Kılıçdaroğlu 100. Yıl Resepsiyonu’nda konuştu: Bugünü gördüğüm için tarifsiz mutluyum
Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan vakfın avukatı, gazetede TBMM'den geçmekte olan e-ticaret kanunu aleyhine haber yapılması için bir şirketten para alındığını öne sürüp suç duyurusunda bulundu. Gazete ise suç duyurusundaki iddiayı yalanladı, 'Fesh edildi, gerçekleşmedi' dedi.
Cumhuriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında, bir e-ticaret firmasından Ocak 2023’te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında ‘kayıt dışı para aldıkları’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
T24’teki bu habere göre suç duyurusunu gazetenin sahibi konumundaki vakfın yönetim kurulu üyesi ve hukuk işlerinden sorumlu vakıf yöneticisi Avukat Turan Karakaş yaptı. Karakaş, verdiği şikayet dilekçesinde Arif Kızılyalın, Osman Selçuk Özer ve Esra Bozok ‘manipülatif haber yapma’ karşılığında iki adet çikolata kutusu içerisinde kayıt dışı para aldığını yazdı.
İddiaya göre, o sıralar Meclis gündeminde olan e-ticaret yasasından olumsuz etkilenen büyük bir e-ticaret sitesi, bu kanun aleyhinde lobi yapılması ve aleyhte haberler yayınlanması için Cumhuriyet gazetesiyle bir anlaşma yaptı. Yine iddiaya göre anlaşma, gazetenin o dönemdeki yayın yönetmeni Arif Kızılyalın ile Cumhuriyet’in yönetim kurulu başkanı Alev Çoşkun ve reklam müdürü Esra Bozok’un bilgisi ve onayıyla yapıldı. Anlaşmaya ilişkin ödeme ise normal kanallardan, yani banka aracılığıyla veya çek verilerek değil elden yapıldı, 500 bin liralık ödeme iki çikolata kutusu içinde gazeteye geldi.
Yine iddiaya göre Cumhuriyet’e manipülatif haberler yapması için para veren şirket, gazetede çıkan haberleri beğenmedi ve anlaşma yenilenmedi. Suç duyurusunda yönetim kurulu başkanı Alev Çoşkun’un ‘Gazeteye para lazım’ dediği de aktarılıyor.
Cumhuriyet gazetesi yönetim kurul, gazetenin sahibi konumundaki vakfın avukatının yaptığı suç duyurusunda yer alan iddiaları yalanladı. Yönetim kurulu adına yapılan açıklamada, ‘içeriden bir saldırı’ yapıldığı savunuldu. Cumhuriyet’in açıklaması şöyle:
“Konu ile ilgili basına verilen bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu edilen olay reklam ve ilanla ilgilidir, feshedilmiş ve ticari yönden gerçekleşmemiştir. Olay birtakım bahaneler yaratılarak Cumhuriyet gazetesini ele geçirmenin yeni bir örneğidir. Cumhuriyet gazetesi içeriden saldırı altındadır. Konuya methaldar olanlar (bu işte parmağı bulunanlar, karışmış olanlar) hakkında hukuki süreç başlatılmıştır.”
Gazetenin genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ise yönetim kurulunun tersine suç duyurularını yapan Avukat Turan Karakaş’a sahip çıkarak şu ifadeleri kullandı:
“Yayın yönetmenliğine geldiğimde, önceki dönemde gerçekleştiği iddia edilen olay ve etik dışı ilişkilerle ilgili yönetimde süren bir tartışmaya tanık oldum. Kendim ve ekibim adına bizden önce yapıldığı iddia edilen, bizimle hiç ilgisi olmayan iddiaların tespitini ve gerçek ise gazetecilik etiği açısından asla kabul edilemez bu durumla ilgili gereğinin yapılmasını istedim. Cumhuriyet markası ve en değerli varlığı güven olgusu eşsiz değerdedir.Gazetemizin personel bölümünden yazı işlerine, yönetim kurulundan çok kıymetli yazarlarımıza kadar herkes bu tarihsel sorumluluğu omuzlarında hissederek çalışmaktadır. Vakıf yöneticimiz ve avukatımızın söz konusu olayı yargının aydınlatması için hızla harekete geçmesi de Cumhuriyet’in ilkelerini koruma refleksiyle ilgilidir.”
