“Bir Ömür Çeşme”: Nuri Ertan ile Ege’nin Hafızasına Yolculuk

5 Aralık 2025

Bazı insanlar bir kenti yönetmekle kalmaz; oraya kök salar, ruh üfler ve kendi ömürlerinden o şehre ikinci bir ömür bırakırlar.

Çeşme’nin eski belediye başkanı Nuri Ertan, işte böyle bir insan. Ege meltemi kadar huzurlu, tarihi kadar derin, insanı kadar sıcak…

Geçenlerde evine davet etti. Eşinin hazırladığı lahana sarmasının, peynirli–ıspanaklı böreklerin tadı hâlâ damağımda.

Ama asıl hediye, ayrılırken elime tutuşturduğu kalınca, ağır kitaptı:

“Bir Ömür Çeşme.”

Yaklaşık 600 sayfalık bu eser, sadece bir hatırat değil; Çeşme’nin, Ege’nin ve aslında hepimizin göçlerini, acılarını, dostluklarını, kayıplarını ve yeninden dirilişlerini anlatan bir hafıza atlası.

Daha ilk sayfalarda kendimi Çeşme’yi yeniden tanırken buldum:

•Antik İyon kenti Erythrai (Ildırı)’nın gizli kalmış tarihi,

•Ilıca’nın şifalı sularına Mısır’dan gelip derman arayan Tosun Paşa,

•Rum nüfusun çoğunlukta olduğu kozmopolit yıllar,

•Çeşme’nin ilk belediye başkanının Rum olması,

•Ve bu sahillerden sessizce geçip gitmiş nice insanın unutulmuş hikâyesi…

Ertan ailesi: Bir asırlık yolculuk

Nuri Ertan’ın hikâyesi aslında tek bir kişinin değil; çok kuşaklı bir Ege ailesinin, Girit–Rodos–Sakız rotasından Çeşme’ye uzanan bir yolculuğun hikâyesi.

Bu görev bir rastlantı değil, bir aile mirası:

•Kelami Ertan – 15 yıl belediye başkanı.

•Nuri Ertan – 10 yıl belediye başkanı.

Kâğıt üzerinde 25 yıl…Gerçekte ise yüzyılı aşan bir adanmışlık.

Bugün Çeşme’nin taş sokaklarında yürürken, meydanlarına bakarken, eski evlerin gölgesinde dururken o ailenin izi hâlâ hissedilir.

Çeşme’nin Yaşayan Belleği

“Bir Ömür Çeşme”, sıradan bir siyasetçinin anıları değil.

Sanki Çeşme konuşmaya başlıyor; geçmişten bugüne süzülen hikâyeleri bir müze gibi karşınıza çıkıyor.

Sayfalar ilerledikçe Ege tarihinin görünmeyen damarları beliriyor:

•Kurtuluş Savaşı sonrasında Yunan ordusunun papazların araya girmesiyle kenti yakıp yıkmadan Sakız’a geçişi,

•Yunanistan’dan Çeşme’ye uzanan işçi göçü,

•1943’te Nazi bombardımanından kaçan Sakızlı mültecilere Çeşmelilerin ekmeklerini paylaşması,

•Girit ve Rodos’tan kopup gelen ailelerin dramatik hikâyeleri,

•Ilıca’nın şifa sularına gelenler,

•Eski oteller, bağcılık, yaghane kültürü, Fransa’ya gönderilen üzüm ve enginarlar,

•Çeşme Festivali’nin doğuşu…

Her satırda bir dayanışma, bir insanlık izi, bir Ege kokusu var.

Savaşlar, Donanma ve Ege’nin Efendileri

Kitapta tarihçiler Ali Rıza İşıpek ve Yaşar Aksoy’un anlatılarıyla karşımıza çıkan sahneler ise Çeşme’nin başka bir yüzünü gösteriyor:

•1695 Koyun Adaları Zaferi,

•1770 Çeşme Deniz Savaşı,

•Ege’de deniz hâkimiyetinin ilk büyük komutanlarından Çaka Bey…

Çeşme, sadece kum–güneş–deniz beldesi değil; bir deniz uygarlığının ve direniş geleneğinin kalbi.

Bugün beton gölgeleri bu tarihi örseleyebilir, ama o hafıza hâlâ nefes alıyor.

