Yakın ve yaklaşmakta olan savaş tehlikesi sonunda benim bile sağlam olduğunu sandığım dengelerimi bozmuş durumda. halbuki laubali mizacım ve her ciddi olayın altında mizahi bir yön bulma çabam beni böyle dengesizliklere karşı korur diyordum. Bölgesel savaş tehdidi söz konusu olduğunda bunun olamamasının nedeni uzun yıllar boyunca Washington’da Amerikan ulusal güvenlik meseleleriyle ilgili çalışmış olmam olabilir. Amerika’nın başkentinde gazetecilik yaparken bazen öyle hassas konuları öğreniyorsunuz ki ileride unutmanız ve yeri geldiğinde yazmamanız mümkün olamıyor.
bugün de o günlerden biri. İsrail Suriye’yi de vurduğundan, hatta Rusya’nın suriye’de akdeniz kıyısındaki askeri tesislerine de tehdit görülecek manevralar yaptığından beri hemen herkes acaba bölgede rusya ile Amerika karşı karşıya gelebilir mi sorusunu sormaya başladı.
Benim elimde Rusya ile Amerika’nın Suriye’de katiyen karşı karşıya gelmeyeceğini gösteren önemli bilgiler var. artık yeri geldiğinden bugün bunları size de anlatmam gerekiyor.
2018 yılının şubat ayında Washington’da son derece önemli, birbiriyle bağlantılı iki gelişme oldu. Ayın ortasında, o an dışişleri bakanlığı için senato onayı beklemekte olan CIA Direktörü Mike Pompeo çok gizli bir operasyon yaptırdı ve Amerika’ya girmesi yasak Rusya’nın en önemli üç istihbarat örgütünün yöneticisini Washington’a getirtti.
Onlarla CIA’nın Langley’deki merkezinde uzun saatler süren toplantılar yapıldı. Aslında bu operasyon ve toplantılar halktan gizli tutulacaktı, ama Demokrat Partili Chuck Schumer olayı duyup Senato’da sorunca işi açığa çıkarmak zorunda kaldılar.
Gelenler KGB’nin devamı olarak bilinen SVR’nin yöneticisi Sergey Narişkin, Rusya’nın iç istihbaratından sorumlu FSB’nin başı Aleksander Bartnikov ve Rusya’nın askeri istihbaratından sorumlu yetkiliydi. Bu konu o dönemde nedense hiçbir merkez medyada haber olmadı. iş açığa çıkmış olduğu halde kimse bu önemli gelişmenin perde arkasını yazamadı.
Casuslar aleminin insanlarını yakından tanıyan kaynaklar o günlerde bana Washington’da CIA’daki toplantının konusunun Suriye ve Ortadoğu olduğunu, özellikle Suriye’de iki ülke tehlikeli biçimde karşı karşıya gelmeden siyasi bir çözüme nasıl ulaşabileceğinin temelinin atıldığını söylediler.
Merkez medyada haber olarak yer almayan bir başka gelişme de ondan 10 gün kadar sonra oldu. Rusya’nın tüm Ortadoğu politikasını oluşturan, Vladimir Putin’in çok güvendiği Vitaly Naumkin Washington’a geldi. Amaç Rusya’nın Suriye politikasını ve Amerika’yla nasıl işbirliği içinde çalışılabileceğini anlatmaktı.
Washington’un tüm dış politika ve ulusal güvenlik elitleri Georgetown Üniversitesi’nin School of Foreign Service’teki yemekli konferansında buluşup Naumkin’i dinledi. Dinleyenler arasında bulunan yönetimden isimler anlatılanları 10 gün önce gerçekleşmiş casus zirvesiyle de harmanlayıp rapor halinde başkan Donald Trump’a iletti.
Bu raporu alan Başkan Trump öğleye doğru Pompeo’yu da dinledikten sonra, yanına o zamanki ulusal güvenlik danışmanı Herbert Raymond McMaster’i de alarak 45 dakika kadar telefonda Putin’le konuştu.
Ve böylece rusya ve Amerika’nın Suriye’de birbirleriyle çatışmadan sorun çözmelerinin yöntemleri belirlendi. iki devlet suriye’de kurulacak kürt devleti konusunda da anlaşmıştı.
(kürt devleti hakkındaki o anlaşmanın nasıl oluştuğunu da yarın yazacağım).
3 Aralık 2024 - Türkiye’yi hedef alan evanjeliklerin Işık Ablası
2 Aralık 2024 - HTŞ büyük ABD-İsrail planının parçası olabilir
1 Aralık 2024 - Soyut sanatın müziği
30 Kasım 2024 - Trump’ın Türkiye karşıtı derin savaşçısı tekrar gündemde
29 Kasım 2024 - Trump galiba yine ‘gizli kabine’ oluşturuyor