Astronotumuz Gezeravcı’nın dünyaya dönüşünün Florida sahillerinden olması planlanıyor. ancak bazı hava tahminleri yüzünden bu geri dönüşün biraz ertelenebileceği haberini okuduğumda ‘Florida iyi ki Türkiye’de değil’ başlığını düşündüm.
Çünkü eğer Florida Türkiye’de olsaydı, bizde hava durumu bir türlü doğru tahmin edilemediğinden Gezeravcı’nın geri dönüşü devamlı ertelenecekti ve kendisi böylece hazır uzaya çıkmışken belki istemeden orada uzun kalma rekorunu da kıracaktı bir başka geri dönüş yolu bulunana kadar.
Malum kar yağacak tahmini geliyor, hava neredeyse ilkbahar gibi oluyor veya sıcaklar geliyor dendiğinde sokağa çıkan bütün canlılar donma sınırına gelebiliyor burada. Gezeravcı Florida burada olsaydı havanın durumuna güvenmek kesin mümkün olamayacağından uzayda bir veya daha fazla sene kalmak zorunda kalabilirdi. Amerika’nın Türkiye’den farkı orada hava durumu tahminlerinin neredeyse saniyelik olarak doğru tahmin edilmesidir. bu yüzden neyse ki Florida Türkiye’de değil ABD’de olduğundan astronotumuz yakında birkaç gün gecikmeyle dünyada olacak.
bunları onun uzayda uzun kalmasından endişe duyduğumdan, onu çok özlediğimden veya uzaya çıkmasından duyduğum gurur nedeniyle kendisiyle bir an önce aynı gezegende var olmak istediğimden filan yazmıyorum.
Ancak adamcağız uzaydayken güveç özlediğini söyledi ya, güvece bir an önce kavuşmasını istediğimden hasretle bekliyorum onu.
bu arada şunu da not edeyim. bugüne kadar fiziksel olarak dünya dışına çıkana pek rastlamadım ama uçukluktan manen bu dünyanın dışında olan birçok tanıdığım var. yine bugüne kadar yurt dışında yaşayanlar içinde güveç özleyeni görmedim. çiğ köfteyi, patlıcan kebabını, iskender döneri, içli köfteyi özleyeni çok gördüm ama güveç özleyen bir insan benim için bir ilkti. Uzaya gitmesi için seçilen kişinin özel yapıda olması gerektiği söylenir ya, Gezeravcı’yı da özel kılan onun işte bu biricik damak tadı olmalı.
evet, adamcağız neden özlüyor bilemesem de güvecine bir an önce kavuşsun istiyorum ama ben daha çok uzayda yaptığı söylenen özel testlerin sonucunu merakla beklediğimden çabuk dönmesini arzuluyorum onun.
bir deneyinde fare kulağı teresi (Arabiduip thaliana) ile turpgiller ailesinden Tuz Gölü’nde endemik olarak yetişen Schrenkiela Parvula bitkilerinin yüksek tuzluluğa karşı toleransını çok zayıf yerçekiminde sürdürüp sürdüremeyeceği incelemiş…
diğer testinde yüksek entropili yeni nesil uzay alaşımlarının (genellikle 4 veya daha fazla elementin eşit veya eşite yakın atomik oranlarda birleşerek oluşturduğu alaşımlar) üretimine katkı sağlayacağı söylenen deneyinin sonucunu da aldı. bunun sonuçlarını da heyecanla bekliyorum.
yeri gelmişken şunu da belirtmek istiyorum. Türkiye cumhuriyetinin bugün geldiği noktada yakıcı problemlerimiz belliyken bu testleri adama uzayda yaptırmayı kimin akıl ettiğini ve bunları isteme nedenlerini de çok merak ediyorum. ben bu kişinin olsa olsa İsmet Berkan olacağına inanıyorum. Eğer tahminim doğru çıkarsa, bilim aşkı nedeniyle bu konularda test yapılmasına İsmet de katkıda bulunduysa o zaman başka çarem kalmamış durumdadır artık, Türkiye’nin ondan kurtulması için kendisini öldürmek zorundayım.