bile zaman zaman Seçil Erzan haberlerinde bu resim çıkıyor. Sonradan bazı özel albümlerden vs bazı Seçil Erzan fotoğrafları da çıktı. Ama bunların sayısı da son derece sınırlı. (Bir Galatasaray maçında tribünde gözüktüğü fotoğraf, Fatih Terim’le yan yana bir hatıra resmi vs.)

Derken bir gün ansızın bir başka Seçil Erzan fotoğrafı dolaşıma girdi. Bu resimde Erzan, başına takılmış bir mini mikrofonla sanki bir sahnede sunum yapıyordu. Bu fotoğraf da, 10Haber dahil medyada ve TV’lerde sık sık kullanılmaya başlandı.

Yalnız bir mesele vardı: Bu son anlattığım fotoğraftaki kişi Seçil Erzan değildi!

Bu sabahın kör vakti sevgili gazeteci arkadaşım Cansu Çamlıbel uyardı beni. O da bir sosyal medya paylaşımında görmüştü yanlışlığı.

Fotoğraftaki kişi Sophia Amoruso adlı bir Amerikalı kadındı. Üstelik bir dönem hayli meşhur bir insandı, o kadar ki hayat hikayesi Netflix’e dizi bile olmuştu.

Amoruso 1994 yılında California’da San Diego’da doğmuş. Gençliği bir hayli serseri geçmiş, çöplüklerde yiyecek aramaktan küçük hırsızlıklara kadar yapmadığı kalmamış. 2006 yılında San Francisco’da Academy of Art University adlı okulda güvenlik görevlisi olarak çalışırken eBay üzerinden ‘Nasty Gal’ adıyla ikinci el kıyafet satmaya başlamış.

Evinde yatak odasından yürüttüğü, paketleme ve postalama dahil her şeyi kendi başına yaptığı bu iş çok başarılı olmuş, birkaç yıl içinde cirosu 223 bin dolardan 23 milyon dolara çıkmış. Şirketi zirveye ulaştığında 100 milyon dolarlık inanılmaz satış rakamları elde etmiş. Tabii yanında yüzlerce kişi çalıştırmaya ve şirketleşmeye de girişmiş.

Ama Amoruso adı üzerinde ‘nasty girl’ yani ‘kötü kız.’ eBay’de kendisine ve ürünlerine gelen eleştirilere sert cevaplar vermeye, hatta bazı yorumculara hakaretler etmeye başlamış. Bir süre sonra eBay onu sistemden atmış. O zaman Amoruso kendi web sitesini (yine NastyGal) kurmuş ve satışlarını oradan yapmaya başlamış.

Kendi hayat hikayesini 2014’te ‘Girlboss’ başlığıyla yayınlamış. Bu biyografi de hem çok satmış hem de Netflix’e dizi olmuş. Derken 2016 başında şirketini yönetemez duruma geldiği için CEO’luğu bırakmış, aynı yılın sonunda şirket konkordato ilan etmiş. Sonra bir zamanlar 300 milyon dolar değer biçilen, The New York Times’tan Forbes’a kadar bütün medyadan övgüler alan NastyGal 20 milyon dolara el değiştirmiş.

Sophia Amoruso bir yıl sonra kendi medya şirketini kurmuş, mücadeleye devam ediyor.

10Haber dahil Türkiye’deki bütün medya organlarına sızan o meşhur sunum yapma fotoğrafı, Amerikalı ünlü teknoloji haber sitesi TechCrunch’ın 2018 yılında düzenlediği teknoloji toplantılarından birinde sahnede konuşurken çekilmiş ve bizzat TechCrunch tarafından yayınlanmış olan fotoğraf.

Sabah sabah oturdum, bir yana Seçil Erzan’ın gerçek fotoğraflarını, bir yana Sophia Amoruso’nun fotoğraflarını koydum, yanlışlığın kaynağını bulmaya çalışıyorum.

Buraya da koyuyorum, Google’a Sophia Amoruso yazıp arama yaptığınızda karşınıza çıkan fotoğraflar bunlar.

Saçının rengini, kesimini sık sık değiştirmiş Amoruso ve bu ilk sayfada çıkan resimler bizim Seçil Erzan diye yayınladığımız fotoğraflara hiç benzemiyor.

