Başarı hikayesi: Dünyanın en büyük yüzer enerji santralleri filosu

23 Mayıs 2024

Başarı ülkemizde genellikle cezasız bırakılmaz; her başarının arkasında gizli bir niyet aranır ve eleştirmek için hiçbir fırsat kaçırılmaz. Bu nedenle başarılı bireyleri, şirketleri ve girişimleri anlatmayı, onları daha geniş bir kitleye tanıtmayı kendime görev edindim.

Neredeyse 35 yıldır dünya genelinde enerji yatırımları işindeyim. Kazakistan’ın Karachaganak doğal gaz sahasından Mısır’daki İtku’ya, Brezilya’da Santos havzasına, Avustralya’da LNG projelerine, İsrail’de Gaza Marina’ya dünyanın dört köşesinde birçok projenin hayata geçmesine katkı sağladım.

Çok uluslu enerji şirketlerinde üst düzey yönetici pozisyonlarında bulundum, yeni işler geliştirdim. Eski bir diplomat olarak enerji diplomasisini de tatbik ettim zorlu coğrafyalarda, çözülmez sanılan ihtilaf konularında.

Ancak Karadeniz Holding’in ticari operasyonlarını yöneten Zeynep Harezi’yi bir konferansta dinlerken onun anlattığı yaratıcı iş modeli beni çok etkiledi.  Bildiğim kadarıyla dünyada bunun eşi benzeri yok.

Yaptıkları işin özü şu: Kendi tersanenizde gemi inşa edin, üstüne enerji santralı kurun, gemiyi enerji sağlanacak ülkelere ve şirketlere en yakın limana götürün, demirleyin ve elektrik şebekesine bağlayın (veya gerekirse kendi kablolarınızı döşeyin).

Dinlediğinizde çok mantıklı ve çekici geliyor, ancak A’dan Z’ye kadar değer zincirinin her noktasını içeren tam entegre bu işi yönetmek herkesin harcı değil. Modelin en verimli şekilde işlemesi için bugün tam 2,600 kişi aralıksız çalışıyor.

***

Tabii ki, böyle bir iş esas olarak elektrik eksikliği olan veya iç savaşlar, yatırım eksikliği ve doğal afetler gibi nedenlerle sık sık kesintiler yaşayan gelişmemiş ülke pazarları için geçerli. Bu yöntemle elektrik elde etmek, normal kurulu elektrik kapasitesine sahip yenilenebilir enerji tabanlı bir sistem tarafından üretilen elektrik fiyatından daha maliyetli olacaktır tabiatıyla.

Ama “mevcut olmayan enerji en pahalı enerjidir” gerçeğini de unutmayalım.

Bir ülke veya şirket zaten uygun fiyatlı ve kesintisiz enerji üretebiliyorsa neden böyle bir hizmete ihtiyaç duysun ki?

İş modeli gelişmemiş ülkeler için esas olarak geçerli ama Endonezya örneğinden yola çıkarak bu modeli kredi rating’i yüksek ülkeler de uyguluyor.

***

Orhan Remzi Karadeniz

Karadeniz Holding’in CEO’su Orhan Remzi Karadeniz ve Zeynep Harezi’nin anlattığı hikayeler gerçekten ilham verici. İnsanlara ve şirketlere ihtiyaç duydukları enerjiyi sağlamak öyle sıradan bir iş değil, bence yaşamsal. Bu nedenle, konuşmalarında işlerini sevgi ve heyecanla yürüttüklerini hissedebiliyorsunuz.

Ancak müşterilerinizin çoğunluğu kasası tamtakır yoksul ülkeler olunca hizmet karşılığı ücretinizi almakta zorlanabilirsiniz. Ki öyle olduğunu söylüyorlar. Ödemeler gecikince nakit akışı bozuluyor, iş modeliniz doğal olarak aksıyor. Ama yine de çözüm üretmede de yaratıcılıklarını kullanıyorlar, anladığım kadarıyla.

Bu karmaşık denklemi yönetmek ve operasyonları kesintisiz yürütmek çok boyutlu, sabırlı bir beceri gerektiriyor. Türk iş yöneticileri, (ülke içindeki sık sık baş gösteren krizler nedeniyle) çözüm üretiminde eşsiz bir şöhrete sahip oldukları için yurt dışında özellikle tercih ediliyorlar.

