Teknolojik değişimin gerisinde kalmak size nasıl hissettiriyor?
CHP’de değişim tartışmasının fitilini ateşleyen Ekrem İmamoğlu ‘değişim’ için internet sitesi kurdu, herkesten görüş bekliyor. Sitenin ilk sayfasında yer alan ‘İktidar için değişim’ başlıklı sunuş metnine ilk destek CHP İstanbul yöneticilerinden geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 14 ve 28 Mayıs’taki seçim yenilgilerinin ardından başlayan değişim tartışmaları devam ediyor. Seçimden bir gün sonra paylaştığı video ile ‘değişim’ tartışmasını başlatan İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘İktidar için değişim’ başlığıyla bir internet sitesi açtı ve değişimin ne yönde ve nasıl olması gerektiğine dair herkesten görüşlerini bu siteye yazmalarını istedi.
Sitenin açılış sayfasında “İktidar için değişim” başlıklı bir sunuş metni de yer aldı. Daha önce ‘İmamoğlu manifesto açıklayacak’ diye haberler yapıldığı için bu metne ‘manifesto’ adını verenler de oldu ama metin bir manifestodan daha çok seçimde alınan yenilgiyle ilgili bir özeleştiri. Bu metinde değişimin ne yönde ve nasıl olacağına dair tek bir cümle bile yok; olmaması da doğal, İmamoğlu bu metinle insanları değişimin ne yönde olması gerektiği konusunda görüşlerini bildirmeye çağırıyor.
Değişime davet: CHP’de değişim, Türkiye’de değişim, iktidar için değişim sürecine katılımınızı, görüş ve önerilerinizi bekliyoruz;https://t.co/gLBBBWTyTahttps://t.co/rQVppF2Ay6
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) July 4, 2023
Sunuş metni, toplumun muhalefetten değişim beklediği görüşüyle başlıyor, “Bu ihtiyaç ortadayken hiçbir şey olmamış gibi davranmak, eski yanlışlarda ısrar etmek yenilgiden acı çeken milyonlarca vatandaşın duygularını anlamamaktır” deniyor.
Metnin tamamı şöyle:
‘Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken ekonomisiyle, demokrasisiyle, adaletiyle hak ettiği yerin çok uzağında. 20. yüzyıla dünyanın ezilen uluslarına ilham kaynağı olmuş bir kurtuluş mücadelesiyle giren ve cumhuriyetle millet egemenliğini vazgeçilmez ilke kılan ülkemizde; 21. yüzyılın ilk çeyreğinde millet egemenliği zayıflamış, devlet ve demokrasi dejenere edilmiş, halk fakirleşmiş, adalete güven kaybolmuş bir durumda. Bir yandan iktidarın sorumlu olduğu bu durumun kalıcılaşması ve toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesi riskini yaşıyoruz, diğer yandan da etkin ve iktidar alternatifi olmayı başaramayan bir muhalefet yapısıyla karşı karşıyayız.
Devletin dejenere edildiği son yıllarda Türkiye’nin muhalif partileri demokrasinin korunmasında yetersiz kaldılar. Oysaki siyasi partiler demokrasinin asli bekçileridir; demokrasiyi koruma ve geliştirme sorumlulukları vardır. Muhalefet, vatandaş için sadece bir alternatif değil, aynı zamanda demokrasi için vazgeçilmez bir denge ve denetleme unsurudur.
Öte yandan, Türkiye muhalefetinin 2018’den beri çok önemli bir ittifak tecrübesi geliştirdiği görmezden gelinemez. Birleşe birleşe büyüyerek ülkeyi demokratikleştirmek için geliştirilmiş bu önemli adımlarla; zamanın ruhuyla uyumlu biçimde, demokrasi, adalet ve sosyal refah hedefleriyle cumhuriyetin ikinci yüzyılına dair vizyoner bir çaba ortaya kondu. Toplumun farklı kesimlerine açılmayı ve her siyasi kökenden yurttaşı demokrasi vizyonuyla buluşturmayı hedefleyen bu önemli tecrübe, tarihimizde bir ilk oldu.
Ancak bu vizyon ve politikalarla girilen seçimlerde Türkiye’nin değişim fırsatı kaçırıldı. Muhalif seçmenin değişim talebi karşılanamadı. Rejimi değiştirecek güven ve umut tesis edilemedi. Ekonomik krizin yakıcı etkileri nedeniyle iktidarın en zayıf olduğu koşullarda hem parlamento hem de Cumhurbaşkanlığı seçimleri kaybedildi. Sonuçta değişim talep eden kesimlerde çok büyük bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk ortaya çıktı.
Bu büyük mağlubiyetin sorumluluğunu hiçbir biçimde seçmene yükleyemeyeceğimiz gibi, yarınları adına kaygı duyan her vatandaşın gördüğü bu yalın gerçeği kabul etmeden ve yenilginin nedenleriyle yüzleşmeden gelecek için sağlıklı değerlendirmeler yapamayız.
