S&P altı ay sonra İsrail’in notunu yeniden düşürdü
İsrail'de Benyamin Netanyahu öncülüğündeki hükümetin yargının yetkilerini kısıtlamayı amaçladığı yargı reformuna karşı halkın protestoları, 24'üncü kez 100 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleşti.
İsrail halkı yargı reformuna karşı mücadelesini sürdürmeye devam ediyor. İsrail genelinde 150 yerde cumartesi günü yapılan gösterilerde, bir kez daha hükümete yargı reformu kararından dönme çağrısında bulunuldu. Sadece Tel Aviv’deki gösterilere yaklaşık 100 bin kişi katıldı. İsrail’in eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman da gösterilere katılarak, “Demokratik, Siyonist ve liberal bir devlet için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Yargı reformunu 5 Ocak’ta ilk kez meclise sunan Adalet Bakanı Yariv Levin’in cuma günü söylediği, “Zor bir hafta geçirdik. Adalet sistemini düzeltmek için gerekli reformları yapmaya devam etmek ve bunun için gereken her şeyi yapmak konusunda her zamankinden daha kararlıyım. Adil bir adalet sistemi için attığımız adımlara verdiğiniz destek için hepinize teşekkür ederim” sözleri de protestoları alevlendirdi.
Protesto organizatörleri, Levin’in açıklamalarına, “Netanyahu, ekonomimizin bozulmasına neden olan ve halkı bölmeye çalışan Levin’i görevden almalıdır. Levin bir kez daha İsrail demokrasisine karşı savaş ilan etti” diyerek, halkı protestolara devam etmeye çağırdı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise haftalık kabine toplantısında yaptığı konuşmada yargı sistemini reform etmek için bu hafta ‘pratik adımlar atılacağını’ söyleyerek, protestocuların çağrılarına kulak tıkadı. Netanyahu, atılacak adımların ‘sorumlu ve ölçülü’ olacağını belirtmekle birlikte ‘devraldıkları yetkiye uygun olarak’ davranacaklarını söyledi.
Kararın meclisten geçmesi için muhalefet kanadıyla yürütülen görüşmelerin sonuçsuz kalmasından muhalefeti sorumlu tutan Netanyahu, “Benny Gantz ve Yair Lapid’in benimle oyun oynadığı kanıtlandı. Üç aydır yapılan görüşmeler maskaralıktı, amaçları bizi oyalamaktı” dedi.
Ülkenin bir önceki Başbakanı ve ana muhalefet lideri Yair Lapid ise, “Netanyahu, dile getirdiği gibi bu tek taraflı yargı düzenlemesi meselesine devam ederse, İsrail’in yarısından, ekonomimizin yarısından, güvenliğimizin yarısından ve meclisin yarısından daha azının başbakanı olduğunu görecek” diyerek Netanyahu’ya tepki gösterdi.
İsrail’deki yargı reformu konusu, yıl başından beri ülkenin en öncelikli konularından biri haline geldi. Bir anayasası olmayan ülkede hükümet, yargının yetkilerinin çok geniş olduğunu belirterek bunun demokrasiye aykırı olduğunu savunuyor. Ancak bunu savunan hükümet, yargının yetkilerini sınırlarken bu sefer de yürütmenin yetkilerini artırmayı amaçlıyor. Halk ise bunun demokratik olmadığını belirterek, reforma karşı çıkıyor.
Halkın eylemlerine yedek askerlerin de destek verip, reform kararı durdurulmazsa acil bir durumda silaha sarılmayacaklarını belirtmesinin ardından ülkenin Güvenlik Bakanı Yoav Gallant da katıldığı bir canlı yayında görüşmelerin askıya alınmasının daha hayırlı olacağını söyledi. Ne var ki Gallant’ın bu açıklamaları Netanyahu’yu öfkelendirdi ve bakanını görevden alma raddesine getirdi.
Bunun üzerine halkın hükümet üzerindeki baskısını artırmasına daha fazla dayanamayan Netanyahu hem Gallant’ı görevden almadı hem de reform görüşmelerini meclisin tatilden döneceği tarihe iteledi.
Meclisin tatilden dönmesinin ardından Yahudilere daha fazla imtiyaz tanıyan devlet bütçesi meclisten geçirildi. Sırada bir kez daha yargı reformu görüşmeleri var.