90. Gün
17 Ekim 2023
Cumhuriyet'e 100 Gün
Lozan Antlaşmasından 29 Ekim’e günbegün yaşananlar
Meclis’te Mustafa Kemal’i rahatsız eden muhalefet ne istiyordu, nasıl istiyordu?

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nı yapan Birinci Meclis’teki muhalefetten hoşlanmadığı için ikinci Meclis seçimine giderken bütün adayları eliyle seçmişti. Ama şimdi o ikinci Meclis açılalı daha iki ay yeni olmuşken yine muhalefetten şikayetçiydi.

Meclis’te Mustafa Kemal’i rahatsız eden muhalefet ne istiyordu, nasıl istiyordu?

Mustafa Kemal, Nutuk’ta Cumhuriyet’in ilanına giden gelişmeleri ve Cumhuriyet’in ilanını uzun uzun, hatta epey ayrıntılı anlatır. Mustafa Kemal’in anlatımı şu cümlelerle başlar:

Ben, Meclis’te, gizli ve muhalif bir grubun bulunduğunu farkettikten, Meclis çalışmalarında duyguların hâkim duruma geçtiğini gördükten ve Bakanlar Kurulu’nun çalışma düzeninin her gün olur olmaz bir takım sebeplerle altüst edilmekte olduğuna kanaat getirdikten sonra, uygulanması için sırasını beklediğim bir düşüncenin uygulanma anının geldiğine hükmetmiştim. Bunu itiraf etmeliyim.

Mustafa Kemal bu cümleleri Ekim ayı ortalarına gelen günler için kullanır. Oysa o Meclis sadece iki ay önce, Ağustos ayında açılmıştır. Seçim Haziran ayında, yani 4 ay önce yapılmıştır.

Mustafa Kemal’in 23 Nisan 1920’de açılan Birinci Meclis’i seçime götürüp yenileme ihtiyacı duyması ve bu seçime ilişkin kararın Nisan 1923’te alınmasının arkasında, o Birinci Meclis’te adı ‘İkinci Grup’ olan muhalefetin varlığıdır. Gerçekte Mustafa Kemal’in önce Müdafa-i Hukuk, sonra Halk Fırkası olarak kurduğu gruplar Meclis’te çoğunluktadır ve bütün önemli oylamalarda Mustafa Kemal’in arzu ettiği sonuç alınır ama Mustafa Kemal o muhalefetten şikayetçidir, bunu Nutuk’ta uzun uzun anlatır zaten.

Nisan ayında seçim kararı alındıktan sonra Mustafa Kemal, Müdafa-i Hukuk Derneklerini bir çatı altında toplar ve bunları bir çeşit parti gibi kullanır. Seçimde ikisi hariç milletvekilliklerinin tamamına da bu Müdafa-i Hukuk listelerinden gösterilen adaylar seçilir. Mustafa Kemal o listelere yazılacak adayları tek tek elleriyle seçmiştir.

Fakat bu yöntemle seçilen Meclis’ten de sadece iki ay içinde şikayet eder. Yukarıdaki cümlelerde geçen ‘Gizli ve muhalif bir grubun bulunduğunu farkettim’ sözleri çok önemli.

Peki ama bu ‘muhalif’ler neye muhalefet ediyorlar? İleriki günlerde daha ayrıntılı olarak sözü edilecek, Mustafa Kemal’e göre muhalifler temelde saltanat ve hilafet yanlısı, Cumhuriyet’e ve devrimlerine karşı.

Buna karşılık muhalefette yer alanlar, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir’ ilkesine gönülden bağlı olduklarını, saltanatın sürmesini istemediklerini söylüyor, karşı oldukları şeyin Mustafa Kemal’in ‘tek adam’lığı olduğunu belirtiyorlar. Muhalifler, kuvvetler ayrılığı ve iktidarın denetlenmesinden yana olduklarını anlatmaya çalışıyorlar.

Böyle diyorlar ama Mustafa Kemal bir konuda haklı. O muhalifler ‘gizli’ler, el altından çalışıyor, ilan etmedikleri bir ajandayla hareket ediyorlar.

Belki dönemin şartları ve Mustafa Kemal’in gücü göz önüne alınarak bu ‘gizli’lik mazur görülebilir ama o muhalefet Fethi Bey hükümetine karşı bel altından vuruşlara başlıyor.

İşte o belaltı vuruşlar, Mustafa Kemal’e ‘Uygulanması için sırasını beklediğim bir düşüncenin uygulanma anının geldiğine hükmetmiştim’ cümlesini kurduruyor.

Sırası beklenen düşünce, Cumhuriyet ilan etmekti.

90