Geldiğimiz noktada; Türkiye’nin geleceği için akılcı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Değişimin temeli hiç kuşkusuz toplumsal taleptir. Sabırlı ve aklı öne koyan ama, bir o kadar da kararlı bir tutumla değişimin gerçekleşmesi pekala mümkündür. Bu ihtiyaç ortadayken, hiçbir şey olmamış gibi davranmak, eski yanlışlarda ısrar etmek, yenilgiden acı çeken milyonlarca vatandaşın duygularını anlamamak demektir.
Ülkemizin sürdürülebilir biçimde kalkınması, vatandaşlarımızın refah ve medeniyet yarışında hak ettiği noktaya erişmesi, devletimizin adil ve demokratik bir devlete dönüşmesi için muhalefet güçleri olarak değişmek ve çok güçlü bir alternatife dönüşmek zorundayız. Zira Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken vatandaşın iktidarın merhametine terk edilmesi telafisi mümkün olmayan riskler doğuracaktır.
Muhalefette değişimin anahtarı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP’de başlayacak kararlı bir değişim iradesi; politik tutumları sorgulamayı ve parti içi demokrasiyi kurumsallaştırmayı başardığı ölçüde muhalefetin genelinde bir yenilenme ve muhalefet evrenini büyütme iradesi ortaya çıkaracaktır.
Muhalefetteki değişim ve dönüşüm süreci, toplumun tüm kesimlerinin ortak geleceğine destek olacaktır. Bu mecra, “Nasıl bir Türkiye, nasıl bir CHP, nasıl bir siyaset, nasıl bir muhalefet?” sorularına yanıtlar aramak ve mümkün olan en yüksek sayıda vatandaşı değişim sürecine katılmaya davet etmek üzere tasarlanmıştır. Zira demokrasiyi geliştirmek, özgürlükleri korumak ve refahı artırmak sadece siyasi partilerin değil, aynı zamanda seçmenlerin de görevidir. Bu nedenle değişim sürecinde her coğrafya ve katmandan vatandaşımızın sesine kulak vermeyi, onların talep ve isteklerini siyasal zemine taşımayı olmazsa olmaz bir görev kabul ediyoruz.
Değişerek iktidar olma, ülkemizi demokrasi ve uygarlık yolunda yukarıya taşıma hedefiyle çıktığımız bu yol, tüm vatandaşlarımızın katılımına açıktır. Bu topraklarda birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamak, özgür ve müreffeh bir toplum, adil bir paylaşım sistemi ve demokratik bir devlet isteyen her vatandaşımızı bizlerle iletişim kurmaya, aşağıdaki butonu tıklayarak ulaşılacak form üzerinden değişimle ilgili görüş ve önerilerini paylaşmaya davet ediyoruz.’
İmamoğlu’nun değişim çağrısına CHP İstanbul İl Örgütü yöneticilerinden de destek geldi. CHP İstanbul İl Başkan Vekili Ufuk İnan ve İl Başkan Yardımcısı Özgür Bozdağ 10Haber’e yaptıkları açıklamalarla İmamoğlu’nun değişim çağrısına destek verdiler.
Özgür Bozdağ, “Seçim sonuçları açıkladığından beri bunun çalışması içerisindeyiz. CHP İstanbul İl Örgütü’nde 40 kişi varsa, yarısından fazlası değişim olması gerektiği konusunda hem fikir. Kimileri bunun altının doldurulması gerektiğini söylüyor ama bu da bir süreç meselesi. Bu süreç olgunlaşmasıyla beraber daha da büyük destek alacağımızı düşünüyorum. Süreç olumlu gidiyor. Ekrem İmamoğlu’nun hem İstanbul örgütünde hem de Anadolu örgütlerinde çok büyük bir karşılığı var. İmamoğlu’nun örgütte karşılığı yok. Kamuoyu önünde bunlar tartışılmamalı gibi sözler değişim talebini sönümlendirmek için söyleniyor. İnsanların bu tartışmaları duymak en doğal hakları. Bazı şeyler olgunlaştıktan sonra kamuoyu önünde tartışılması gerekiyorsa, tartışılacak” diye konuştu.
Ufuk İnan ise “Ekrem Bey’in örgütteki karşılığı 2019’daki iki seçimde de ortaya çıktı, bütün ilçelerde sandığa hakim olduk, örgütün nasıl çalıştığını gördük. Değişim manifestosu sadece örgüte yönelik değil, partiye oy vermiş sıradan vatandaşın da düşüncesini almak için çok doğru bir yöntem diye düşünüyorum” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer:
"Ekrem Başkanla birbirimizi dinledik, birbirimizin fikirlerinden haberdar olduk."https://t.co/2HoOMiYPGt pic.twitter.com/J2Ig1D5Nab
— ANKA Haber Ajansı (@ankahabera) July 4, 2023
Öte yandan İmamoğlu ile İstanbul’da bir araya gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer görüşme ile ilgili “Uzun süredir hakikaten bir araya gelmemiştik Ekrem Başkanla. Bir araya gelip birbirimizi dinledik. Birbirimizin fikirlerinden haberdar olduk ve dolayısıyla da güzel bir sohbet oldu” dedi. Soyer daha önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimlere kadar görevine devam etmesi gerektiğini, ardından lider deşiğimi olması gerektiğini belirtmişti.