Roblox bildiğiniz türden bir oyun değil, bir platform. Kendi sokağınızı, kendi evinizi, kendi dükkanını yapıyorsunuz. Oyunun kurallarını oyuncular koyuyor. Kendi kurallarını kendi belirlemeye alışmış bir Roblox kuşağına bu yasağı anlatmak imkansız.
Roblox’u birkaç yıl önce ilk kez yeğenim Deniz sayesinde keşfettim. Sonradan kızım Leyla da oynamaya başlayınca konuya iyice vakıf oldum.
İlkin bana çok tuhaf ve saçma gelmişti. Çünkü daha önce oynadığım oyunlara hiç benzemiyordu. Çoğu kez puan toplamak, seviye (level) atlamak, önceden çizilmiş katı kurallar çerçevesinde belli görevleri yerine getirmek gibi detaylar yoktu.
“Bu ne yahu oradan oraya koşturuyoruz?” diye sorduğumu hatırlıyorum. Atari salonlarını yaşamış, Commodore 64 ile büyümüş, futbol menajerlik oyunlarında sabahlamış, hâlâ canı sıkıldıkça iki FIFA atan şahsıma başlangıçta çok amaçsız görünmüştü.
Çok geçmeden anladım. Bu oyunun kuralı, katı kuralların ve hiyerarşinin olmamasıydı. Çocuklar kendi oyunlarını yaratabiliyor, kuralları kendileri koyuyor, o evrenin içerisinde hayal güçleri ölçüsünde evler, dükkanlar, araçlar inşa edebiliyor, tıpkı bizim çocuklukta sokakta takıldığımız gibi takılabiliyorlardı.
Doğrusu tam da bu kuşağın ruhuna uygun bir tasarımdı. Bu bir sebep mi? Yoksa sonuç mu? Emin değilim. Biz sokakların güvenli olduğu ya da öyle sanıldığı zamanlarda sokaklara özgürce salınan çocuklardık. Şimdi genellikle evde ya da güvenli site ortamında büyüyen çocuklar başka bir gerçekliğin içindeydi ve onların oyunu da buydu. Bununla yasak yoluyla mücadele etmek, bir kuşağı karşınıza almak demekti.
Roblox’un erişime kapatılması gündeminden çok önce Bavul Dergi’ye yazdığım bir yazıda (Nisan-Mayıs 2024) Wired dergisinden Rachel Botsman’ın kullandığı metafora referansla Roblox kuşağıyla kendimin içinde bulunduğu Tetris kuşağını ben de karşılaştırmış ve şöyle demiştim: “Tetrisle büyüyen kuşaklarsa, önce oyunun sınırlılıklarını öğrenme peşindeydi. Çubuklar oyun ekranın tavanına değerse, oyun biter, bu kadar basit. Oysa Roblox kuşağı, sınırlılıkları değil, olasılıkları öğrenmeye çalışıyor, onun sınırlarını zorluyordu. Oyun tasarımcıları, yeni kuşakların bu beklentisini çoktan anlamış ve oyunları buna göre inşa etmeye başlamışlardı. Bunu ebeveynlere ve iş hayatının tepelerinde yer tutmuş Tetris kuşağına anlatmak zaman alıyordu ve sorun da buydu.”
Şimdi Roblox’un erişime kapatılma gündeminde o eski yazıyı yeniden okuyunca, bu kararı alanların neden başarısızlığa mahkûm olduğunu bir kez daha anladım.
Bir defa Roblox, bir jenerik isim. Yani aslında bir oyun türünün ortak ismi gibi bir şey. Roblox’u kapattın diyelim, diğerleri ne olacak? Onları da kapatacaksan bir kuşakla nasıl bağ kuracaksın?
Burada cevaplanması gereken çok soru var. Doğru eğitim ve bilinçlendirmeyle ebeveynlerin kontrolüne bırakılması gereken bir sorumluluğu, devletin topyekûn üstlenmeyi çalışmasının, kararı alanların imajı ve geleceği açısından çok olumlu sonuçları olmaz diye düşünüyorum.
Evet, çocuklara yönelik bu platformların iyi düzenlenmesi gerekiyor ama izlenen yöntem doğru değil.
Birkaç yıl önce bir anda Metaverse konuşmaya başladığımızı hatırlarsınız. Kimileri, Zuckerberg’in uçuk hayallerinden ya da “aaa kuşa bak” manevrası yüzünden Metaverse balonunun söndüğünü sanıyor olabilir. Evet, bütün o uyarılara rağmen arsa, ev, NFT vs. alıp kerizlenenler açısından balon sönmüş olabilir ama esasında Metaverse bu.
