İsrail-İran gerilimine dünyadan itidal çağrıları, Erdoğan’dan ‘akla zarar’ çıkışı
İran'da geçen yıl 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin gözaltındayken ölmesinin ardından patlak veren protestoların etkileri hâlâ sürüyor. Geçen yıl protestolarla bağlantılı dört kişiyi idam eden İran rejimi, dün üç kişinin daha cezasını infaz etti.
İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 13 Eylül 2022’de ‘başörtüsünü düzgün takmadığı’ gerekçesiyle ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alınmasından üç gün sonra hayatını kaybetmesi ülke genelinde protesto ateşini alevlendirmişti. Dört aydan uzun süren protestolarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti. Bunun yanı sıra protestolarla bağlantılı olduğu düşünülen 10’dan fazla kişi idama mahkum edildi. Hükümet geçen yıl protestolarla bağlantılı olarak dört kişiyi idam etti. Bazı kişilerin infaz kararı ise Yargıtay tarafından bozuldu.
Ne var ki Salih Mirhaşimi, Mecid Kazımi ve Said Yakubi infaz kararı bozulan kişilerden olamadı. İsfahan’ın Hane Mahallesi’nde düzenlenen saldırıda üç güvenlik görevlisini öldürmekle suçlanan Mirhaşimi, Kazımi ve Yakubi’nin İran tarafından ‘terör örgütü’ olarak kabul edilen Halkın Mücahitleri Örgütü ile bağlantılı olduğu iddia edildi.
Mirhaşimi, Kazımi ve Yakubi, ocak ayında çıktıkları mahkemede İran Ceza Kanunu’ndaki en ağır suçlardan biri olan ‘muharebe’ suçundan idama mahkum edildi. Üçlü karara itiraz ederek işi Yargıtay’a götürse de 10 Mayıs’ta cezaları onandı ve dün idam edildi.
Uluslararası Af Örgütü çarşamba günü uluslararası toplumu söz konusu üçlünün infazını önlemek için ‘cesur’ adımlar atmaya çağırdı. ‘hızlı’ yargılamaların ‘yaşama hakkının küstahça hiçe sayılması’ anlamına geldiğini belirten örgüt, bu eylemlerin Amini protestoları sırasında rejime karşı duranlara yönelik ‘bariz bir intikam hareketi’ olduğunu söyledi.
Af Örgütü’ne göre, dün idam edilen üç erkeğin işkenceye uğradığı ve aile üyeleriyle tehdit edildiği için suçlarını itiraf etmeye zorlandıkları belirtildi. Kazımi’nin idamdan önce örgüte yolladığı sesli mesajda, “Allah’ıma yeminler olsun masumum. Üzerimde hiç silah yoktu. Güvenlik güçleri beni dövdü ve silahın bana ait olduğunu söylemeye zorladı” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, İranlı yetkililere idam kararını geri çekme çağrısı bile yeterli olmadı. Dışişleri Bakanlığı’ndan gazetecilere verilen demeçte bu idamın ‘insan haklarına hakaret’ olacağı ifadeleri yer almıştı.
Merkezi Norveç’te olan İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) ve merkezi Fransa’da olan İdam Cezasına Karşı Birlikte grubu, nisan ayında yayımladıkları ortak raporda geçen yıl İran’da en az 582 kişinin idam edildiğini belirtti. Ülkede 2021 yılında 333 kişinin idam edildiği göz önüne alındığında, infaz oranlarının yüzde 75 arttığını söylemek mümkün.