Merak etmeyin, memlekette Ahmet Hakan denince akla gelen, neredeyse kendi başına yeni bir yazı türü ve başlı başına ekol haline gelen, kişinin nereden gelip nereye gittiği, mahalleler arasında nasıl gidip geldiği türündeki yazılardan değil bu.
Aksine yazı Ahmet Hakan’ın 31 Mart seçim gecesindeki yaşamı hakkında sadece. Yani geleceği ve geçmişi sanki yokmuş ve sadece seçim gecesinden ibaretmiş gibi bir yazı yazacağım onun hakkında.
Aslında çok yazılıp çizildiği için onun bir geçmişi olduğunu nerdeyse tüm detayıyla biliyoruz. bu detaylara onun çeşitli kadınlarla yaşadıklarının bütün ayrıntısıyla anlatıldığı, bizzat kendisi tarafından örgütlenen halkla ilişkiler çalışmalarının sonuçları da dahil.
şimdi biliyorum, bir önceki paragrafı okursa ben öyle şeyler katiyen yapmam diyecektir ama o zaman da ben Akşam yayın yönetmeniyken Pelin Batu ile ilişkisinin bana nasıl haber olarak ‘sızdırıldığını’ da detaylı olarak anlatmak zorunda kalabilirim.
Bir ara seçim gecesi Ahmet’e ne olduğunu araştırırken acaba Sedat Ergin’e de sorsam mı diye bile düşündüm. Ama neyse ki bundan son anda vazgeçtim. ‘Neyse ki’ diyorum çünkü:
1-Sedat’a sorulan her sorunun cevabı mutlaka gelir. Bu bazen beş-altı saati, bazen beş altı yılı alır. ama sonunda mutlaka cevabı alırsınız. Aldığınızda da aldığınıza pişman olursunuz. Çünkü sorunuz Ahmet Hakan’a ne olduğu gibi basit bir soru da olsa Sedat buna Ahmet hakkındaki bütün kişisel sağlık raporlarını taramadan, onun tüm doktorlarıyla konuşmadan, hakkındaki MİT ve FBI dosyalarına erişmeden, ayrıca onu tanıyan herkesle konuşmadan- ki bu Ahmet’in eski kız arkadaşlarını da kapsayacağından bu incelemenin uzun yıllar sürmesi ihtimali büyüktür, sonunda onun hakkında saatler süren telefon konferansları yapmadan cevap vermez.
2- cevap vermez diyecektim ama aslında doğrusu veremiyor olacak. çünkü Ahmet Hakan’ı kendisinin yayın yönetmeni sanan ve aslında var olmayan Hürriyet adlı gazetede köşe yazarlığı yapmasına rağmen yazılarındaki ciddiyet üst düzeyini orada artık anlayacak kimse olmasa da onlara hala gerçek gazeteciliği anlatmaya çalışan biri Sedat. bu açıdan bakıldığında Sedat’ın hayli dramatik bir yaşamı olduğu da düşünebilir ama bunu düşünmeyin, çünkü o her deliye olduğu gibi kendiyle son derece mutlu.
Seçim gecesi YouTube’daki arkadaşları da izledikten sonra etrafa mutluluk mesajları atarak Halk TV’ye bakıyordum. Aslında o gece seyredilecek kanal A Haber’di. Matemin yayına nasıl yansıdığını görmek iyi olabilirdi.
bir ara gece CNN Türk’e bakmayı bile düşünebildim, ama orada Ahmet Hakan’ın keşfi olduğunu sandığım kendisine yazar diyen Zafer Şahin adlı fenomenin görüşlerine az da olsa muhatap olma riski vardı. Bu insan bir süredir makul insanların söylemeden önce birkaç defa düşüneceği ve düşündükten sonra mecburen söylediğinde bile utanacağı türde fikirleri istikrarla ve müthiş bir özgüvenle anlatıp duruyor. son yorumu şöyleydi: ”Bundan sonra kimse Erdoğan’a ‘diktatör, tek adam’ falan demesin. İki seçimdir yerel yönetimleri kazanıyorsunuz. Belediyeleri mi vermiyorlar. ‘Kazanamadık’ dedi adam işte. Olay budur. Örnek alsınlar.”
bu sözlerdeki derin bilgi birikimi ve zekaya bakarak ne demek istediğimi umarım anlamışsınızdır.
Ben Mehmet Uçum’un son açıklamalarını okuyunca onun metin yazarının aslında Zafer Şahin olduğunu düşünmeye başladım, bu konuda bilgisi olan varsa ve bir açıklama yaparsa sevinirim.
Ahmet Hakan’a da Zafer Şahin’e de tahammül edemediğimden o gece CNN Türk’ü açmadım. Ama bunu yapan bir arkadaşım Ahmet Hakan’ın ilk seçim sonuçlarının gelmeye başladığı andaki ekran görüntüsünü yolladı bana.
Fotoğrafı görünce resmen korktum. Dr. Frankestein’ın ceset parçalarını birleştirerek oluşturduğu ve hayata döndürdüğü canavarın surat ifadesiydi u aynen.
ben bu yandaş insanlarda seçim sonucunun üzüntü yaratmasını bekliyordum ama bu kadar vahim olabileceğini doğrusu beklememiştim.
Sanki CNN o gece seçim sonucunu Ahmet Hakan’ın vücuduna bulabildiği ilk müsait delikten girerek veriyor gibiydi (adam ekrandaydı bu yüzden burun ve kulak müsait değildi, kanal olarak başka delikle çözüm bulmuş olmalılar) ve vücut bu direkt akım nedeniyle bu şekilde fiziksel tepki vermiş olmalıydı.
umarım düzelmiştir şimdilerde çocuğun o hali.