‘ABD derin devletinde yaşanmakta olan büyük iç kavganın kodlarını o haritanın izini sürerek anlarsınız’ başlıklı yazımda ABD derin devletinde şiddet düzeyi yükselme eğiliminde olan ciddi bir iç çatışma yaşandığını, bu savaşın taraflarını anlatmıştım.
bu çatışmanın kodlarını çözmekte kullanacağımız ‘o harita’ Türkiye ile yakın ilişkisi olan, bölgemizde bir kürt oluşumunu da gösteren harita olduğundan, “bu derin devlet içi kavga ABD’yi ilgilendirir bizi ilgilendirmez” diyeceğimiz bir konu katiyen değildir.
çünkü orta vadede bu kavganın nasıl sonuçlanacağı bizim de ulusal güvenlik sorunumuzdur.
dolayısıyla Türkiye arada bir suikastler, terör saldırılarıyla açığa çıkan bu derin devlet çatışmasını, gelişimini çok dikkatle izlemelidir.
üstelik uzaktan izlemekle yetinmemeli, ABD derin devlet içinde oluşabilecek çatlakları kendi lehine çevirme ihtimalini de kullanmalı.
bunların ne olabileceğini anlamamız için Trump’ın ilk başkanlığı döneminde yaşananları iyi bilip anlamalıyız.
bu aralar Trump’ın aslında Suriye’deki askerlerini çekmek istediği halde ilk döneminde bunu yapmasının engellendiği, şimdi ise buru yapacağı söyleniyor.
bu doğrudur, ama bu yaklaşım olan biten her şeyi, tüm gerçekleri anlatmıyor.
olan bitenin tümünü, tüm gerçekleri bilirsek elimiz çok daha güçlü olabilir.
Başkan Trump 18 temmuz 2018’de ilk önce o dönemki Savunma Bakanı Mattis’i Oval Ofis’e baş başa görüşmek için çağırdı. Bu görüşmeden sonra dönemin Dışişleri Bakanı Pompeo ile öğle yemeği yedi.
Münbiç yol haritasının uygulanması konusunda aralarında anlaşmazlık olan iki bakanın Beyaz Saray’da başkanla konuşması Washington’da Türkiye’yi ve bölgeyi izlemekten sorumlu birimlerde ‘Acaba yol haritasının uygulanması konusu ele alındı mı’ sorusunun sorulmasına yol açmıştı.
Mike Pompeo, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile daha önce anlaşmaya vardığı Münbiç ve Fırat’ın doğusunda yapılacakları içeren ortak yol haritasının uygulanmasını takip ediyordu.
Ancak bu konuda Savunma Bakanı Mattis’in sorumlu olduğu Pentagon içinde ciddi bir anlaşmazlık, tartışma vardı.
Bölgede terörle savaşma sorumluluğu verilen Central Command (CENTCOM) komutanları o günlerde YPG ile ilişkinin koparılmasına ve bölgede Türkiye’nin etkinliğinin güçlenmesine karşıydı.
Buna karşın ordunun önemli gücü Avrupa Komutanlığı (EUCOM) Amerika’nın güçlü biçimde Türkiye’nin yanında durmasını savunuyordu.
Hatta bu gücün komutanı olan general Türkiye konusunu konuşmak üzere Mattis’ten özel randevu alıp Washington’a sadece bu konu için gelmişti o günlerde.
Mattis bu komutanına hak vermekle birlikte CENTCOM komutanlarını da karşısına alamıyordu. Çünkü kendisi de CENTCOM kökenliydi ve ayrıca onların YPG ile çalışmasını stratejik zorunluluk olarak görüyordu.
Savunma Bakanlığı’ndaki bu karışıklık nedeniyle de yol haritası konusunda Trump beklediği net cevabı Pentagon’dan bir türlü alamıyordu.
yani Trump’ın Suriye’den çekilme kararı gerçekten o dönemde Pentagon’da önlenmiş olabilir, ama bir gelişme olmaması Pentagon generallerinin arasındaki anlaşmazlıktan da kaynaklanıyordu.
şu an Pentagon iç dengesinin hangi generaller fraksiyonu tarafından belirlendiği net değil, ama Türkiye’nin çıkarı Pentagon’daki iç dengenin Centcom lehine değişmemesidir.
çünkü Centcom hem Fırat’ın doğusundaki YPG/PYD oluşumunun koruyucusu, hem de Türkiye karşıtıdır.
Talabani’nin oğlu Bafıl Talabani ile Mazlum Kobani’yi bizzat Centcom komutanının tanıştırdığı ve aralarındaki görüşmeleri de koordine ettiği Washington’daki ulusal güvenlik yazarları arasında biliniyor ve hatta bazılarının elinde üçünün birlikte fotoğrafı da var.
bunun dışında Mazlum Kobani’nin görüşmeler yapmak için Kandil dağına gittiğinde kullandığı helikopteri de Centcom’un verdiği ve hatta kandil dağında gece ışıklandırılmalı helikopter pistinin bile Centcom tarafından yapıldığı söylenir.
belki bu malumu ilam etmek olacak ama Centcom’un Türkiye’ye pek iyi niyetle yaklaştığı söylenemez. Pentagon’daki diğer komutanlıkların örneğin Avrupa komutanlığının (EUCOM) şu andaki tavrı ne bilmiyorum, ama Türkiye konusunda bunlar arasında görüş ayrılığı oluşur oluşmaz çatlağı kendi lehimize kullanmayı bilmemiz gerekiyor bence.