17. Gün
5 Ağustos 2023
Cumhuriyet'e 100 Gün
Lozan Antlaşmasından 29 Ekim’e günbegün yaşananlar
Kazım Karabekir’in Günlük’lerinden 100 yıl önce bugünler: Rauf Beyin yerine Fethi Beyin Başbakan olması

Kurtuluş Savaşı’nın önemli isimlerinden Kazım Karabekir, öğrenciliği yıllarından beri düzenli günlük tutuyordu. Bu Günlükler Yapı Kredi Yayınlarından yayınlandı.

Kazım Karabekir’in Günlük’lerinden 100 yıl önce bugünler: Rauf Beyin yerine Fethi Beyin Başbakan olması

Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’de Samsun’da çıktığında, bütün Doğu Anadolu’daki en önemli ordunun başında, Erzurum’daki karargahında Kazım Karabekir vardı ve Karabekir Mustafa Kemal’e her bakımdan destek oluyordu.

Herhalde Mustafa Kemal için en kritik an, İstanbul’dan geri dönmesinin emredildiği, dönmezse tutuklanacağının bildirildiği, onun da ‘Ordudan ve resmi görevlerimden istifa ediyorum’ diye telgraf çektiği gündü. Mustafa Kemal, artık sivildi ve Osmanlı hükümetinden tamamen kopmuştu, başına ne geleceğini, örneğin Kazım Karabekir’in emre uyup onu tutuklayıp tutuklamayacağını bilmiyordu.

Ama Kazım Karabekir ayağa kalkıp Mustafa Kemal’e selam verdi, ‘Komutanım’ dedi. Karabekir’in ordusuyla birlikte Anadolu ihtilaline katıldığı o an, son derece kritik bir andı.

Karabekir, okul yıllarından beri günlük tutuyordu ve buraya hem gününü hem de düşüncelerini açık açık yazıyordu. O bakımdan Yapı Kredi Yayınları’ndan basılan Günlük’leri hem bir askerin hayatını takip etmek hem de Kurtuluş Savaşı’nın en kritik dönemlerini birinci elden tanıklıkla öğrenmek için büyük ve çok önemli bir kaynak.

Cumhuriyet’in ilanından sonra Mustafa Kemal’le ters düşmeye başlayan, muhalefete geçen, yazdığı kitap yayınlanmadan toplanan, İzmir Suikasti davasında idamla yargılanan Karabekir, bir dönem Mustafa Kemal’le çok yakındı.

Bakın günlüğüne 29 Ocak 1923 pazartesi günü neler yazmıştı:

4.00 sonra Kemal Paşa ’nın nikâhına gittik. Paşa Latife Hanım ’la karşılıklı oturdular. Fevzi Paşa ve ben Paşa’nın şahidi olarak tarafeynine. Vali Abdülhalik Bey’le, yaveri Salih Bey hanımın tarafeyninde. Paşa imama dedi ki: ‘Ben Latife Hanım ’la evleneceğim, muamele-i lâzımesini yapınız.’ 

İmam da tarafeyne sordu. Mihr-i muaccel beynehümâda, mihr-i müeccel 10 dirhem gümüş olarak nikâh kıyıldı. Çaydan sonra herkes çekildi. Biz hususi kaldık. 2.00 ’den sonraya kadar. 

Mustafa Kemal’in nikah şahitliğini de yapan Kazım Karabekir’in günlüklerinden kısa bir pasajı, Cumhuriyet’e 100 Gün’de bugüne kadar aktarılan günleri kapsayan bölümü aynen yayınlıyoruz:

18 Temmuz 1923 Çarşamba

İstasyondaki intihap komitesine uğradım. Teşkilât-ı Esasiye müzakere olunuyormuş. İkinci müzakere. Bana haber verilmedi. Halbuki hayati bir mesele! Ben tesadüfen bulundum. Gazi riyasetinde kâtiplik Saffet’e. Celsede bulunanlar: Dahiliye Vekili Fethi, Maliye Vekili Fehmi, Nafıa Vekili Feyzi, Sabri (sonra Ziraat Vekili), İktisat Vekili Mahmut Esat, Muavenet-i İçtimaiye Vekili Tevfik Rüştü, Matbuat Müdürü Ahmet Ağaoğlu, Ziya Gökalp, Topçu İhsan, Sivas Mebusu Rasim. 