***

Zeynep Harezi

Bu işleri başarıyla yürüten şirketi merak ettim ve daha yakından tanımak istedim. Karadeniz Holding’in merkezi İstanbul Kağıthane’de. 76 yıldır enerji sektörünün yanısıra finans, gayrimenkul ve gemi inşa sektörlerinde de faaliyet gösteriyor. Powership filosunu uluslararası markası Karpowership altında yönetiyor. Süratle karar alabilen, aralarında işbölümünü akıllıca yapmış tam bir aile şirketi olduğunu anlıyorsunuz şirketin yönetim kadrosuna bakınca.

Türkiye’de yeterince bilinmese de şirket dünya enerji sektörünün önde gelen yıldız oyuncuları arasında çoktan yerini almış durumda. Tevazuyu elden bırakmamaları ve tanınmak için özel çaba sarf etmemeleri özellikle hoşuma gitti.

***

Afrika’dan Asya’ya dört kıtada 15 noktada elektrik üretiyor hali hazırda. Brezilya, Yeni Kaledonya, Fildişi Sahili, Gana, Mozambik, Gambiya, Sierra Leone, Guinea Bissau ve Senegal gibi ülkelerde elektrik ihtiyacının %10’undan neredeyse %100’üne kadar karşılıyorlar. Gana ile Guyana da listeye yeni eklenmiş.

Genişlemeye devam ediyorlar. İsteseler de istemeseler de büyüyecekler çünkü talep çok yüksek. Birçok Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalı devlet başkanı, enerji bakanı ve şirket yöneticisi iş görüşmesi yapmak veya öncelik sırasına girmek için sırada bekliyor. Malum, elektriksiz kalmanın siyasi maliyetine dayanamazlar.

Afrika’da sadece 600 milyon yoksul insanın ticari enerjiye erişim imkanı yok iken onları yeşil enerji, iklim değişikliği veya lityum, kobalt ve nikel savaşları çok fazla ilgilendirmiyor. Birinci öncelikleri hangi yakıtla ve fiyatla olursa olsun enerjiye erişim sağlamak.

Bu aciliyet Afrika kıtasında özellikle kritik. Sorunun gerçekliği ve büyüklüğü karşısında, olası çözümler hakkında düşünmek, proje geliştirmek, gerekli ekipmanları almak veya finansman ve inşaat için zaman kaybetmek düşünülemez bile.

Devletler, uluslararası kuruluşlar arz ile talep arasındaki açığı kapatamıyor, gereken hız temposunu tutturamıyorlar. En süratli, esnek ve etkin çözümlerin yaratıcısı bu şirket, tüm süreçleri kendi bünyesinde tamamladığı ve üretime hazır powership çözümü ile kısa sürede üretime başlama kapasitesine sahip olduğu için büyük takdir topluyor.

Aslında yaptıkları iş aynı zamanda insani yardım, kalkınma yardımı kapsamında da görülebilir. BM’in 17 Kalkınma Hedefi arasından 12’si ile kesişiyor o kıstaslar temelinde değerlendirildiğinde.

İnanılmaz bir şekilde, 20-25 yıllık projeleri 2-3 hafta gibi kısa sürede devreye alabiliyorlar. Örneğin, Fildişi Sahili’nde 200 MW’lik bir enerji santralını 20 gün içinde devreye aldıklarını anlattılar. Kullanılan motorların tamamı çift yakıt teknolojisine sahip, doğal gaz, LNG veya sıvı yakıt kullanılabiliyor.

***

Bugüne kadar 40 yüzer enerji santralı gemisini denize indirip faaliyete sokmuşlar. Bu gemiler “dünyanın en büyük yüzer santral filosu” olarak tanınıyor. 7,000 MW’ı aşan kurulu güçleri var. Küba’nın toplam yıllık elektrik kapasitesinin 6,800 MW, Bulgaristan’ın ise 10,771 MW olduğunu düşününce bu kapasiteyi anlamak daha kolay.

1.200 MW’lık yeni gemileri de inşa aşamasında.

Karadeniz Holding, sadece dünyanın en büyük yüzer enerji santralı filosunu yönetmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de birçok ilke de imza atmış, ödüllere layık görülmüş. İlk toptan elektrik satış lisansını almış, ilk sınır ötesi elektrik ihracatını yapmış ve Avrupa’dan elektrik ithalatını gerçekleştiren ilk özel şirket olmuş. Termik santral, jeotermal ve güneş yatırımlarına da hızla devam ediyor.

Bu tür şirketlerin yerelden küresele sıçrayıp gittikleri her yerde güçlü bir ayak izi bırakması, insana geleceğe dair umut veriyor.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.