Son derece istikrarlı ve dikkatli bir YouTube yorumcusu izleyeni olduğumu daha önce yazmıştım.
Yılmaz Özdil, Cüneyt Özdemir, Fatih Altaylı, Nevşin Mengü en favori yorumcularım. hepsinden birçok yeni bilgi öğreniyorum, hepsi ekrana hakim ve çok iyi işler çıkarıyorlar.
bu kurutulmuş medya ortamında çöl içinde vaha gibi parlak bir yeni medya yaratmalarına eski bir medya çalışanı olarak gerçekten müteşekkirim.
Durum böyle, bu arkadaşları hiç kaçırmadan izlemeye çalışıyorum. Herkese de tavsiye ederim.
Ancak onlar arasında benim için Yılmaz Özdil’in çok özel önemi var. bunu daha önce de yazdım. Diğer arkadaşlar bazen sadece birikim ve tecrübelerine güvenip ekrana çıksa da Yılmaz katiyen bunu yapmıyor. Anlatacağı konu ne olursa olsun üstünde mutlaka önceden çok çalışıyor, Verdiği bilgilerin kalite ve derinliğinden belli oluyor bu hep.
Gerçek bir hayvan sever olduğu YouTube kanalındaki sunumundan bile belli olan Yılmaz Özdil yine özenli biçimde çalıştığı belli olan sokak köpekleriyle ilgili konuşmasında öyle kritik bir bilgi verdi ki bunu bilmeden soruna anlamlı bir çözüm getirilmesi bence imkansız.
Bilimsel veriler gösteriyor ki ve Yılmaz Özdil’in hesaplamasına göre bir çift köpek çocuk yaptığında bu sadece altı yıl içinde 67 bin köpek daha olması anlamına geliyor. Vurguluyorum, 67 bin diyorum.
köpekler 10 aylık olunca çiftleşebiliyor, ortalama beş veya altı çocuk doğurabiliyor, senede iki defa da doğum yapabiliyorlarmış. Bu verilerden yola çıkıp doğan çocukların da çiftleştiğini hesaplarsanız, matematiksel olarak altı yıl içinde sokaklarda 67 bin köpeğin daha olması gibi korkunç bir rakama ulaşılıyor.
bu gerçek bilinmeden sokak köpekleri sorununa mantıki ve insani çözüm getirmek bence mümkün değil. asıl sorunun böyle bir hızlı nüfus artışı olduğu tespit edilince alınacak asıl tedbirin de yeni doğanları doğar doğmaz tespit edip bunların gelecekte çocuk yapma potansiyelinin kontrolünü yapmak olduğu ortaya kendiliğinden çıkıyor.
erkek köpeklerin daha çocukken kısırlaştırıldığı ve dişi köpeklerin spiralle hamile kalmasının engellendiği bir sistemde sokak köpeği nüfusu artışını kontrol etmeye başlamak mümkün.
bu arada yine Yılmaz Özdil’in dikkati çektiği barınakların durumuyla ilgili sorunlara da bir an önce el atılması gerekiyor. Onları birer ölüm kampı olmaktan bir an önce çıkarmalıyız.
Yönetim sadece saldırgan köpeklerin uyutulması yoluna gidileceği gibi bir açıklama yapmış. Bu saldırgan olma durumunun kim tarafından tespit edileceği de meçhul, üstelik köpeğin saldırgan olmasının da insan tarafından tetikleniyor olduğu söyleniyor.
Ben saldırgan tür olduğu söylenen birçok köpeği parklarda serbest dolaşıp çocuklarla oyun oynadığını gördüğümden bu konuda çok dikkatli olunması ve bu uyutulma işinin tamamen unutulup konuya insana yakışır biçimde yaklaşılmasını öneriyorum.