Teşkilât-ı Esasiye ’de devletin dini İslam dinidir yazısının kaldırılması hakkında konuşuluyormuş. Evvela Tevfik Rüştü dedi: “Ben kanaatimi millet kürsüsünden dahi haykırırım. Kimseden korkmam.” Ne olduğunu anlamadığımı söyledim. Bunu takiben Mahmut Esat Bey dedi ki: Türkler İslamiyet i kabul ettiklerinden bu halde kaldılar, İslamiyet terakkiye manidir. Buna da cevap verdim. Fethi Bey söze atıldı: Evet Türkler İslamiyet i kabul ettiklerinden böyle kaldılar dedi. İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkûmdurlar. Şiddetle reddettim. Türkler İslam olmasaydı Bizans ’ın esiri olurdu diye izahat verdim. Tarihi ve coğrafi vaziyetimizin amil olduğunu, eski fütuhat modasını takip etmekle de bu hale girdiğimizi, yerimizde kim olsa hemen aynı akıbete uğrayacağını, esasen bu gibi şeylerin tarihe gömüldüğünü, bugün başka bir dine veya dinsizliğe girmek imkânsızlığını ve bugün terakkiye mâni bir kafa kalmadığını izah ettim, tefrikaya ve tahakküme vasıta olmamalı. Bugün tarihi bir gün. 

19 Temmuz 1923 Perşembe 

Salahattin İstanbul’a gitti. Sultani izcileri de seyahate çıktı. Bunlar için yazdığım Tayyareci oyununu iyi öğretmiştim. İstanbul’da oynayacaklar. Afgan Sefiri Sultan Ahmet Han ziyaretime geldi. 

24 Temmuz 1923 Salı

Sulhun imzalanması.

Kurban Bayramı: Gazi dün İzmir ’e gitmiş. Hacı Bayram Camii ’nde selâmlıkta Ali Fuat Paşa (İkinci Reis) söyledi! Heyet-i ilmiyeden bir zat ziyaretime geldi. Zühtü Bey (iktisatçı) her şeyi askerler yapar dedi. Ayıpladım. İsmail Hakkı Bey takdir etti. Afgan Sefiri geldi. Rauf Bey, Fuat Paşalar da. 

25 Temmuz 1923 Çarşamba 

Müdafaa-i Milliye Vekili Kâzım Paşa da 318’lilere yemeğe davetliydik. 

Rauf Bey’le Fuat Paşa’ya, Afgan Sefiri ne iade-i ziyarete gittim. Afgan Sefiri bana ve Rauf Bey’e nişan getirdiğini söyledi! 

26 Temmuz 1923 Perşembe 

Sahra treniyle Yahşihan’a. 9 evvelde hareket ettik. 5 sonra Yahşihan’a vardık. Kayaş bahçeleri bir saat, latif bir yemiş ağaçlı mesire. Tabiatla karşı karşıya kahve dahi yok. Ortaköy’e kadar ağaçlık vadi. Buradan sonra ağaçsız, sıkıntılı. Lalabel 36. kilometrede rakımı 1.180, buradan Kızılırmak ’a kadar binde yirmi imiş. Kızılırmak 72. kilometrede. Büyük köprü ayakları ellişer metre aralıklı üç adet. Bu mevsimde suyun vasati arzı elli metre kadar, ekser yerlerinden geçit vermiyor. Yahşihan’a kadar Kızılırmak vadisini takip ediyor. Vadinin sol sahili sağa hâkimdir. Yahşihan 87. kilometrede latif bir yer. Yüz metrelik demir ayaklı köprü, tarafeyni ağaç ve bağlık köy 300 haneli imiş. Ellisi Harb-i Umumi’de bozulmuş. Köprü 322 senesi yapılmış. Ankara araba yolu üzerinde. 

27 Temmuz 1923 Cuma 

4 evvelde Yahşihan’dan hareket. Çoraközü Vadisi pek latif, ağaçlık ve bahçelik. Köyler de sık, vadi geniş. Mehmetli 103. kilometrede rakımı 764, bir saatte geldik. Hattın sonu 103. kilometrede Halifeli tüneli. Yunan esirleri çalışıyor gördük. Bu vadi İzzettin’e kadar gidiyor, orada 225 metrede tünel ile Delice suyuna atlıyormuş. Avdette Yahşihan ’dan 9 evvelde hareket ettik. Ankara ’ya 5.30’da geldik. 

28 Temmuz 1923 Cumartesi 

Akşam Fevzi Paşa karargâhıyla İzmir’den geldi. İstasyona istikbaline gittim. Beraber Mekteb-i Harbiye ziyafetine gittik. Heyet-i ilmiye şerefine idi. Müsamere bizim mekteplere nazaran pek dûndur. 

