Geçirmiş olduğum ayak ameliyatı nedeniyle yaklaşık altı haftadır ayağa kalkamıyorum.
Baştan bunun beni etkilemesinin mümkün olmadığını, çünkü okumak ve yazmaktan başka işe yaramadığımdan yerimden kalkmamanın benim için özel bir tehdit oluşturamayacağını filan söylememe rağmen, istediğim halde kalkamamak ve özgür irademle kalkmamanın aynı şey olmayacağını galiba kavramamış olmalıyım ki, altı haftanın sonuna yaklaşırken rutin olarak yaşadığım ve alışık olduğumdan çok daha ağır bir ruhsal bunalım yaşamaya başlamış olmalıyım.
‘başlamış olmalıyım’ diyorum çünkü önceki gece sabaha karşı ikide birdenbire içimde inanılmaz bir Maraş dondurması yemek arzusunun doğmasını ve bu arzuyu bastırmak için bir kiloya yakın dondurmayı inanılmaz bir hızla yememi bu ağır bunalım sonucu olmasından başka açıklama gelmiyor aklıma.
tabii uyumadan hemen önce bu tür yemek armagedonu geçiren herkese olması gereken bana da oldu ve berbat bir rüya gördüm.
Rüyamda iklim değişikliği yüzünden dünyanın sonu gelmiş ve nedense hayatta kalan son insan benmişim. tanıdığım kime gitsem onun da ölü olduğunu görüyordum. bazılarının öldüğüne sevinmiş olduğum halde üzülmüşüm gibi davranmak bana rüyamda bile stres yaptı.
neyse benim gibi antisosyal bir tipin dünyada kalan son ve tek insan olmasına tam sevinirken ileriden bana doğru yaklaşan ve kendi kendine ciddi ifadeyle konuşan bir küçük kız görüyorum.
Ve rüyamın bende dünyanın sonunun gelmesinden daha çok bunalım yaratan asıl bölümü de başlıyor. çünkü kız yaklaştıkça onun iklim aktivisti İsveçli kız Greta Thunberg olduğunu dehşet içinde fark ediyorum.
Kendini katiyen ilgilendirmemesi gereken her boka maydanoz olan bu son derece rahatsız edici kızın benimle konuşmasına rüyamda bile tahammül edemeyeceğimden panik içinde kaçmaya başlıyorum.
Yeri gelmişken size bir şey söyleyeyim mi, eğer eşim hamile olduğunda yapılan sonografiden çocuğumun ileride Greta Thunberg olacağını görseydim bir bahane uydurarak kesin kürtaja ikna ederdim doktoru ve eşimi.
Bence MAD dergisinin sembolü Alfred E. Neumann’dan bile daha rahatsız edici bu kız.
herkesin yok olduğu bir dünyada devamlı haklı olduğunu düşündüğü teorileri hakkında hiç susmadan konuşan bir Greta Thunberg ile baş başa kalmak ve maalesef onu dinleyecek tek kişi olmak benim için rüyada cehenneme gitmekle eşdeğerdi.
Dediğim gibi koşarak yanından uzaklaşmaya başlıyorum.
ne kadar koşarsam koşayım o daima sabit uzaklıktaymış gibi arkamda.
ileride dünyanın bu halinde bile spor yapmayı ihmal etmeyen bir adam görünce bir umut yanına koşuyorum.
*
Adamın yanına yaklaştıkça yine bir büyük dehşet yaşıyorum. çünkü bu adam dünyanın sonunun bile öldüremediği Ertuğrul Özkök.
Sporunu bitirmesinden sonra onun bana koşmaya başlaması veya kendisiyle spor yapmaya davet etmesi üstlenemeyeceğim kadar ağır bir risk ve bunun üzerine hemen dönüp Greta’nın yanına kaçıyorum ona arkadaş olalım mı, biraz sohbet edelim mi, der demez, cevap almadan sabah terler içinde uyandım neyse ki.
27 Aralık 2024 - Serdaramus’un 2025 için 10 Suriye kehaneti
26 Aralık 2024 - Büyük oyunda Türkiye ne yapacak?
25 Aralık 2024 - Trump Ukrayna-Rusya hattında gizli operasyon başlattı
24 Aralık 2024 - Fırat’ın Doğusunda neler oluyor?
23 Aralık 2024 - Yanı başımızdaki tehlikenin bilemiyorum farkında mıyız?