Yani ağababaları 2000’li yılların başındaki Second Life olmak üzere Roblox tarzı oyunlar. Çocuklar aslında bu oyunlarda geleceğin ilkel ya da oyunlaştırılmış bir formunu deneyimliyor olabilirler. Orası sanal bir evren. Pedofili, taciz ya da başka uygunsuz şeylerden endişe ediyor olabilirsiniz ama aynı tehlike sokakta da mevcut. Nasıl sokakta bu tehlike var diye sokakları kapatmıyor, bunun yerine çocuklarımızı korumanın yollarını arıyorsak, “Roblox’ta böyle işler dönüyor hoop kestim Roblox’unuzu demek” de aynı türden bir yanılgı.
Evet tehlikeler olabilir. Nihayetinde bunlar bir platform. Ancak bu işi düzenlemenin, tartışmanın, kamuoyunu bilinçlendirmenin farklı yolları olmalı. Geçen hafta bu köşede ABD’nin Instagram’ın bağımlılık verici tasarımına karşı çocukları ve gençleri korumak için hazırladığı yeni yasadan bahsetmiştim örneğin. Böyle alternatifler aramak yerine yasaklamak kimseye fayda sağlamıyor. İşin ilginci, bir süre sonra açsanız bile, üzerinizdeki “yasakçı” etiketini de kolay kolay atamıyorsunuz. Öyleyse bu riski almak niye?
Roblox’ta biraz vakit geçirenler anlamıştır. Oyunun farklı bir felsefesi var. Bir defa kuralları koymaya kadar her şey çok kişiselleştirilmiş. Ancak buna rağmen önemli ölçüde diğer akranlarla iş birliği yapmaya dayanıyor. Yani hem yaratıcılığı hem de iş birliği yapma yeteneğini destekliyor.
Jordan Shapiro, Yeni Çocukluk – Dijital Dünyada Başarılı Çocuklar Yetiştirmek (Türkçede: Sola Unitas Yayınları) kitabında, Amerikan çocukluk tarihi üzerine çalışan Steven Mintz’den aktarmıştı: 17. Yüzyılda sokakta top oynayan ya da uçurtma uçuran çocuklar hakkında çok şikâyet varmış. Çocukların böyle oyunlar oynaması o dönem günah gibi görülen bir zaman kaybı olarak değerlendiriliyormuş. Ebeveynler çocukların sokakta böyle boş şeylerle vakit kaybetmesine ciddi ciddi üzülüyorlarmış.
Dr. Stanley Hall’in 1897 yılında yaptığı bir bilimsel çalışma bu konuda çığır açıcı olmuş. Kum yığınında oynayan çocukları konu alan çalışma, oyunların çocukların yaratıcılığı ve gelişimine sunduğu katkıyı bilimsel düzlemde ortaya koymuş.
Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki, “bugünün çocukları sokakta oynamıyorlar, bütün gün ekranlara gömülüyorlar” diye üzülüyoruz ama işte bir zamanlar da sokakta oynayan çocuklar için üzülenler varmış. O nedenle Roblox ve türevlerine, ezberci bir bakış açısıyla yaklaşıp sadece zararları ve tehlikeleri üzerinden tartışmanın çok sığ bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.
Benim bu konudaki perspektifim şu:
Oyun tasarımcıları yeni kuşakların beklenti ve ihtiyaçlarını, ebeveynlerden, devlet yöneticilerinden hatta eğitimcilerden önce anlamış olabilirler.
İsmi ne olursa olsun oyunların kurulduğu platformlardaki tehlikeleri elbette tartışalım ama oyunların mimarisi üzerine bir kere daha düşünelim.
Yeni kuşakların iş hayatında yaşadıkları zorlukların şifreleri de burada gizli olabilir. Dünyada herkes kendi kurallarını dayatmak istiyor olabilir ama Roblox kuşağı, kuralları önceden, kendileriyle tartışılmadan konulmuş, sınırları sıkı sıkıya belirlenmiş bir oyunda yer almak istemiyorlar.
Belki Roblox’u bir süre engelleyip sinir bozabilirsiniz ama onların hayatı algılayış biçimini değiştiremezsiniz. Unutmayın, gelecek onlara ait.
20 Kasım 2024 - Sanki başka bir çağdan gelen umut reçetesi: Federer’in Nadal’a veda mektubu
13 Kasım 2024 - Biraz da “Gayrisafi Milli Mutluluk”tan söz etsek mi?
10 Kasım 2024 - Hani Kamala Harris etkileşim şampiyonuydu, ne oldu bizim Vahşi 25’liklere?
6 Kasım 2024 - Muhalif siyasetçiler Jose Mourinho’nun maç çıkışı açıklamalarından ne öğrenebilir?