41. Gün
29 Ağustos 2023
Cumhuriyet'e 100 Gün
Lozan Antlaşmasından 29 Ekim’e günbegün yaşananlar
Anayasadan ‘Devletin dini İslamdır’ cümlesinin çıkarılması tartışması

Laiklik ilkesinin kabulü ve Anayasadaki ‘Devletin dini İslamdır’ ibaresinin kaldırılması 1923’ün Temmuz ayında CHP içinde tartışılmaya başlanmıştı bile.

Anayasadan ‘Devletin dini İslamdır’ cümlesinin çıkarılması tartışması

Türkiye, Anayasasından ‘Devletin dini İslamdır’ ibaresini 1928’de kaldırdı. Laiklik ilkesi ise 1937 yılında Anayasaya girdi.

Oysa Cumhuriyet’i kuranlar bu iki konuyu çok önceden konuşmaya başlamışlar, hatta ortaya bazı keskin görüşler de çıkmıştı. Cumhuriyet’e 100 Gün dizisinde daha önce de bir din tartışmasını aktarmıştık, bu kez yine tanığımız Kazım Karabekir.

Tarih 18 Temmuz 1923. Seçimler birkaç hafta önce yapılmış ve tamamlanmış ama henüz Meclis açılmamış. Yeni kurulan Halk Fıkrası grubu yönetiminde Anayasa tartışması var.

Kazım Karabekir’in Günlüklerinden aktarıyoruz:

İstasyondaki intihap komitesine uğradım. Teşkilât-ı Esasiye müzakere olunuyormuş.

İkinci müzakere. Bana haber verilmedi. Halbuki hayati bir mesele! Ben tesadüfen bulundum. Gazi riyasetinde kâtiplik Saffet’e. 

Celsede bulunanlar: Dahiliye Vekili Fethi, Maliye Vekili Fehmi, Nafıa Vekili Feyzi, Sabri (sonra Ziraat Vekili), İktisat Vekili Mahmut Esat, Muavenet-i İçtimaiye Vekili Tevfik Rüştü, Matbuat Müdürü Ahmet Ağaoğlu, Ziya Gökalp, Topçu İhsan, Sivas Mebusu Rasim. 

Teşkilât-ı Esasiye’de devletin dini İslam dinidir yazısının kaldırılması hakkında konuşuluyormuş. Evvela Tevfik Rüştü dedi: “Ben kanaatimi millet kürsüsünden dahi haykırırım. Kimseden korkmam.” 

Ne olduğunu anlamadığımı söyledim. Bunu takiben Mahmut Esat Bey dedi ki: ‘Türkler İslamiyet i kabul ettiklerinden bu halde kaldılar, İslamiyet terakkiye manidir.’

Buna da cevap verdim. Fethi Bey söze atıldı: ‘Evet Türkler İslamiyet’i kabul ettiklerinden böyle kaldılar’ dedi. ‘İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkûmdurlar.’ 

Şiddetle reddettim. Türkler İslam olmasaydı Bizans’ın esiri olurdu diye izahat verdim. Tarihi ve coğrafi vaziyetimizin amil olduğunu, eski fütuhat modasını takip etmekle de bu hale girdiğimizi, yerimizde kim olsa hemen aynı akıbete uğrayacağını, esasen bu gibi şeylerin tarihe gömüldüğünü, bugün başka bir dine veya dinsizliğe girmenin imkânsızlığını ve bugün terakkiye mâni bir kafa kalmadığını izah ettim, tefrikaya ve tahakküme vasıta olmamalı. Bugün tarihi bir gün.

41