Bu açıklamanın ardından bazı Cumhuriyet yazarları da Tuncay Mollaveisoğlu’na destek veren tweetler attı.
‘’Cumhuriyet yalnızca bir gazete değildir…
Atatürk devrimlerinin kalesidir… Özgür gazeteciliğin 100 yıllık markasıdır… Bu marka ve büyük değer Türkiye Cumhuriyeti’nin, halkın ortak değeridir. ‘’ https://t.co/yzdfoVtFMg
— Murat AĞIREL (@muratagirel) June 7, 2023
Cumhuriyet rehberi, gazeteye adını veren Atatürk'ün ilkeleri ve Uğur Mumcu'nun ödünsüz gazeteciliğidir.
Kim leke sürüyorsa, bu koca çınarın gölgesini hak etmiyor.
Yaşasın Cumhuriyet! https://t.co/patTUlzMF5— Barış Terkoğlu (@baristerkoglu) June 7, 2023
“Cumhuriyet’te hiçbir kişi ve makam gazetenin üzerinde değildir.” https://t.co/5jLSqDMuxR
— Barış Pehlivan (@barispehlivan) June 7, 2023
Cumhuriyet’te yaşanan sürecin merkezindeki isimlerden birisi olan Avukat Turan Karakaş ise yaptığı suç duyurularıyla ilgili 10Haber’e konuştu. Turan Karakaş suç duyurularında bulunmadan önce Alev Coşkun ve vakıf yönetim kurulunu bilgilendirdiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Ben bu suç duyurularında bulunmasaydım vakıf yönetimi sorumluluk altında kalırdı. Ben bu ortaya çıkan iddiaları vakıf yönetimi ile de paylaştım. Bütün ricalarıma rağmen bana bir talimat gelmedi. Ben suç duyurusundan önce Alev Bey de dahil, vakıf yönetimiyle her şeyi paylaştım. Ancak yönetim kurulu bana suç duyurusunda bulunma konusunda bir talimat vermedi. Ancak ben avukatlık kanunun bana yüklediği sorumluluk gereği suç duyurusunda bulundum.”
Cumhuriyet tarafından yapılan açıklamada iddiaların gerçeği yansıtmadığı ifadesine de yanıt veren Turan Karakaş, “Ben bu iddiaları kaç kere yönetim kuruluna getirdim. Bütün yönetim kurulu üyelerine yazılı olarak sundum. Siz o zamana kadar bana bir tek kelime bir şey söylemediniz. ‘Senin yaptığın yanlış’ demediniz. Ben bu suç duyurusunda öznel bir görüşümü yazmadım. Bu olay bana resmen ihbar edilmiştir. Şirket yönetim kurulu üyesi Adnan (Arslan) Bey tarafından bana ihbar edilmiştir. Bana deliller belgeler verilmiştir. Adnan Bey daha sonra yönetim kurulu üyelerine göndermiştir. Bunlar belgeli tanıklı. Alev Çoşkun daha sonra yönetim kurulu toplantısında bu paranın alındığını söylüyor. Ben de diyorum ki ‘Biz sizi itham etmiyoruz. Kimseyi itham etmiyoruz, edemeyiz de; yargı makamı değiliz. Ancak gazetenin iç denetimi ve Cumhuriyet gazetesi yaptığı her şeyin hesabını vermek zorundadır.’ Böyle olmazsa yozlaşmayla mücadele eden gazete, yozlaşmaya kapılarını açar” dedi.
Gazetenin sahibi olan vakıf ile gazete yönetimi arasındaki tek vaka bu da değil. Daha birkaç hafta önce vakıf yönetimi, eski genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın’ın gazetenin ‘arşivini sattığını’ öne sürüp bir başka suç duyurusunda bulunmuştu.