TÜSİAD’dan ‘6284’ çıkışı: İstanbul Sözleşmesi’ne dönmeliyiz

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan başta deprem olarak üzere hiçbir krizden toplumun yarısını geride bırakarak çıkılamayacağını belirterek, “Tam da bu nedenle, ulusal düzeyde elimizdeki en güçlü yasal düzenleme olan 6284 sayılı yasaya daha sıkı sarılmak ve en etkili şekilde uygulamak zorundayız" dedi.

Siyaset 21 Mart 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun, AK Parti’nin Cumhur İttifakı’na dahil etmek istediği muhafazakar partiler tarafından tartışmaya açılmasına bir tepki de Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden (TÜSİAD) geldi. Ulusça derin bir üzüntünün yanında, büyük bir dayanışmayla mücadele edilen deprem felaketinin etkileri dahil olmak üzere, hiçbir krizden toplumun yarısını geride bırakarak çıkılamayacağını vurgulayan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “Tam da bu nedenle, ulusal düzeyde elimizdeki en güçlü yasal düzenleme olan 6284 sayılı yasaya daha sıkı sarılmak ve en etkili şekilde uygulamak zorundayız. İstanbul Sözleşmesi’ne bir an önce yeniden dönmeliyiz” dedi.

TÜSİAD, “İkinci Yüzyılında Cumhuriyetin Hedeflerini Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile Yakalamak” Konferansı düzenledi. Türk girişimci ve profesyonellerle birlikte konferansa Silikon Vadisi’nde bulunduğu için uzaktan katılan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, afetin olumsuz etkilerini azaltabilmek için, toplumsal cinsiyete duyarlı kriz yönetimi stratejilerine öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Şimdi; afet bölgesinde ve göç alan illerimizde kız çocuklarının eğitime erişimine, her zamankinden daha fazla özen göstermek zorundayız. Şimdi; istihdamın dışında kalan kadınların tekrar çalışma hayatına dönebilmelerinin koşullarını oluşturmak için daha fazla çaba sarf etmek durumundayız” diye konuştu.

“6284 sayılı yasaya daha sıkı sarılmalıyız”

Çocuk yaşta evlilik, taciz, kadına şiddet gibi toplumsal yaralarla mücadelede çok daha hassas ve dikkatli davranılmasının bir zorunluluk olduğunun altını çizen Turan, “Tam da bu nedenle, ulusal düzeyde elimizdeki en güçlü yasal düzenleme olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’na daha sıkı sarılmak ve en etkili şekilde uygulamak zorundayız. Bunun yanında uluslararası düzeyde şiddetle mücadelede en geçerli dayanak olan İstanbul Sözleşmesi’ne bir an önce yeniden dönmeliyiz” dedi.

Cinsiyet eşitliği karnesi kötüleşti

Cumhuriyetimizin 100. yılında, ülkeyi var eden temel değerleri ve hedefleri tekrar hatırlamanın öncelikli olduğunu aktaran Turan, Mustafa Kemal Atatürk’ün pek çok sözünde de vurguladığı gibi, kadınların toplumun her alanında eşit şekilde yer almasının en önemli değerlerden ve hedeflerden biri olduğunu belirtti.

Dünya Ekonomi Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda, 2006 yılında 115 ülke arasında 105. sıradayken, bugün 146 ülke arasında 124. Sıraya gerilediğine işaret eden Turan, “İş dünyası olarak bilinçli, ya da bilinçsiz tüm önyargıları ve engelleri kendi kurumlarımızdan başlayarak kaldırmalıyız” diye konuştu.

Kamu ve siyasetteki yönetim kademeleri için de eşitlik yönünde harekete geçilmesi gerektiğine vurgu yapan Turan, “1935 yılındaki seçimlerde meclisteki vekillerin yüzde 4,6’sı kadın idi ve bu dünyada ikinci sıraya karşılık geliyordu. Bugün ise 600 milletvekilinin sadece yüzde 17’si kadınlardan oluşuyor ve ülkemiz bu oranla dünyada 118. sırada yer alıyor. Bu tabloyu önümüzdeki seçimlerde değiştirme fırsatımız var. Tüm siyasi partileri, kadınların eşit temsili için sorumluluk almaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.