Satış şampiyonu: İstanbul’da her sekiz konuttan biri Esenyurt’ta satıldı
Eski Emniyet Müdürü Avcı, bireysel silahlanmanın artışına dair açıklamalarda bulundu. "İnsanların bir kısmı bir gün kendilerine saldırı olabilir diye silaha ihtiyacı olduğunu düşünüyor olabilir" diyen Avcı, bu artışın önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Esenyurt’ta tekel bayisinde yaşanan kanlı olayın ardından bireysel silahlanma yeniden Türkiye’nin gündeminde. Üstelik kamuoyunda silahlanmanın arttığı yönündeki görüşler milletvekilleri tarafından da destekleniyor. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi 2006- 2021 yılları arasında Adli Tıp Kurumu istatistiklerine göre silahla yaralanma muayenelerinin 127 bin 594’e, bunların arasındaki ölümlerin ise 28 bin 286’ya çıktığını söylüyor.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise Meclis araştırması açılmasını istiyor. Çünkü Şevkin’in elde ettiği verilere göre; 2018’de 7 bin 630 olan silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısının 2021 yılında 16 bin 569 olduğunu, Türkiye’de toplam 2,5 milyon ruhsatlı, 25 milyon da ruhsatsız silah bulunuyor. Umut Vakfı ise Türkiye’de tahmini 4 milyon ruhsatlı silah, 36 milyon ruhsatsız silah bulunduğunu belirtiyor.
10Haber’e konuşan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı da eskiye göre bireysel silahlanma oranının arttığını düşünenlerden. Bunun basına yansıyan olaylar nedeniyle daha görünür olabileceği ihtimalini de değerlendiren Avcı, yine de yaşanan silahlı olaylar ve yakalanan silahlar göz önüne alındığında artışın görülebileceğini ancak elinde istatistik olmadığını da belirtiyor. Güneydoğuda insanların evlerinde hayvanlarını korumak için silahlar olduğunu ve bunların kayıt altına alınması için bir dönem ‘herkes silahını getirsin ruhsata bağlasın’ denildiğini aktaran Avcı, “Orada silahlar ruhsata bağlandı. Sayı artışının büyük kısmının oradan kaynaklandığını düşünüyorum” diyor.
Batıda ise bu yönetmeliğin önceden daha sıkı uygulandığını ifade eden Avcı, “Eskiden silah taşımanızı gerektirecek sebepler aranıyordu. Daha önce silah taşımaya neden gerek duyuyorsunuz? Can güvenliğinizi tehdit eden bir şey mi var? gibi özel sebepler aranırken şimdi taşımanızda mahsur yoksa daha kolay veriliyor” diyor. İnsanların silaha yönelimini de yorumlayan Avcı, “Muhtemelen de insanların bir kısmı bir gün kendine bir saldırı olabilir, bir gün haksız tecavüze maruz kalabilir diye kendini, ailesini ve mal varlığını korumak için böyle bir silaha ihtiyacı olduğunu düşünüyor olabilir. Bu kanaatteyim. Suç grupları ise zaten suç grupları arttığı için onlar faaliyetlerinde kullanmak için ihtiyaçları var. Onlar bir aleti bir cihazı gibi görüp yapıyorlar” ifadelerini kullanıyor.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası ruhsatlı silahların daha kolay verildiğini belirten Avcı bu durumu da şu ifadelerle açıklıyor:
“15 Temmuz ile birlikte vatandaşın sanki silahlı olması faydalı olur gibi bir düşünce oluştu galiba kamuda. Sabıkası olmayan, mahsuru olmayan, suça bulaşmamış insanlara daha kolay silah ruhsatı verildiği görülüyor.”
Bireysel silahlanmanın artmaması gerektiğini söyleyen Avcı, “Silahın olmaması gerekiyor çünkü elinde sonunda o silahın bir şekilde kullanılma ihtimali var. Silahlı olmak beraberinde birçok sorunlar yaratıyor. Silahı cezalandırmak yetmez o insanlara silah bulundurmamak gerektiğini, silahın bir fayda sağlamayacağını kendilerince anlaşacak güven ortamını sağlamak lazım. Bu tip olaylara karışan insanların bir daha karışmaması lazım. Tüm tedbirleri almak lazım . Silah olduğu müddetçe her zaman zararlıdır. Her zaman insanın canına zarar verebilecek bir şeydir. Devletin buna göre plan dahilinde silahları azaltma uğraşı içinde olması lazım” diyor.