Öte yandan Google’a bir de Seçil Erzan yazdım ve aradım, o sayfayı da buraya koyuyorum. Buradaki fotoğraflarda da benzemezlikler var.

Bir bahane uydurmak için söylemiyorum; biz dahil medya Seçil Erzan diye Sophia Amoruso’nun fotoğrafını kullanmaya ancak bu yanlış fotoğrafı Google’dan bulduktan sonra başlamış olabiliriz. Fotoğrafı ilk kim kullandı bilmiyorum ama onun bulduğu resimdekinin Seçil Erzan olmadığından eminim.

Ardından gelen 10Haber dahil bütün diğer haber kurumları bu ilk kullanılan fotoğrafı birbirinden aldı ve kullandı.

Bu dediğim yapılan hatayı küçültmüyor, özür de oluşturmuyor, aksine büyük bir kusur itiraf ediyorum burada.

Kaynağını tam olarak bilmediğimiz, gerçekliğini yeterince teyit etmediğimiz bir fotoğrafı sırf başka yayın organlarına güvenip yayınlayarak ciddi bir gazetecilik kusuru işledik.

Bütün okuyucularımızdan ve Seçil Erzan ile Sophia Amoruso’dan özür dilerim.

Yunanistan’la gerçek bir yumuşama umudu

Yunanistan’la gerçek bir yumuşama umudu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün Yunanistan’a gidiyor, orada Başbakan Miçotakis ile görüşecek.

Bu görüşme öncesi Yunan gazetesi Kathimerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir mülakat yapmış. Burada Erdoğan’ın söylediklerini okuyup da Türkiye ile Yunanistan arasında gerçek bir yumuşama başlayacağından ümitlenmemek elde değil.

Daha birkaç yıl önce iki ülkenin savaş gemilerinin Ege’de ve Doğu Akdeniz’de burun buruna geldiğini hatırlayacak olursak, Türkiye’nin yüzbinlerce göçmeni otobüslere doldurup Meriç nehri kıyısına bıraktığını hatırlayacak olursak bu yumuşamanın ne anlama geldiği daha iyi anlaşılır.

Türkiye kendisi açısından son derece anlamlı ve önemli bir adım atıyor Yunanistan’a doğru.

Umalım ki bu uzatılan el boş kalmaz, Atina da Türkiye’ye doğru adım atar.

Ortak bir tarihi paylaşan bu iki milletin birbirinden bu denli korkması ve çekinmesi anlaşılır bir şey değil.

Siyonizmi eleştirmek Yahudi düşmanlığı mıdır?

Siyonizmi eleştirmek Yahudi düşmanlığı mıdır?

Amerikan Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi dün epey tartışmalı bir karar aldı. Bu kararı tartışmalı yapan şey içinde geçen bir cümle. Bu cümleye göre siyonizmi eleştirmek anti-semitik olmak yani Yahudi düşmanı olmakla eş değer.

Oysa öyle değil. Siyonizmi eleştiren çok sayıda Yahudi’nin olması gerçeği bir yana siyonizm son 200 yılda Yahudi toplumları arasında ciddi destek görmüş bir siyasi akımın adı.

Bu siyasi akımı eleştirmek neden Yahudilere karşı düşmanlık gütmek olsun?

Hamas’ın İsrail’e saldırıp 1400 kişiyi öldürmesi, yüzlerce insanı rehin alması yeterince vahim ve büyük bir olay.

Ama bu fenalığın ardından İsrail’in başlattığı intikam operasyonu artık neredeyse bu fenalığı unutturmuş durumda. Çünkü İsrail binlerce Filistinli masum kadını ve çocuğu öldürdü şimdiden. Şu an bile öldürmeye devam ediyor.

Sivil asker ayrımı yapılmaksızın sürdürülen bu cezalandırma operasyonunun bizatihi kendisi ırkçı bir şey zaten.

O yetmiyor, dünyada bu ırkçılığa zemin teşkil eden siyasi anlayış hiç tartışılmasın, eleştirilmesin isteniyor.

Anayasasında yer alan bir madde sayesinde dünyada ifade özgürlüğünün şampiyonu kabul edilen bir ülkenin parlamentosundan çıkan bu karar, iki yüzlülüğün büyük bir nişanesi maalesef.

Bir sonraki adımda İsrail’i eleştirmeyi de Yahudi düşmanlığı-ırkçılık kabul edin, olsun bitsin.