10. Gün
29 Temmuz 2023
Cumhuriyet'e 100 Gün
Lozan Antlaşmasından 29 Ekim’e günbegün yaşananlar
Rauf Orbay, ‘İsmet Paşa ile katiyen yüz yüze gelemem’ deyip Başbakanlığı bırakıyor

İsmet Paşa ve heyeti Lozan’dan Türkiye’ye yola çıktığında Rauf Orbay, Mustafa Kemal’e gitti ve ‘Ben bir daha İsmet Paşa ile yüz yüze gelemem’ dedi, başbakanlık görevini bıraktı.

Rauf Orbay, ‘İsmet Paşa ile katiyen yüz yüze gelemem’ deyip Başbakanlığı bırakıyor

Ankara’da 1923 Temmuz ayının son günleri bir hayli hareketliydi. Lozan’da bulunan İsmet Paşa, barış antlaşmasının ardından ABD ile müzakere yapmış ve onlarla da bir anlaşma hazır hale gelmişti. İsmet Paşa artık Türkiye’ye dönmek üzereydi.

Mustafa Kemal, İsmet Paşa’nın Ankara’da büyük törenle karşılanması için talimatlar vermeye başlamıştı. O sırada Başbakan Rauf Orbay, Meclis İkinci Başkanın Ali Fuat Cebesoy’la birlikte randevu istedi ve Çankaya Köşkü’ne çıkıp Atatürk’le görüştü.

Rauf Orbay: İsmet Paşayla görüşemem, ben gidiyorum

Görüşmeyi önce Rauf Orbay’ın kaleminde okuyalım:

Meclis İkinci Rei­si Ali Fuat Paşa ile birlikte, Çankaya köşküne giderek, Musta­fa Kemal Paşa ile buluştuk. Yemeği orada, hep birlikte yedik. Sofrada Lâtife Hanım da vardı. Sulh meselelerini konuşurken, Paşa: 

‘İsmet de Lozan’dan yola çıkmış geliyor’, deyince, gülümseyerek: 

‘Evet öyle… Ben de müsaadenizle gidiyorum’, dedim ve anlattım: 

‘Lozan’dan yazdığı telgraflar ve aldığı vaziyet dolayısiyle, konuştuklarımız malûm… Gerçi onun yalnız beni değil, târizlerine sizi de, vekil arkadaşları da hedef edindiği ve zaman icabı bunu hoş görmemiz gerektiğini söylemiştiniz ama, ben, ne olursa olsun, bir daha İsmet Paşa ile yüz yüze gelemem ve artık onunla birlikte imkânı yok çalışamam. Esasen, sulh mu­ahedesini imzalamış olduğu gibi, bunu tatbik işini de ona bı­rakmak doğru olur düşüncesindeyim.’

Mustafa Kemal Paşa şaşırdı.

‘Demek onu istikbal de etmiyeceksin?’ 

‘Hayır’ dedim, ‘Beni mazur görün, bunca yersiz târizlerden sonra, artık İsmet Paşa ile karşı karşıya gelemem… Yarın Sivas’a seçim daireme gidip biraz istirahat edeceğim. Zaten Meclis de yok…’ 

Müteesir oldu ve gayet samimî görünen, yumuşak bir sesle : 

‘Raufcuğum’ dedi, ‘Ne söyliyeyim bilmem ki, haklısın… Bu muhit adamı ahlâksız yapıyor.’ 

‘Paşam üzülme’ dedim, ‘Bir düzine namuslu adamla sen bu memleketi mükemmel idare edersin…’ 

Bu; Mustafa Kemal Paşa ile son görüşmemiz oldu. Sofra­dan kalkınca, biraz daha ayak üstü, fakat artık bu konulara hiç temas etmeden, görüştük ve kucaklaşarak vedâlaştık.

Mustafa Kemal: İsmet Paşa’yı karşılamayacaksan istifa et

Şimdi aynı Çankaya Köşkü buluşmasını bir de Mustafa Kemal’den dinleyelim, çünkü arada önemli bazı farklar var:

Delegeler Kurulumuz görevini tamamladıktan sonra Ankara’ya dönmek üzere yolda bulunuyordu. Herkes, Delegeler Kurulunu yakından alkışlamak için can atıyordu. O günlerdeydi. Hükûmet Başkanı Rauf Bey, Meclis İkinci Başkanı bulunan Ali Fuat Paşa ile birlikte, Çankaya’da bana geldiler. 

Rauf Bey; “Ben” dedi, “İsmet Paşa ile karşı karşıya gelemem. Onun karşılanmasında bulunamam. İzin verirseniz, o geldiği zaman Ankara’da bulunmamak için, seçim bölgemde dolaşmak üzere Sivas’a doğru bir geziye çıkayım.” 

Rauf Bey’e bu şekilde davranmasına bir sebep olmadığını, burada bulunarak İsmet Paşa’yı bir Hükûmet Başkanına yaraşırcasına karşılamasının ve görevini başarı ile sona erdirdiği için onu sözle de takdir ve tebrik etmesinin uygun olacağını söyledim. 

