Büyük ressamların büyük hayali: Çocuk gibi resim yapmak
2. Dünya Savaşı sırasında Almanların yağmaladığı sanat eserlerinin bir kısmı sahiplerine iade edildi bir kısmı ise müzelere verildi. Eser sahiplerinin varisleri işte müzelere verilen bu eserlerin peşinde. Kandinsky'nin tablosundan sonra şimdi sırada Courbet'nin tablosu için mücadele veriliyor.
2. Dünya Savaşı’nda Müttefikler Berlin’e ulaştıktan sonra 61 bin sanat eseri ve nesne kurtardılar ve Fransa’ya getirdiler. Savaş sırasında Almanlar tarafından Yahudi ailelerden yağmalanan eserlerdi bunlar. 45 binde yakını sahiplerine ya da varislerine iade edilirken, yaklaşık 2 bin 200 eser, korunması için çeşitli müzelere verildi. İşte bu resimlerin sahiplerinin varisleri artık eserlerin kendilerine verilmesini istiyor. Bu da kolay olmuyor. Çünkü müzeler bu eserleri vermek için ayak diriyor, varisler yıllar süren bir hukuk mücadelesine girmek durumunda kalıyor.
Geçen günlerde Londra Sotheby’s’te düzenlenen müzayedede 44.9 milyon dolara satılan, Rus modernist ressam Wassily Kandinsky’nin 1910 tarihli ‘Murnau With Church II’ adlı tablosu böyle bir süreç sonucu varislerine verilebildi. Varislerin hukuk mücadelesi 12 yıl sürdü. Tablo Johanna Margarethe Stern ve iş insanı kocası Siegbert Stern’in koleksiyonuna aitti. Üstelik bu koleksiyon 1920’ler dünyasında gözdeydi. Ailenin evi entelektüel dünyanın uğrak mekanlarından biriydi. Thomas Mann, Franz Kafka ve Albert Einstein gibi isimler ailenin tanışlarıydı.
Savaş başlayınca Johanna Margarethe Stern, Hollanda’ya üç çocuğu ile kaçtı. Almanların baskısıyla Hollanda’da yaşayan Yahudiler üzerine gidilmeye başlanınca Margarethe Stern koleksiyondaki kimi eserleri ucuza satarak yaşamda kalma savaşı verdi. Almanların Hollanda’yı işgal etmesiyle de yaşam mücadelesi var olma yok olma mücadelesine dönüştü. Koleksiyondaki kimi tabloları satarak Almanların elinden kurtulmayı planlıyordu. Ama olmadı, Johanna Margarethe Stern yakalandı. Nisan 1943’te tutuklandı ve Auschwitz’e gönderildi. Bir yıl sonra da burada öldürülerek milyonlarca soykırım kurbanından biri oldu.
Savaşta Stern çiftinin üç çocuğundan ikisi sağ salim kurtuldu. Lakin çiftin koleksiyonu Hollanda’da kaldı. Aile üyeleri bu koleksiyonun peşini bırakmadı. Bir kısmını geri alabildiler. Ama Kandinsky’nin 1910 tarihli ‘Murnau With Church II’ tablosu iade edilmedi. Yıllar sonra Johanna Margarethe Stern’in 12 torunu bir araya gelerek bir hukuk mücadelesi başlattı ve kazandılar.
Şimdi, İngiltere’de Fitzwilliam Müzesi’nde bulunan Fransız realist ressam Gustave Courbet’nin ‘La Ronde Enfantine’ adlı tablosunun, eser sahibinin varislerine verilmesi gerektiği konuşuluyor. Tablo, mühendis Robert Bing’e ait. 1940’ta Naziler Fransa’yı işgal ettiğinde, annesiyle Paris’teki evinden aceleyle ayrılan Bing’in geride bıraktığı eşyaları arasında Courbet tablosu da vardı.
Naziler, Gustave Courbet’ye ait olan sanat eserini tabii ki buldu ve Nürnberg Mahkemeleri’nde yargılanan Hermann Göring’in koleksiyonu için ayrıldı. Bing ise o sıralar, Fransız Direnişi’ne katılarak özgürlük mücadelesinin bir neferi oldu. Fransız Direniş lideri Henri Frenay’ın asistanı olarak görev yaptı. Daha sonra 1942’de Lyon’da tutuklandı ve o yıl Fransa’nın kurtuluşundan önce, 1944’e kadar hapsedildi. 1945’te Fransız Direniş Madalyası aldı.
Tablo bir şekilde Fitzwilliam Müzesi’nde envanterine girdi. Bing ise 1993 yılında öldü. Varisleri ise müzeden tablonun kendilerine verilmesini istiyor. İngiltere kamuoyu da bunu tartışıyor. İngiltere’de bir hükümet kurulu, Fitzwilliam Müzesi’nin Gustave Courbet’nin 1862 dolaylarında yaptığı ‘La Ronde Enfantine’ tablosunu Bing’in varislerine iade etmesini tavsiye etti.