Kuşaklar aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor

TÜİK'in çalışmasına göre Türkiye'de dezavantajlar kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Bunun nedeninin hayata dezavantajlı başlayan bireylerin bunları giderecek fırsatlara yeterince sahip olmamasıyla, ülke yönetiminin buna olanak tanımamasıyla ilgisi açık.

20 Kasım 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından geçen ay “Dezavantajların kuşaklararası aktarımı” isimli çalışmanın sonuçları açıklandı. Çalışma Türkiye’nin kuşaklar arasında sosyoekonomik yapının aktarımının ne şekilde olduğu konusunda detaylı olmasa da önemli bilgiler veriyor. Bu çalışmada 25-59 yaş grubunda olan fertlerin durumu ile kendileri 14 yaş civarında iken ebeveynlerinin durumunun karşılaştırması yapılıyor. Dolayısıyla çalışma sosyoekonomik koşulların kuşaklara nasıl aktarıldığını, ülkede sosyoekonomik durumu kötü olanların çocuklarının bu durumu ne ölçüde kendi lehlerine çevirebilecek fırsatlara sahip olduğunu çok genel olsa da göstermesi açısından yararlı. Çalışmanın sonuçları şöyle:
Eğitim seviyesi: Kendisi 14 yaş civarında iken annesi yükseköğretim mezunu olan fertlerin şu anki eğitim seviyesi incelendiğinde yüzde 2,7’sinin lise altı, yüzde 13,7’sinin lise ve dengi, yüzde 83,5’inin ise yükseköğretim mezunu olduğu görülüyor. Yine 14 yaş civarında iken babası yükseköğretim mezunu olan fertlerin yüzde 4,4’ünün lise altı, yüzde 16,0’ının lise ve dengi, yüzde 79,5’inin ise yükseköğretim mezunu olduğu belirlenmiş.
Fert 14 yaş civarında iken annesi lise altı eğitim seviyesini bitirenlerin şu anki eğitim durumu incelendiğinde ise yüzde 56,3’ü lise altı, yüzde 21,9’u lise ve dengi, yüzde 21,9’u ise yükseköğretim mezunu. Fertler 14 yaş civarında iken babası lise altı eğitim seviyesini bitirenlerin ise yüzde 60,0’ının lise altı, yüzde 21,5’inin lise ve dengi, yüzde 18,4’ünün ise yükseköğretim mezunu olduğu tespit edilmiş.
İş hayatı: Fertler 14 yaş civarında iken babası ne işle ilgili çalışırsa çalışsın bireylerin şu anda çok büyük bölümü (yüzde 39,8 ile yüzde 52,2arası) iktisaden faal olmayan (işsiz) grupta.
Maddi durum: Kendisi 14 yaş civarında iken ailesinin maddi durumunu “çok kötü” olarak belirtenlerin yüzde 14,9’u şu anda en yüksek yüzde 20’lik gelir grubunda yer alırken, yüzde 24,4’ü en düşük grupta, yüzde 21’i ise en kötü grubun bir üstünde. Kendisi 14 yaş civarında iken ailesinin maddi durumunu “çok iyi” olarak belirtenlerin yüzde 40,8’i şu anda en yüksek gelir grubunda, yüzde 25,4’ü ikinci en yüksek grupta iken yüzde 8,4’ü ise en düşük grupta.
Konut edinme: Görüşülen fertler 14 yaş ve civarında iken ailesi “ev sahibi” olanların yüzde 57,7’si şu an oturduğu konutta “ev sahibi,” yüzde 26,3’ü ise “kiracı.” Yine fert 14 yaş civarında iken mülkiyet durumu “kiracı” olanların yüzde 40’ı şu an oturduğu konutun sahibi iken yüzde 47,7’sinin kirada oturduğu görülüyor.
Tatil yapabilme: Fertler 14 yaş civarında iken tüm ailesiyle bir haftalık tatil masrafını karşılayabilen hanelerde yaşayanların yüzde 59,6’sının şu anki hanesi ile bir haftalık tatil masrafını karşılayabildiği, maddi yetersizlik nedeniyle tatil masrafını karşılayamayan hanelerde yaşayanların ise yüzde 69,1’inin şu anki hanesi ile de bu masrafı karşılayamadığı belirlenmiş.
Et ürünü tüketimi: Kendisi 14 yaş civarında iken hanesinde yaşayan bütün çocukların günde en az bir kere et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayabilen fertlerin yüzde 72,4’ü şu an hanesinde iki günde bir bu yemek masrafını karşılayabilirken, yüzde 27,6’sı karşılayamıyor. Bu veride daha önce 2019’da yapılan çalışmaya göre önemli ölçüde bozulma olması dikkat çekici. 2019’da aynı masrafı karşılayabiliyor olanların oranı yüzde 80,7 olarak belirlenmişti. Detayda karşılayamayanların gerekçesine baktığımızda maddi yetersizlikler nedeniyle karşılayamayanların oranı 2019’da 43,1’den 2023’te 50,9’a çıkmış.
Açıklanan bilgilerden elde edilen sonuçları ise şu şekilde özetlenebilir:
-Annesi yüksek eğitim alan çocukların daha çok yüksek eğitim aldığı görülüyor. Annelerin yüksek eğitim alması babalara oranla daha etkili.
-İşsizlik çalışabilecek yaş grubunda son derece yaygın.
-Yoksul ailede yetişen çocuklar önemli ölçüde yine yoksul kalıyor, maddi koşullarını iyileştiremiyor. Ailelerinin gelir durumu yoksul olan çocuklarda zengin olma oranı, yüksek gelir grubunda olan çocukların çok gerisinde.
-Ailesi kiracı olanlar çoğunlukla kiracı kalıyor. Ailesinin evi olanların yarısından fazlası ev sahibi olmaya devam ediyor.
-Ailesiyle daha önce tatile gidemeyenler şimdi büyük oranda kendisi de gidemiyor.
-Yoksullaşmanın genele yayılmasına bağlı olarak yetersiz ve düzensiz beslenme artıyor.
Çalışmanın açıklanan sınırlı sayılabilecek bilgilerine göre sonuçları, dezavantajların kuşaklar arasında büyük ölçüde aktarıldığını gösteriyor. Bu durumun ülkemizdeki aile yapısı ve yaşam tarzıyla ilgili olmaktan daha çok dezavantajlı hayata başlayan bireylerin bu dezavantajlarını giderebilecek fırsatların yeterince olmamasıyla ve ülke yönetiminin buna yeterince olanak tanımamasıyla ilgili olduğu açık.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.