Hazine Bakanı Mehmet Şimşek: Pozitif reel faize yaklaştık
TÜİK’in araştırmasına göre Türkiye'de 2021 verilerine göre yoksulluk oranı yüzde 14.4 oldu. Hanelerin yüzde 41,5'i iki günde bir et, tavuk ya da balık tüketemiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılına ilişkin “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri”ni açıkladı. 2021 yılı verileri esas alınarak 2022 yılında yapılan araştırmaya göre eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, 2021’de yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 14,4 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,3 puan artarak yüzde 21,6 olarak belirlendi.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,9 puanlık azalış ile yüzde 7,6 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,6 puanlık artış ile yüzde 29,3 oldu. Ekonominin 2022 yılında hızla bozulduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki yıl bu vakitler açıklanacak araştırmanın verileri Türkiye’de geçen yıl yoksullaşmanın boyutlarının çok ciddi oranda arttığını gösterecek.
Hane halkı tipine göre eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında, tek kişilik hane halklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1 puan artarak yüzde 7,5’e, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarında da 2,6 puan artarak yüzde 11,7’e yükseldi.
En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 1,1 puan artarak yüzde 19,6’ya çıkarken, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 13,9 ‘a geriledi.
Geçen yıllarda yayımlanan maddi yoksunluk tanımı Eurostat tarafından revize edilerek tanımın içine sosyal yoksunluk kriterleri de dahil edildi.Maddi ve sosyal yoksunluk oranı hesabında hane düzeyinde otomobil sahipliği, ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve yeni eklenen mobilyaları eskidiğinde değiştirebilme durumu değişkenleri sorgulandı. Geçen yıllarda maddi yoksunluk tanımına dahil olan çamaşır makinesi, renkli televizyon ve telefon sahipliği yeni tanımdan çıkarıldı.
Bu oran için fert düzeyinde yeni eklenen değişkenler ise eskimiş giysileri yerine yenisini alabilme, düzgün iki çift ayakkabıya sahip olabilme, ayda en az bir kez tanıdıkları ile toplanabilme, ücretli boş zaman faaliyetlerine katılabilme, kendini iyi hissetmek için bir miktar para harcayabilme ve kişisel amaçlı kullanım için internet sahipliği olarak belirlendi.
Söz konusu maddelerden 13’ünün en az 7’sini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı, 2021 yılında yüzde 18,1 iken 2022 yılı anket sonuçlarında 1,5 puan azalarak yüzde 16,6 oldu.
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor. Bu çerçevede, 2022 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı 2021’de bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 14 olarak hesaplandı.
İBBS 2. Düzey bölgelerinin her biri için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranı en yüksek bölgeler yüzde 15 ile TR62 (Adana, Mersin), yüzde 14,6 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) ve yüzde 14,3 ile TR31 (İzmir) oldu.
Göreli yoksulluk oranı en düşük bölgeler ise yüzde 3,7 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis), yüzde 6,3 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) ve yüzde 7,5 ile TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) olarak belirlendi. Gaziantep, Adıyaman, Kilis bölgesinde 2020 yılında 221 bin olan yoksul sayısı 2021’de 107 bine düştü. Adana, Mersin bölgesinde ise sayısı 588 binden 618 bine yükseldi.
Göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olma durumu olarak açıklanan yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı ilk kez bu yıl hesaplandı.
2022 yılı araştırmasının sonuçlarına göre fertlerin yüzde 32,6’sı yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda yüzde 42,7, 18-64 yaş grubunda yüzde 30,2, 65 yaş ve üstü yaş grubunda ise yüzde 20,5 olarak tahmin edildi.
Hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre, okuryazar olmayan fertlerin yüzde 27,7’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,4’ü, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,8’i, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,8’inin yoksul olduğu belirlendi. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,6 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.
Araştırmaya göre oturulan konuta sahip olanların oranı bir önceki yıla göre 0,8 puan azalarak 2021’de yüzde 56,7 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,2, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,1, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.
Konutun izolasyonundan dolayı ısınamama en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi olarak belirlenirken, kurumsal olmayan nüfusun yüzde 33,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu ile sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri gibi problemleri yaşarken, yüzde 21,7’si trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Bir önceki yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 2021 yılında 4,3 puan azalarak yüzde 59,4’e geriledi. Nüfusun yüzde 6,2’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 17,7’sine çok yük getirdi.
Hanelerin yüzde 59,6’sı evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 41,5’i iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,1’i beklenmedik harcamaları, yüzde 20,4’ü evin ısınma ihtiyacını, yüzde 65,4’ü eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.