Türkiye’de seçim: Bütün partilerin katıldığı, Erdoğan’ın kazandığı şey…
Kendinizi bir an Tayyip Erdoğan’ın yerine koyun.
Siyasi hayatınızın olabilecek en dezavantajlı konumundasınız. Ekonomiyi batırmış, koca ülkeyi iflasın eşiğine getirmişsiniz.
Tek başınıza attığınız imzalarla ülkeyi yönetmekte de, her seferinde doğru kararları vermekte de zorlandığınızı bizzat kendiniz itiraf etmişsiniz.
Ülkenin demokrasisi ve insan hakları karnesi son beş yılda gerilemiş.
İçin için biliyorsunuz ki bütün Batı dünyası sizin seçimi kaybetmenizi istiyor, içlerinde bunu yüksek sesle dile getirenler de olmuş. Batı medyasının gözünde zaten uzun zamandan beri ‘kötü adam’sınız.
Karşınızda ülkenin legal illegal bütün muhalefeti bir araya gelmiş. Kendinize yeni müttefik diye bula bula düne kadar siz dahil herkesin alay konusu olan Fatih Erbakan’ı ve ne getirip ne götüreceği bilinmez olan HüdaPar’ı bulabilmişsiniz, cephenizi genişleteyim derken.
Seçim kampanyanız boyunca kaybetme ihtimali hep kafanızın bir kenarında durmuş, o yüzden seçmene yeni bir şey söyleyememiş, neredeyse tamamen negatif propaganda yapıp rakiplerinizi kötülemiş, ülkenin geleceği için işçi ve memura zam dışında hiçbir şey vaat edememişsiniz.
İki gün hastalandınız diye her şey aksamış, çünkü yakınınızda sizin yerinize sahneye çıkabilecek tek bir kişi bile yok. Oysa rakipleriniz en az 4 isimle şehir şehir gezmiş, kalabalık mitingler yapmış.
Çok paranız olduğu için en üstün olduğunuz reklam kampanyası işinde bile rakibiniz bu sefer sizi yakalamış, neredeyse sizin kadar reklam harcaması yapmayı başarmış.
Bu şartlarda girdiğiniz seçimde yüzde 50’yi kıl payıyla kaçırıyorsunuz, bundan iki hafta sonra yapılacak seçimde ise kazanacağınız daha şimdiden kesin gibi.
Ne yaparsınız, ne düşünürsünüz?
Tayyip Erdoğan’ı ve onun egosunu hepimiz biliyoruz. Acaba bu sabah o ego ne durumdadır? 15 gün sonra seçimi kazandığı kesinleşince ne hale gelecek?
Ünlü İngiliz futbolcu Garry Lineker’in futbol hakkında bir sözü var, her futbol severin ezbere bildiği: ‘Futbol basit bir oyundur. 22 kişi 90 dakika bir topu kovalar ve sonunda hep Almanlar kazanır.’
Bu sözü Türkiye’de seçimlere uyarlamanın vakti geldi sanırım.