Credit Suisse ABD’li zenginlerin vergi kaçırmasına yardımcı olmuş
UBS ve Credit Suisse’in bazı hissedarları operasyonla ilgili onaylarının alınmasının yapılan düzenlemeyle by-pass edilmesini mahkemeye götürmeye hazırlanıyor.
İsviçre’de 166 yıl önce demiryolu ağının inşasının finansmanı için kurulan Credit Suisse’in merkez bankası ile finans otoritesi FMA’nın tasarladığı bir operasyonla UBS tarafından satın alınması ortalığı karıştırdı.
İsviçreli yatırımcılar hükümetin, işlem konusunda onaylarının alınmasını by-pass eden kararını mahkeme götürmeye hazırlanıyor. Her iki bankada da yüzde 5’in üzerinde hissesi bulunan emeklilik fonlarıyla diğer kurumsal yatırımcıları temsil eden Ethos Vakfı “operasyonun hem ortaklar hem de ülke ekonomisi için büyük kaynak israfı” olduğunu açıkladı.
İsviçre hükümeti dün piyasalar açılmadan tamamlanan operasyon için ortaklara oy hakkı veren kurumsal yönetişim kurallarını by-pass etmek için düzenlemeler yapmıştı.
Ethos’un açıklamasında “Önümüzdeki günlerde yasal olanlar da dahil her türlü opsiyonlar da değerlendirilecektir” ifadesine yer verildi.
Bankanın UBS tarafından satın alınmasından sonra geçmişte Credit Suisse tarafından ihraç edilen 17 milyar dolarlık yüksek riskli sermaye benzeri borçlanma aracı olan ek tier 1 (AT1) tahvilini elinde bulunduranlara tek kuruş ödeme yapılmayacağının açıklanması da ortalığı karıştırdı. Bankanın ihraç ettiği bu tür tahvilleri elinde bulunduranların mahkemeye gidecekleri ifade ediliyor.
Avrupa Merkez Bankası da sözkonusu karardan sonra “borç ödeme normlarına aykırı ve piyasalara olan güveni sarsıcı” gelişmeden endişe duyduğunu açıkladı. AT1 bonolarına yatırım yapanlardan Aquila Asset Management fon yöneticisi Patrik Kauffman “Bana göre bu kanunsuz bir iş. Daha önce hiç görülmedi. Bunun bir daha tekrarlanmasına izin verileceğini sanmıyorum” dedi.
Zorda olduğu için rakibi UBS tarağından satın alınan Credit Suiss’te yöneticilere performans primi verileceği açıklandı. Çalışanlara satışın tamamlanmasından sonra yapılan açıklamada hak edenlere prim ödemesinin yapılacağı belirtilerek, “Performansa dayalı prim sistemimiz devam edecek. Bütün çalışanlara adil davranacağız” denildi. Ancak İsviçre Federal Konseyi’nin (hükümet) ödenecek miktarı azaltma veya ödemeyi engelleme yetkisi bulunuyor.
Bu arada Credit Suisse operasyonunun ardından bankacılık krizini yatıştırmak ve güveni tesis etmek için gösterilen olağanüstü küresel çabaların haftanın açılışında küresel finans piyasalarını yatıştırmakta çok da etkili olmadığı görülüyor.
Hafta sonunda zordaki rakibi Credit Suisse’i 3 milyar franka (3,3 milyar dolar) satın alan UBS’in hisseleri dün açılışta yüzde 8,8 düştü. Credit Suisse hisseleri de yüzde 62 düşüşle 0,7 frank oldu ve böylece anlaşma fiyatının altına geriledi. Ancak ilerleyen saatlerde UBS’in hisselerinin yüzde 1.26 değer kazandığı görüldü. UBS’e “piyasa değerinin altında” bir fiyatla satılan Credit Suisse hisseleri ise günün ilerleyen saatlerinde kayıplarının bir kısmını geri aldı.
Düşük açılış Avrupa’daki diğer bankalara da sıçradı. Stoxx 600 Bankacılık Endeksi gün ortalarında yüzde 3,4 düşerek bu yılki kazancını sildi. Ancak kapanışa doğru kayıplarının bir kısmını yerine koyarak günü yüzde 2.5’lik düşüşle kapattı.
