Lügatlar Misery kelimesini sefalet olarak çeviriyor. Ancak sefalet, misery kelimesinin doğasında olması geren sefaletle birlikte büyük acı çekme anlamını tam vermiyor.
Ama benim şu anki durumumu net tanımlayan filmin adı ‘Misery’ olduğundan başlığı bu şekilde bıraktım.
Korku romanları ustası Stephen King’in romanlarından Misery 1990’da yönetmen Robert Reiner tarafından film yapıldıydı. Başrollerinde James Caan ve Kathy Bates’in oynadığı filmde uğradığı kazadan sonra hareketsiz kalıp ayrılamadığı bir evde kendi romanlarına takıntılı yarı deli bir kadın tarafından hasta yatağında zorla tutulan yazarın hikayesi anlatılıyordu.
Yıllardır seyrettiğim filmlerdeki korku ve vahşet sahnelerini hayatımdaki olası gelişmelere uyarlama sürecim ameliyattan önce de başlamıştı zaten.
örneğin bir ara Kill Bill filminde ve Killing Eve dizisindeki ayak bileğine vurulan darbeler sonucu ölümlerin ayağından ameliyat olacak benim için geleceğe yönelik bir kesin işaret olduğuna karar vermiştim.
Ama ben asıl sorunun ameliyatta değil sonrasında yaşanacağını zaten biliyordum. Ayak ve bilek cerrahisi uzmanı bir doktorun fazlaca dokunulduğunda sonucu kötü olabilecek alaktaki damarların nerelerde olduğunu bilmemesi ihtimali fazla yoktu bence ama sonrasında bir süre yatağa bağımlı olacağımdan Rana’nın davranışlarındaki değişimlere ve ruh hali iniş çıkışlarına özellikle duyarlı olmaya başladım. zaten o Misery filmindeki kadının yarı deli profiline de tam uyuyordu.
ameliyat sonrasında yaşamımı minimum düzeyde sürdürebilmem için eşime ihtiyacım olacağımı bildiğimden eve çıktığımızın daha ilk gününde arkadaşlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinde onun konuyu durup dururken, ve bence hiç gerek yokken Misery filmine getirmesi doğrusu dikkatimi çekmişti.
Korkudan filmi internetten yeniden bulup izlemedim ama hatırladığım kadarıyla filmde kadın iyileşip yataktan çıkmasın diye adamın diğer bacağını da kırıyordu.
bu tür sahnelerle dolu bir filmi eşimin arkadaşlarıyla yaptığı konuşmalarda neden durup dururken gündeme getirme ihtiyacı duyduğu hakkında gerçi bir tüyom vardı ama gerçek nedeni tam anlayamıyordum. ya da açık olanı kabul etmemek için korkudan anlamaz gibi davranıyor da olabilirdim.
belirsizlik hastaneden döndüğümüz ilk günün gecesine kadar sürdü. Rutin olarak akşamın ilk saatlerinde Rana ablasıyla telefonda sohbet eder. o geceki sohbetinde ablasına bana yapmak zorunda kaldığı şeyleri, örneğin beni büyük tuvalete götürmek gibi şeyleri benim bile hiç duymak istemediğim bir detayda fazla neşeli sayılamayacak bir tonda anlattıktan sonra, kendisine bundan böyle Nurse Ratched diye hitap edilmesini istediğini söylediğini duydum.
unutmuşum bu adı. İlk önce Ratched’in Misery filmindeki deli kadının adı olduğunu sandım. tabii ki değilmiş. internette Ratched adını araştırmaya başladım. arayan belasını bulur lafını doğrular biçimde Ratched adının kime ait olduğunu maalesef buldum.
Anladığım kadarıyla Rana kızgınlıkta biraz el yükseltmiş ve Misery filmindeki deli kadın yerine ‘One Flew Over Cuckoo’s Nest’ (Guguk Kuşu) filmindeki tımarhanede hastalara işkence dahil kötülükler yapan sadist hemşire Ratched’i kendine rol model almış durumda anladığım kadarıyla.
yıllar süren evliliğin özellikle kadınlarda yol açtığı doğal kin birikiminin üzerine benim son durumumun yol açtığı son derece tatsız ilave yükler de binince eşim sonunda tamamen çıldırmış olmalı.
durum böyle olunca öyle görünüyor ki şu an önümdeki opsiyonlar bence şöyle:
1- Şu ana kadar mucizevi biçimde sağlam durumda kalabilen bacağım da yakında diğeri gibi olacak. Tek bacakla bile ‘walker’a rağmen hareketim maksimum kısıtlıyken tümden bacaksız kaldığımda ‘walker’ın bana bir yararı olacağı çok şüpheli. Eğer Amerika’da gezgin bir freak show’un telefonunu bulabilirsem belki onlar bacağı olmadığı halde hareket eden insanlar hakkında bana bilgi verir.
2- burada yazdığım hastalık raporlarımdan bendeki sorunun sadece bacağımdan ibaret olmadığını, ayrıca ameliyat sonrasında ortaya çıkan idrar sorunlarım olduğunu biliyor olmalısınız. özetle sorunum penisimle.
bu dünyada penisim yüzünden benim dışında en fazla acı çekmiş ikinci bir insan olarak Rana’nın önümüzdeki günlerde hem idrar sorunumun hem de hayatındaki diğer bütün sorunların kaynağını tamamen ortadan kaldırması bana sürpriz gelmeyecek. sadece umarım ki daha önce de denediği gibi bu defa da elektrikli testere kullanmaz.