100. Gün
27 Ekim 2023
Cumhuriyet'e 100 Gün
Lozan Antlaşmasından 29 Ekim’e günbegün yaşananlar
Lidersiz ve örgütsüz muhalefet, büyük resmi göremiyordu

Başbakan Fethi Okyar ve hükümeti ile Çankaya’da görüşen Mustafa Kemal onlardan hem istifalarını hem de kurulacak yeni hükümetlerde görev almamalarını istemişti. Bu karar gizliydi, Halk Fırkası’nın geri kalan üyelerinin haberi yoktu.

Lidersiz ve örgütsüz muhalefet, büyük resmi göremiyordu

Tarihler 27 Ekim 1923’ü gösterdiğinde, Meclis seçimden daha yeni çıkmış, iş başı yapalı üç ay bile olmamıştı. Aynı şekilde Fethi Okyar başkanlığındaki hükümetin de daha görevde üçüncü ayı dolmamıştı.

Mustafa Kemal’in Meclis’te kendi partisinin grubunda hissettiği bir muhalif kıpırdanma, onun Nutuk’ta ‘Uygulanması için sırasını beklediğim bir düşüncenin uygulanma anının geldiğine hükmetmiştim’ dediği günleri başlatmıştı.

Başbakan Fethi Okyar’ın İçişleri Bakanlığı’ndan çekilmesi üzerine Halk Fırkası Grubu, Mustafa Kemal’e danışmadan Sabit Beyi İçişleri Bakanı olarak belirleme kararı almıştı. Dahası, Ali Fuat Cebesoy’un istifasıyla boşalan Meclis 2. Başkanlığına da bu makama aday olduğunu bile bilmeyen Rauf Orbay’ın seçilmesine karar verilmişti.

Mustafa Kemal hemen hükümeti topladı ve onlardan istifa etmelerini istedi. Sadece bu da değil: İstifa eden hükümet üyeleri, parti onları yeni kurulacak hükümette isteyecek olursa da görev kabul etmeyeceklerdi. Ama bu son karar gizliydi. Halk Fırkası milletvekilleri yeni bir hükümet kurmanın imkansızlığının farkında değillerdi.

100 yıl önce bugün, 27 Ekim günü Ankara’nın her yeri ayrı kaynıyordu. Bir yanda grup grup muhalif milletvekilleri yeni hükümetin nasıl olacağını konuşuyor, bir yanda daha kalabalık bir grup Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yeni bir başbakan ismi ve bakanlar kurulu listesi duyurup onlara oy verilmesini istemesini bekliyordu. Herkes yaşananı basit bir hükümet krizi sanıyordu.

Bilmedikleri şey, Mustafa Kemal’in yeni bir hükümet kurulmasını istemediğiydi.

Mustafa Kemal, 1922 yılının Temmuz ayında yapılan bir anayasa değişikliğinden beri hükümetin ve bakanların belirlenme biçiminden şikayetçiydi.

O sırada tam da Büyük Taarruz arefesinde Başkomutanlık Kanununun süresinin uzatılmasına ihtiyaç duyan Mustafa Kemal, Meclis’in hükümette bakanları belirlemede daha büyük ağırlık kazanması ve kendisinin yetkisinin azaltılması anlamına gelen değişikliği sineye çekmek zorunda kalmıştı.

Bu yeni düzende, kimin bakan olacağına Başbakan veya Meclis Başkanı olarak Mustafa Kemal değil Meclis karar veriyordu. Bu da Mustafa Kemal’e göre yönetimde boşluk riskine neden oluyor, başbakanın ve Meclis başkanının birlikte çalışmak istemeyeceği isimlerle hükümet etmesi tehlikesini beraberinde getiriyordu.

Gerçi Mustafa Kemal’in sakıncalı ve tehlikeli dediği bu durumlar Lozan görüşmelerine ve başka pek çok badireye rağmen gerçekleşmemiş, her zaman Meclis sonunda onun dediğini yapmıştı ama Mustafa Kemal Meclis’in bir karar alıp onun gücünü kısıtlamasından hoşlanmamıştı. Bunu Nutuk’ta defalarca söylüyor.

O yüzden Atatürk, zaten en azından 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırıldığından ve ‘Yeni Türkiye Devleti’ ilan edildiğinden beri fiilen var olan Cumhuriyet’i ilan etmekle yetinmek istemiyordu; hükümetin kurulma ve oluşma biçimini de kökten değiştirmek, Meclis hükümetinden Başbakan ve kabinesi düzenine geçmek istiyordu.

Meclis ise onun bu tasarılarından habersiz, istifa eden hükümetin yerine yeni bir hükümet arıyordu. Nitekim 28 Ekim günü Halk Fırkası Yönetim Kurulu’nun eline bir yeni hükümet listesi de gelecekti.

Mustafa Kemal, Nutuk’ta uyguladığı taktiği şöyle anlatıyor:

Hırsları olan grubu, hükûmet kurmakta tamamen serbest bırakıyoruz. Şimdiki kabinede bulunan bakanlardan hiçbiri katılmaksızın, tamamen istedikleri kimselerden oluşan, istedikleri gibi bir kabine kurarak memleket mukadderatına hâkim olmalarında bir sakınca görmüyoruz. Fakat, ne hükûmet kurmaya ve ne de kursalar bile, memleketi yönetme iktidarı gösteremeyeceklerine emin bulunuyoruz.

Mustafa Kemal’in ‘Hırsları olan gizli muhalefet’ dediği grup, aslında lideri de örgütü de olmayan dağınık bir yapı. Onlar Gazi’nin kafasındaki planı bilmedikleri için, işlerin eskisi gibi devam edeceğini düşünüyorlar.

Çok yanılıyorlar.

100