Geçen yıl 148 ton altın alarak dünya şampiyonu olan TCMB, 3 ayda 132 ton sattı
ASO Başkanı Seyit Ardıç, Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun da katıldığı toplantıda kamu bankalarının ve Merkez Bankası’nın İstanbul Finans Merkezi’ne taşınma kararının gözden geçirilmesini istedi. Ardıç'a göre iç ve dış talepteki yavaşlama iktisadi faaliyetleri zayıflatıyor
Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) mart ayı meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, reel sektörün krediye ulaşmadaki zorluklarını anlattı ve toplantının konuğu Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’na bankanın İstanbul’a taşınma kararının gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Konuşmasında depremin 2023 yılında büyümeyi yüzde 1,4 negatif yönde etkileyeceği tahmin edildiğini söyleyen Ardıç, Merkez Bankası’nın, Varlık Fonu şirketlerinin ve kamu bankası genel müdürlüklerinin İstanbul Finans Merkezi’ne taşınma kararının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Ardıç, iç ve dış talepteki yavaşlamanın iktisadi faaliyetleri zayıflattığını söyleyerek, “Enflasyonun yarattığı belirsizlik, yatırım ve dayanıklı mal satın alma konusunda çekingen davranılmasına neden oluyor” dedi. İşletme sermayesi ihtiyacının ve şirketlerin finansmana ulaşmasındaki zorlukların arttığını ifade eden Ardıç, özel bankaların piyasayı fonlamada çekimser kalmasının önemli bir sorun olduğunu dile getirdi.
Kavcıoğlu: Enflasyonda kalıcı düşüşü liralaşma stratejisi sağlayacak
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç, Merkez Bankası’nın stratejilerine ilişkin de şunları söyledi:
“Merkez Bankası tarafından döviz kuruna karşı alınan tedbirlerin tek başına yeterli olmadığını düşünüyorum. Merkez Bankası’nın özellikle üretimin devamlılığı açısından reel sektörün öncelikleneceği bir para politikasına ağırlık vermesi beklentimiz. Son günlerde ekonomi medyasında sıkça dile getirilen ikili kur uygulaması eğer hayata geçirilecek ise, üretici ve ihracatçılar gözetilerek devreye alınması gerekli.”
Hükümet, muhalefetin ve iş dünyasının karşı çıkmasına rağmen Merkez Bankası’nı ve kamu bankalarını İstanbul Finans Merkezi’ne taşıma planını uygulamaya koydu. Merkez Bankası’nın 2020 Şubat’ında başlayan taşınma operasyonu 2022 Eylül’ünde tamamlandı. İstanbul’a gitmek istemeyen birçok deneyimli personel ya işten ayrıldı ya da emekliliğini istedi. Gitmek istemeyenlerden bir kısmı da bankanın çeşitli şehirlerindeki şubelere gönderildi. Tayinlerini iptal ettirmek için Danıştay’a davan açanlar kararın lehlerine çıkmasının ardından tekrar farklı şehirlere tayin edildiler. Şu an itibarıyla Ankara’da Merkez Bankası bünyesinde yalnızca Bilişim ile Ödeme Sistemleri bölümleri kalmış bulunuyor.
Kamu bankalarından Ziraat Bankası genel müdürünün İstanbul ve Ankara’da iki makamı bulunuyor. Ancak banka henüz İstanbul’a taşınmadı. Vakıfbank Genel Müdürlüğü İstanbul’a taşındı ancak Finans Merkezi’ndeki binanın inşaatı devam ediyor.
Kavcıoğlu: Parayı Hazine’ye verseydik deprem dışında kullanılırdı!
Toplantıda konuşan TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ise bir taraftan kredi hacminin, diğer taraftan kredi kompozisyonunda ihracat ve yatırım kredilerinin ağırlığının arttığını belirterek “2022 yılında TL ticari kredi kullanımı güçlü bir gelişim göstermiş ve 2021 yılı kullanım tutarının yaklaşık 5.5 katı düzeyinde gerçekleşmiştir” dedi. Kavcıoğlu konuşmasında şu görüşleri öne sürdü:
* Toplamda 150 milyar TL kullandırdığımız Yatırım Taahhütlü Avans kredilerinin cari dengeye yatırımlar tamamlandıktan sonra yılda 5 milyar dolardan fazla katkı vermesi bekleniyor.
* 2023 yılında küresel talebin toparlanmasıyla birlikte büyümenin yapısındaki gelişim sürecinin güçleneceğini öngörüyoruz.
* Kalıcı cari fazla kapasitesinin artışı için ihracat kapasitemizi geliştirmemiz gerekiyor.
* Uyguladığımız politika çerçevesi enflasyonu düşürme gücüne sahip.
* Enflasyondaki düşüş süreci, ekonomimizi tehdit eden birçok büyük şokun ardı ardına yaşandığı bir ortamda yaşanıyor.
* Hedeflere ulaşmak için finansmanın yatırımları destekleyici nitelikte olması ve kredi kompozisyonun ekonomideki arz-talep dengesizliklerini giderecek yönde gelişmesi gerekiyor.
* Ocak-Mart dönemi itibarıyla TL ticari kredi kullanımı 2022 yılının aynı dönemine kıyasla yaklaşık 1.5 kat artarken, KOBİ kredileri aynı dönemde 2 kattan fazla artış kaydetti.
* Geldiğimiz noktada finansman maliyetlerindeki düşüşün kalıcı olduğunu ve finansal öngörülebilirliği artırdığını söyleyebiliriz.
* Önümüzdeki dönemde sürdürülebilir ve kalıcı fiyat istikrarı perspektifiyle oluşturulan liralaşma stratejisi kararlılıkla uygulanmaya devam edilecek.
* Gerileyen politika faizlerinin sunduğu uygun finansman maliyeti imkânlarından hedefli kredi politikalarımızı ihracat ve yatırım kapasitesini destekleyecek şekilde geliştirmeyi sürdüreceğiz.
* Enerji fiyatlarında 2022 son çeyrekte belirginleşen gerilemeyle birlikte 2023 yılında dış ticaret açığının azalması bekleniyor.
* Özetlediğim ekonomik performans, korunması gereken bir yatırım ve üretim ivmesine yaklaştığımızı gösteriyor.
* Ülkemiz, dış dengesini sürekli bir fazlayla sağladıktan sonra döviz piyasalarındaki arz-talep dengesi kalıcı bir istikrara kavuşacak.