Bir aksiyon filmi klişesidir: Öndeki arabayı takip et! Zaten hemen ardından da şu cümle gelir: Yıllardır bu anı bekliyordum. Sonra olaylar gelişir.
Ben de iki taksi ya da iki arabayla bir yere gideceksek, illa arkadakine binip bu klişe espriyi yapmaya can atarım.
Klişe imha timleri bu noktada rahat olabilir. Çünkü artık böylesi repliklere gerek kalmadı. Arabalar kendi kendini takip ediyor zaten. Hatta takip etmekten fazlasını yapıyor. İşi tacize kadar götüren var.
Eğer takip edilmeye karşı bir hassasiyet söz konusuysa, ha akıllı telefonla gezmişsiniz ha arabayla, o derece güvenlik riski söz konusu. Hatta arabalar, binlerce veri noktasına sahip telefondan bile daha riskli. (Klişe replik ‘araba’ diye bilindiği için başlık ve bu paragrafta araba kelimesini kullandım ama bundan sonraki kısımlarda daha doğru olan otomobil kelimesiyle devam edeceğim)
Mozilla Vakfı’nın Eylül 2023 tarihli bir araştırmasının başlığı çok net: Otomobiller gizlilik açısından incelediğimiz en kötü ürün kategorisi.
Vakfın belli ürün kategorilerini inceleyerek “Privacy not included” (Gizlilik dahil değildir) uyarı etiketi verdiği, bu araştırmalarda resmi gizlilik açısından en kötü ürün kategorisi otomobil olmuş. Çünkü incelenen 25 otomobil markasının 25’i de mahremiyet ve veri güvenliği açısından berbat sonuç vermiş.
Bu araştırmaya göre otomobiller, nereye gittiğiniz, ne yaptığınız, vücudunuzu nasıl hareket ettiğiniz, kilonuz, dinledikleriniz, konuştuklarınız, cinsel aktiviteniz (şaka değil) ve aklınıza gelen, gelmeyen pek çok konuda veri topluyor, analiz ediyor, başka uygulamalarla paylaşıyor ve hatta bu verileri satabiliyor.
Araştırmada incelenen belli başlı 25 markanın %84’ü, hizmet sağlayıcılar ve veri komisyoncularıyla paylaşmayacağı sözünü vermiyor. %76’sı bu kişisel verilerinizi satabileceğini de belirtmiş. %56’sı hükümet ve kolluk kuvvetleriyle mahkeme kararı olmadan paylaşabileceğini de söylemiş. %92’si kullanıcılarına bu veriler üzerinde kontrol vermemiş ya da çok az kontrol vermiş.
Otomobillerin veri toplamasını meşrulaştıran bir özelliği var. O da sürüş güvenliği.
Günümüzde hemen hemen tüm otomobillerde güvenlik önlemleri artıyor. Böylece göz hareketlerinizi, yorgunluğunuzu, kalp atış hızınızı, rotanızı ve daha pek çok detayı takip etme şansı buluyorlar.
Bu bir yandan hayatınızı kurtarabilir ama bir yandan da veri güvenliği açısından risklere de açık bir durum.
Günümüzün otomobil markaları bu işlemleri yaptıkları sensörlerden büyük bir gururla bahsediyorlar.
Evet, bu sensörler sürüş güvenliğimiz için çok önemli ama bu verileri kasko şirketinizle de paylaşabilir. Böylece sürücüye bağlı hataların kapsamı artırabilir. Ayrıca pek çok otomobile girer girmez telefonunuzu bağlıyorsunuz ve bu da bir veri aktarım süreci başlatabiliyor.
Daha geçen hafta The New York Times’ta okuduğum bir Kashmir Hill haberi, veri toplamaktan çok daha ötesi olabileceğini gösteriyor.
Kocasından boşanma sürecinde olan emlakçı bir kadın, şiddet gördükten sonra arabasıyla evi terk ediyor. Bir narkotik polis olan eşiyse, ısrarlı takiple geri dönmesi için yalvarıyor, tehdit ediyor vs. Yani tipik bir ayrılmak istemeyen erkek tacizi vakası.