ABD’de geçen hafta sert biçimde dalgalanan 2 yıllık tahvil getirisi erken saatlerdeki yükselişini tersine çevirerek düştü. Yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesiyle 10 yıllık tahvil getirisi ise eylülden beri en düşük seviyeye indi. Almanya’da 2 yıllık tahvil getirisi 29 baz puan düşerek yüzde 2,10 oldu. UBS-Credit Suisse anlaşması sonrası küresel hisse senedi piyasaları ve hisse senedi vadeli endeksleri düştü.
Piyasa düzenleyicileri, hafta sonu gerçekleşen satın alma sonrası piyasalara güven tesisi için bazı adımlar attı. 6 merkez bankası dolar swap anlaşmaları aracılığıyla likiditeyi artırma kararı aldı.
Anlaşma sonrası 17 milyar dolarlık sermaye benzeri borçlanma aracı olan ek tier 1 (AT1) tahvi karşılığında ödeme yapılmayacağının açıklanması piyasalarda risk algısını düşürdü. Bu durum küresel piyasalarda AT1 tahvillerinin değer kaybetmesine yol açtı.
Singapur’daki Robeco’da Stratejist olan Philip McNicholas “Yaşanan bu gelişme hisse senetlerine sirayet etti, riskten kaçışı ve güvenli limanlara yönelişi tetikledi” dedi.
Nomura Holdings Faiz Stratejisti Abdrew Ticehurst, UBS’in satın almasının ardından piyasalarda gerilimin devam edebileceğini belirtti. Uzman “Bu hafta piyasalar için uzun ve zorlu bir hafta olabilir, bir süre de devam edebilir” dedi.
Gelişmeler sonrası gözler Fed’in bu hafta para politikası toplantısında alacağı karara çevrildi. Prestige Economics Yöneticisi Jason Schenker “Önemli bankacılık riskleri nedeniyle Fed faiz artışlarını öteleyebilir” yorumunu yaptı.
Hafta başında New York Community Bank tarafından satın alınacağını açıklanan First Republic Bank’tan geçen hafta sonu itibarıyla 50 milyar dolarlık mevduat çekilişi oldu. Bankanın 2022 yılı sonu itibarıyla 88 milyar dolar olan mevduatı geçen hafta sonu itibarıyla 38 milyar dolara geriledi.
Zorda olduğuna ilişkin haberlerin çıktığı orta ölçekli bankalardan First Republic Bank’ın hisseleri bankanın “Durumumuz iyi” şeklindeki açıklamalarına rağmen yüzde 17’ye yakın değer yitirdi. ABD’nin en büyük dört bankası JPMorgan, Citigroup, Bank of America ve Wells Fargo’nun hisseleri de yüzde 1’in altında değer kaybetti.
ABD’de Federal Mevduat Sigorta Fonu (FDIC) iflas eden Silicon Valley Private Bank’ın satışı için teklifleri kabul edeceği tarihi 22 Mart’tan 24 Mart’a uzattığını açıkladı. Kurum birden fazla tarafın bankayı satın almak için yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. FDIC’den yapılan açıklamada, “Bankanın satışına birçok taraftan ciddi bir ilgi oluştu ve hem FDIC hem de teklif verenlerin değeri en üst düzeye çıkarmak ve optimum bir sonuca ulaşmak için tüm seçenekleri keşfetmek için daha fazla zamana ihtiyacı var” denildi.
Credit Suisse’in batmaktan kurtarılması, ABD, Kanada, İngiltere, Japonya, Avrupa ve İsviçre merkez bankalarının var olan ABD Doları swap hattı düzenlemeleri aracılığıyla likiditeyi artırmak için koordineli bir adım atıldığını duyurması ve Fed’in faiz artırımını öteleyeceği beklentisi kripto paralar üzerinde olumlu etki yarattı. En popüler kripto para birimi olan Bitcoin fiyatları, dünkü işlemlerde 28 bin 567 dolara kadar yükselerek 10 Haziran 2022 tarihinden bu yana en yüksek seviyeyi test etti. Ancak daha sonra geçen hafta sonuna göre yüzde 1.59 değer yitirerek 27 bin 848 dolara geriledi. İşlem hacmi en yüksek kripto para birimi olan Ethereum ise 1810 dolara yükselerek 19 Ağustos 2022 tarihinden beri gördüğü zirvesine ulaştıktan sonra 1.755 dolara indi.