Gökhan Zan: İletişim Başkanlığı bana yalan söyledi, hakkımı helal etmiyorum

Eski milli futbolcu Gökhan Zan depremin ardından İletişim Başkanlığı tarafından arandığını fakat verilen sözlerin tutulmadığını söyledi.

Siyaset 15 Mart 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

Eski milli futbolcu Gökhan Zan, önce 6 Şubat’ta Maraş merkezli depremlerin ardından Hatay’daki yıkımın büyüklüğünü kamuoyuna duyuran isimlerden biri oldu.

Gökhan Zan, eşi Müge Uzun Zan’la Halk TV’de katıldığı programda, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan iki kişi aradı. Ben hakkımı helal etmiyorum. Bana yalan söylediler. Ne istediysek gelmedi. Vinç yolda dedi ama gelmedi” ifadelerini kullandı.

Zan, depremzedelerin bölgede yaşadığı sorunlara değinerek; “Bu insanlar onuruyla, gururuyla yaşayan insanlar. Bu insanlar daha düne kadar evleri olan, işleri olan insanlardı.

Düşünebiliyor musunuz, 1,5-2 dakika içinde aileniz yok, eviniz yok, eksik kalmışsınız. Dostlarınız yok. Mahalleniz yok, şehriniz, kültürünüz, geleceğiniz yok olmuş. Bu insanlar hala çadır dileniyorlar. Ben insanlığımdan, bu dönemden, bu yüzyıldan utanıyorum. İnsan seçiyoruz. Bize okullarda deprem öğretilmedi. Bu eğitimle, farkındalıkla başlar. Derslerde gösterilmesi lazım” dedi.

Zan, “Hâlâ duş alamayan insanlar var. Hala güncel sorunlar devam ediyor. Önce hijyen sorununu ortadan kaldırmamız lazım. Biz 9-10 gün duş almadık. 37 gündür duş almayanlar var. 1,5-2 ayda insanlar unutabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Zan’ın eşi Müge Uzun Zan ise şu ifadeleri kullandı:

“Bu yardımların sürdürülebilir olması gerekiyor. İnsanlar oldukça büyük bir dayanışma içinde yardımları yığdı. Bu bir taraftan da tehlikeli bir durumdu. Bu yardımların doğru bir şekilde, zamana yayılarak koordineli bir şekilde dağıtılması oldukça önemliydi. Elimizde beş tane çadır var, bebeği olan var, engelli olan var, hasta olan var, en fena kimse onun ayrımını yapmak zorunda kalıyoruz. Bu oldukça fena bir şey. Benim şu anda kendim tanık olduğum en azca 10-15 çadırı olmayan, kendi imkanlarıyla naylonlarla çadır hayata geçirmeye çalışan insanoğlu var. 37 gün geçmesine karşın hala çadırı olmayan aileler var. Bu milletin, bu durumda verdiği sınavın oldukça güzel neticeleri oldu. Hiç tanımadığım insanları akrabalarım benzer biçimde hissettim. Hiç yalnız hissetmedim. Milletin desteğini hissettim.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.