Ancak kadın bir süre sonra fark ediyor ki, o otomobille nereye gitse kocası kendisine bir şekilde ulaşabiliyor. Hatta gittiği yerlerdeki insanların telefonlarına mesaj göndermeye kadar vardırıyor işi. Sonunda otomobilin ekranında beliren bildirimlerden anlıyor ki, otomobilin telefona indirilen uygulaması, tüm bu konumları izleme olanağına sahip. Kocası bu uygulamaya ve konum bilgisine ulaşabiliyor.
Otomobil firmasına ulaşıp bu konum izleme yetkisinin kaldırılmasını istese bile, otomobilin kredisi boşanma sürecinde olduğu eşi tarafından çekildiği için bu talebi karşılık bulmuyor. Kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti düşününce tüyler ürpertici bir tehlike.
Aynı haberde yer alan başka bir örnekte de bir Tesla araca sahip olan çiftin ayrılığından sonra yaşananlar var.
Öfkeli eski koca, hem eski eşinin yeni evinin konum bilgilerine ulaşıyor hem de tacizlerini araba üzerinden sürdürüyor.
Nasıl oluyor derseniz, çok sıcak günlerde otomobilin ısıtıcılarını veya tam tersine soğuk günlerde klimayı uzaktan açma yetkisini kullanarak, eşinin sevmediği şarkıları aniden başlatarak vb.
Bu olay yargıya taşınsa da mahkeme otomobil markalarının kötüye kullanımı takip edemeyeceğini belirterek, Tesla’ya bir yaptırım uygulamamış.
Günümüzün otomobillerinde hayranlık uyandırıcı multimedya özellikler var. O ekranların büyüklüğünden, sunduğu işlevlere kadar pek çok konu otomobil alış kararımızı bile etkiliyor.
Tıpkı telefon ya da bilgisayar alırken olduğu gibi konfigürasyon inceliyoruz. ‘Ortam aydınlatması ambiyans renkleri’ neymiş diye baktığımı bile biliyorum. Çünkü artık bir otomobilden ziyade tekerlekli bir bilgisayar kullanıyoruz. Öyle ya Tesla’nın geçen ay ABD’de satılan 2 milyon aracı, yazılım güncellemesi için geri çağırması, geçen Cuma Çin’de bir benzer bir nedenle 1,6 milyon aracı güncelleme için geri çağırması gibi örnekler çok taze.
Bu güncellemelerin yarı otonom sürüş sırasında yaşanan kazalara, direksiyon yazılımındaki bazı sorunlara bağlı olduğu açıklandı. Bir yazılımın size kaza yaptırabilecek olması ya da uzaktan müdahaleyle aracınızın çalışmaz kılabilecek olması, bu yazılımların kontrolüne sahip olanlar için ne büyük güç siz düşünün.
Mafya ve suç odaklarının hiç yazılım bulaşmamış klasik arabalar kullanması sürpriz olmayacaktır.
En nihayetinde toplanan bu verilerin araçların güvenliğini ve konforunu artırmak için kullanıldığını biliyoruz. Hatta araçların birbirleriyle bağlantı kurup kazaları minimuma indireceği bir gelecek de uzak değil. Bu nedenle, araçlar veri toplamasın demek aptallık olur.
Ancak amacı aşan kullanım ve ticaret var mı sorusu önemli. Bu verilerin nasıl toplanıp, nasıl işlendiği, paylaşıldığı ve ne amaçla kullanıldığından emin olmak gerek. Bunların son kullanıcı tarafından anlaşılmasını beklemek biraz lüks tabii. Yine de belli düzeyde toplumsal farkındalık, düzenleyicilerin bunlar üzerine çalışmasını hızlandıracaktır.
Ayrıca her araca göre, farklı veri paylaşım noktalarının ayarlar yardımıyla, kullanıcı tarafından bir yere kadar devreden çıkarılması da mümkün. Otomobilim ve onun çevresiyle gizli saklım yok diyorsanız o ayrı tabii.
3 Kasım 2024 - En apolitik takılanlar bile kaçamaz: Teknolojik olan politiktir!
30 Ekim 2024 - Menendez Kardeşler Olayı: TikTok’tan Netflix’e Yeni Medya Yargısının Gücü
23 Ekim 2024 - Gülse Birsel’in dilemması
20 Ekim 2024 - “Yenidoğan çetesi” şüphelisinin sosyal medya profili, zamanımıza dair ne anlatıyor?