Bir Siyasetçinin Ötesi: Yerel Bir Bilge

Ertan’ın siyasi yolculuğu zaman içinde yön değiştirmiş olabilir, ama özü hiç değişmemiş:

•Gençliğinde Adalet Partisi çizgisi,

•1983’te MDP ilçe başkanlığı,

•Ardından ANAP’ta aktif görevler…

Bugün daha muhafazakâr bir düşünce çizgisinde olsa da onu Çeşme’nin kalbinde ayrı kılan şey bambaşka:

•İnsanları siyasi etiketlerine göre ayırmaması,

•Evinin ve gönlünün herkese açık olması,

•Ve en önemlisi: kendini eleştirebilen, eksiklerini kabul edebilen bir siyasetçi olması.

Türkiye’de pek nadir rastlanan bir erdem.

İbrahim Yüncü’nün Anlatısı

Çeşme’nin yıllanmış hikâyelerini dinlemek için bazen bir kitap yeter; bazen de doğru insanı bulmak.

Benim yakın dostum, “İzmir’in muhtarı”İbrahim Yüncü böyle anlatıyor:

“Vreskala tanıştırmıştı bizi. İkisini de birbirine benzetirim; kabına sığamayan proje adamlarıdır bunlar.”

Yüncü, otoyol meselesinin perde arkasını şöyle aktarıyor: “Eskiden İzmir–Çeşme arası 4 saatti. Nuri döneminde 45 dakikaya indi.”

Bir mitingde bakan açıkça, “Otoyol programımızda yok,” demiş.

Mikrofon Nuri’ye geçince kalabalığa dönmüş:

“Sayın Bakan müjdeyi bana verdi… Çeşme otoyolu başlıyor!”

Yüncü gülerek ekliyor:

“Sonra herkes destek verdi elbette ama… O işi Nuri becerdi kardeşim.”

Bir başka hatıra da iş insanı Özdemir Arnas’tan

Arnas, uzun bir Avrupa seyahati öncesi “Evim sana emanet,” demiş.

Döndüğünde evinin önünde bir kepçe, duvar yıkılıyor.

Salon kahkahaya boğulmuş.

Arnas şöyle bağlamış:

“Demek istediğim… Nuri görev yaparken babasını bile dinlemez.”

Bu anılar, Ertan’ın hem çok sevilen hem de gerektiğinde “hakkını söke söke alan” bir belediyeci olduğunu gösteriyor.

Neden “Çeşme’nin Onur Başkanı” Olmalı?

Kitabı okurken zihnimde kendiliğinden beliren düşünce şu oldu:

Çeşme’nin böyle bir insana resmî bir teşekkür borcu var.

Nuri Ertan, geçmişi bilen, bugünü okuyan, yarına dair sözü olan,

Çeşme’yi kalbinde taşıyan bir yerel hafıza taşıyıcısı.

Bu yüzden Çeşme’nin “Onur Başkanı” ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ayrıca genç ve enerjik mevcut belediye başkanı Lal Denizli’ye mütevazı önerim:

Eski belediye başkanları, kanaat önderleri, iş insanları, sanatçılar, tarihçiler, kültür insanlarından oluşan istişari “Çeşme Aklı Kurulu” kurulsun.

Ve onun başında da herkesin üzerinde uzlaşacagi tek isim olsun: Nuri Ertan.

Bu hem saygıdır, hem adalettir, hem de ileriye dönük güçlü bir vizyon.

Yarım Saatlik Sohbet: Bir Kentin Bilinçaltı

Nuri Ertan’la geçirdiğim bir saat, sanki Çeşme’nin bilinçaltında gezinmek gibiydi.

Benim bile aile şeceremi birkaç dakikada çözebilmesi şaşırtıcı değildi.

Eski sokak adlarını, göç hikâyelerini, aile bağlarını, kırılma anılarını bir arşiv gibi anlattı.

Belki de yerel liderlik en sade hâliyle budur:

Bir kenti yönetmek değil, bir kenti içinde taşımak.

Sessiz Bir Medeniyet Çağrısı

“Bir Ömür Çeşme”, bir insanın ve bir ailenin bir kente bıraktığı sessiz, vakur ve kalıcı bir medeniyet çağrısıdır.

Nuri Ertan’ı tanımak benim için bir ayrıcalıktı.

Bu kitap yalnızca Çeşme’yi değil, bizim mekânla, tarihle, hafızayla ilişkimize dair yeni bir düşünme alanı açtı.

Okumanızı gönülden tavsiye ederim.

Gerçek liderlik, yüksek ses çıkarmak değil; geride bıraktığınız izin derinliğidir.

Ve o iz, Çeşme’nin kalbine çoktan kazınmıştır: Nuri Ertan.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.