Hakan Fidan ‘diplomasi’ mesajları verdi: Amacımız ortaklarımızla terörle mücadelede birlikte hareket etmek
Selam-Tevhid-Kudüs Ordusu terör örgütü soruşturması olarak bilinen, siyasetçilerin, üst düzey kamu görevlilerinin, iş insanı, gazeteci ve akademisyenlerin usulsüz olarak dinlendiği soruşturmada görev alan ve o dönem İstanbul TEM Şube Müdürlüğü'nde görev yapan ihraç komiser İlyas Turan, yakalandı.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, firari FETÖ/PDY mensuplarının yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda, hakkında ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 7 yıl 6 ay, ‘Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek’ suçundan 4 yıl 12 ay olmak üzere toplamda 12 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan İlyas Turan’ın Silivri’de saklandığı belirlendi.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde komiserlik yaparken FETÖ bağlantısı tespit edilince meslekten ihraç edilen Turan’ın, yine FETÖ tarafından 2010-2014 yılları arasında yürütülen, yüzlerce mağdur, müşteki ile birlikte kamu kurum ve kuruluşlarını, dernek ve vakıfları herhangi bir gerekçe olmadan terörle ilişkilendiren sözde ‘Selam-Tevhid/Kudüs Ordusu Terör Örgütü’ soruşturmasında görev aldığı öğrenildi.Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Turan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Emniyet’in 2007 yılında terör örgütü listesine giren Tevhid Selam ya da Tevhid Selam Kudüs Ordusu, Hizbullah’ın kurucularından Musa el-Sadr’ın fikirleri temelinde İslam devleti kurmayı amaçlamaktaydı.
İran destekli olduğu iddia edilen örgüt Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı suikastlerinden sorumlu olduğu ileri sürülmüştü fakat kanıtlanamamıştı. 2000 yılında DGM tarafından açılan ve Yargıtay’ın 2014 yılında karara bağladığı bir davada, 8 sanığın Tevhid Selam üyesi oldukları gerekçesiyle mahkumiyetlerine karar verildi. Ayrıca mahkeme kararında sanıkların Türkiye’deki Anayasal düzeni hedef aldıkları ve İran gizli servisince yönlendirildikleri şeklinde tespitlere yer verildi.
2011 yılında FETÖ mensupları tarafından birçok bürokrat, asker, istihbaratçı ve siyasetçilerinde aralarında bulunduğu kişilerin örgütlü bir şekilde İran adına casusluk faaliyetlerinde bulunduğu ve yeni bir terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüklerine yönelik soruşturması başlatıldı. Soruşturma, 22 Temmuz 2014’te takipsizlik kararı verildi ve soruşturma sona erdi.