Rauf Bey, “Kendime hâkim değilim; yapamayacağım” dedi ve geziye çıkma hususunda ısrar etti. Hükûmet Başkanlığı‘ndan ayrılması şartıyla çıkmasını kabul ettim.

Ali Fuat Cebesoy: Gazi, ‘Ben İsmet’i yola getiririm’ dedi

Şimdi bu sonu başbakanın istifasıyla biten bu son derece kritik görüşmeyi, öyküyü uzatmak pahasına bir de görüşmedeki üçüncü kişi olan Ali Fuat Cebesoy’dan dinleyelim.

Yalnız bir şeyi hatırlatmamız lazım: Cebesoy bu görüşmenin tarihini tamamen yanlış hatırlıyor. Bu sayfada dün Cebesoy’un 25 Temmuzda bir gün önce Lozan Barış Antlaşmasının imzalandığını işitir işitmez Rauf Orbay’la birlikte Çankaya Köşkü’ne çıktıklarına dair tartışmalı anısını aktarmıştık. Böyle sevinçli bir görüşmeyi ne Rauf Orbay ne de Mustafa Kemal hatıralarında aktarıyor. Cebesoy, Çankaya’ya sabah erken saatte (10.30) gittiklerini, Mustafa Kemal’in onları bir çeşit sabahlıkla karşıladığını anlatıyor.

Bu da çok doğru olmayabilir; çünkü hem Rauf Orbay hem Mustafa Kemal görüşmenin öğle saatlerinde olduğunu söylüyorlar. 28 veya 29 Temmuz günü yapılmış olması gereken ve Ali Fuat Cebesoy’un 25 Temmuz diye aktardığı görüşme, bakın Cebesoy’un ‘Siyasi Hatırlar’ına nasıl yansımış:

Getirilen kahveleri içerken Rauf Bey şu maruzatta bulundu:

‘Paşam, bugün sizi sıkmak hatırımdan geçmezdi. Fakat daha müsait zaman bulamıyacağımdan düşüncelerimi arz edeceğim. Ben, sulhun imzasına kadar herşeye göğsümü siper yapmaya ve nihayete kadar çalışmaya azmetmiştim. Hamdolsun bugün müşterek çalışmalarımızın neticesini almış bulunuyoruz. Bildiğiniz gibi çok yorgunum. Midemden de rahatsızım. Müsaade ederseniz İkinci Meclis toplanmadan yerime Erkan-ı Harbiye Umumiye Reisi Fevzi Paşa’yı vekil bırakarak eski intihap dairem olan Sivas’a gitmek, kara günlerde Heyet-i Temsiliye azalığını ve mebusluğunu bana emanet eden Sivaslılara teşekkür etmek, bu intihapta neden istanbul mebusluğunu kabul ettiğimi kendilerine anlatmak, sonra validem nezdinde bir müddet dinlenmek üzere İzmir’e gitmek istiyorum.’

Konuşmalarımız arasında Rauf Beyin istifa arzusunun sebebini kendi kendine bulmaya çalışan Gazi, birden bire bulmuş gibi tavır takınarak dedi ki:

‘Konferans esnasında İsmet haksız yere seni çok kızdırdı. Büyük sabır ve tahammül gösterdin. Senin her hususta İsmet’e yaptığın yardım ve gösterdiğin itidal sayesindedir ki bugünkü mesut neticeyi elde ettik. O zamanki hakemliğimden memnun olduğunu sanıyorum. İsmet’in o hareketleri yalnız sana değil hepimize karşı idi. Bunda devam ederse o gün olduğu kadar bugün de onu yola getiririm.

Rauf Bey: Lozan sulhunun bundan sonraki en mühim kısmını muahedenin tatbiki teşkil edecektir. Bu sebeple İsmet Paşa’nın en az Hariciye Vekili olması lazımdır. Biz, sizin partiler ve şahıslar üstünde hakiki bir hakem ve Devlet Reisi olarak kalmanızı arzu ederiz. Konferansın devamı müddetince bunu mükemmelen ifa buyurmuştunuz. Gazetelere verdiğiniz beyanattan sulh devresinde, teşkil edeceğiniz Halk Partisi’nin başına geçerek günlük politikaya karışacağınız anlaşılıyor. Biz buna taraftar değiliz. Sizin devlet Reisliğinde hakem ve nazım rolünüzü devam ettirmeninizi, parti reisi olarak kendinizi yıpratmamanızı memleket menfaatine uygun görüyoruz. Sizi fazla sıktığımdan dolayı affımı diler, istifamın kabulünü rica ederim.

Gazi: Rauf, acele etme. İkinci Meclis toplanıncaya kadar düşünmek için vaktimiz vardır. Seyahate çıkmadan evvel tekrar görüşürüz.

Rauf Orbay kendisi mi istifa etti, yoksa ‘Ben İsmet Paşa’yı karşılamam’ deyince Mustafa Kemal ondan istifasını mı istedi? Tarihimizin cevabı pek de merak edilmeyen sorularından biri de bu.

10