30 Temmuz 1923 Pazartesi 

Rauf Bey ve Fuat Paşa akşam yemeğine geldiler. İsmet Paşa ile barışması için halen imkân yok. 

2 Ağustos 1923 Perşembe 

Amerika Reisicumhuru Harding ıstakozdan zehirlenerek bugün vefat etmiştir. 

İstanbul ’a gelen Amerika seyyahları da bir kazaya uğramışlar ve altmış mecruh vermişler. Ortaköy’de eski bir sarayda sınai sergi yapılmış, izdihamdan tavan çökmüş. İstanbul’a gelen seyyahlar altmış kişi. 

3 Ağustos 1923 Cuma 

318’lileri öğle yemeğine çağırdım. Sonra Afgan Sefiri, Rauf Bey, Fuat Paşa, Canbolat Bey, Sivas Mebusu Rasim, yeni Amasya mebusları geldi. 

4 Ağustos 1923 Cumartesi 

Heyet-i Vekile reisi Rauf Bey Sivas seyahatine çıktı. Akşam Gazi Paşa’da içtima: Ben, Fevzi ve Kâzım Paşa, Fuat Paşa, Dahiliye Vekili Fethi Bey, Ağaoğlu Ahmet, Recep, Celal, Rasim, Ali ve İhsan, Nafıa Vekili Feyzi Beyler, yemekten sonra Latife Hanım da bulundu. Heyet-i Vekile reisliğine Fevzi Paşa, ben, Fethi Bey namzet gösterildi. Fevzi Paşa ordunun hazara geçmesi bahanesiyle kabul etmedi (Meclis’in hücumundan korkuyor). Fethi Bey izhar-ı acz etti. Ben ordu müfettişliğini şeref addederim dedim. Hazır olanlar daha evvelden hazırlanmış Fethi Bey’i arzu ediyorlar. Kabine değişmemiş görünsün, sulh imzalanacak diyorlar. Ben ikinci içtimaa kadar iyice düşünülsün dedim, kabul edildi. 

Beni siyasi işe karıştırmamalarını mükerreren rica ettim. Israr üzerine ben reis olursam sırasıyla müdafaa, muavenet-i içtimaiye, dahiliye, iktisat, nafıanın daha ihtisası olan daha çalışkan ve fikrime munis arkadaşların verilmesini Gazi’ye hususi söyledim ve mecbur olmadıkça beni işe karıştırmamasını rica ettim. Gazi çekilmiyor, şahıslarımızla oynayarak İsmet’in vürûduna vakit kazanıyordu. Çekilirsem Fevzi Paşa ’yı yerime getiririm dedi. Cevaben dedim: Çekilmeniz hürmetle yâd olunur, fakat çekilmenizin intihabını millete bırakınız! Bunu Fevzi Paşa’ya da anlattım, kontrpua [contrepoids] olmak üzere Erkân-ı Harbiye riyasetini bana terk etmesini söyledim. 

Gazi Paşa nezdinde içtima. Gazi Paşa ’ya fikrimi bir daha söyledim. Ve eğer Kabine erkânı aynen kalacaksa Fethi Bey’in münasip olduğunu ve mecbur olmadıkça riyasete asker getirilmemesini söyledim. Gazi, Fevzi Paşa ile görüştü. Fevzi Paşa benimle görüştü. Neyi arzu ettiğimi Gazi sormuş. İşin tabii cereyanı sen kabine reisi olursan ben Erkân-ı Harp Reisi olurum ve birçok sene Almanlarla çalıştığımı tatbikle güzel teşkilât yaparım dedim. Meclis’in hücumundan korkuyorum. Reis olsam yıpratırlar dedi. Şu halde beni neden reis yapıyorsunuz, ordu müfettişi kalırım dedim. Ben ve Fethi Bey’in gıyabında kura çektim dedi. Fethi Bey’i vekiller reisi intihap ettiler. Hükümet de aynen kalıyor. 

7 Ağustos 1923 Salı 

Meclis’te Halk Fırkası ’nın içtimaı. Gazi Paşa nutkunda Sivas Kongresi esastır dedi ve Erzurum Kongresi’ni Balıkesir Kongresi’yle bir tuttu! Muhaliflerin daha Sivas Kongresi’nde Amerika mandası taraftarı olduklarını söyledi! (nefret ve hayret!) Adliyeye intihap olunan Yusuf Kemal Bey Fethi Bey’e seninle çalışmam demiş. 

17