Oldum olası hiçbir ideolojiye yakın da olmadım, uzak da.
Hepsini öğrenmeye, kendimi zenginleştirmeye, akıl süzgecinden geçirmeye çalıştım.
İnsan aklının saplantılara, körü körüne sadakata, taraftarlığa, katı ideolojik inançlara mahkum olmadan da doğruyu, akl-ı selimi bulabileceğini düşünüyorum.
Elbette kafayı çalıştırabiliyor, beynini yeterince besleyebiliyorsa.
Sürü psikolojisine kapılmıyorsa.
Farkındalığı, bilinç düzeyi yükselmişse.
Böyle özgür beyinler her tür yeniliğe, bilinenin sınırlarını aşmaya ve genişletmeye ciddi katkı sağlar.
Dünya aslında onların sırtında taşınıyor ileri doğru.
Uzlaşı kültürünü beslerler, köprüler kurarlar farklı mahalleler arasında, inançlarını terketmezler, kararlılıklarını korurlar, doğru bildikleri yolda giderler, ama keçi inadıyla “dediğim dedikçi” değillerdir.
Bu yaklaşımın istenmediği toplumlarda siyaset, eğitim, medya, askeriye, cemaatler insanları tam aksi yönde formatlama çabası içindedir. Çapraz sorgulama olmadığı, aykırı beyinler hemen dışlandığı, suçlandığı için de bireylere kolay diz çöktürülür.
Ne şahsi, ailevi yaşamımda ne de iş dünyasında kalıpların esiri oldum. Öylesinin gerekli olduğunu düşündüğümde bazen “şeytanın avukatlığı”nı da üstlenip “aykırı,” “çizgi dışı” kalmayı seçtim. Ama “farklı görüneyim” diye değil, içimden öyle geldiği ve sonuçlarına katlanmayı da peşinen kabul ettiğim için.
Şimdiye kadar bir zararını da görmedim.
En gözde “ideolojim” Çin’de reform ve dışa açılma hareketini başlatan Deng Xiaoping’in reformları tetiklediği Shenzhen’de sarfettiği şu sonuç odaklı pragmatik sözde buluyor kendini: “Kedinin beyaz ya da siyah olması farketmez; fare yakalaması önemlidir.”
Önemli olan insan refahı, güvenliği ve mutluluğu nasıl sağlanır, bize hayat veren ekoloji nasıl korunur.
Benim kıstaslarım bunlarΡ. Adına bazen pragmatizm ya da sonuç odaklılık da diyorlar, “Prens”in yazarı Makyavel’den farklı olarak ahlaki ve vicdani değerleri feda etmemek kaydıyla.
Gerisi sonu -izm, yapmalı, etmeli ile biten hurafeler!
18 Aralık 2024 - Yeni Suriye politikası: Stratejik bir vizyon
15 Aralık 2024 - Cebelitarık’ın Afrika kıyısında: Fas’ın zenginliği, çelişkileri ve çekiciliği
13 Aralık 2024 - Suriye’de Erdoğan’ın hakkı Erdoğan’a, ama zor sorular yanıt bekliyor
9 Aralık 2024 - Avrupa Birliği’nin enerji krizi sanayileşmeyi de çökertti
6 Aralık 2024 - 2025’te bizi ve dünyayı sıcak günler bekliyor