Biden sessizliğini bozdu: Yangınlarda 106 kişinin öldüğü Hawaii’ye gidecek
Hawaii'nin Maui adasındaki yangında en az 93 kişi öldü. Yetkililer, bu yangının bir asırdır ABD'deki en tehlikeli orman yangını olduğunu ve ölü sayısının artmasının beklendiğini söylüyor. Fema'dan bir sözcü, yangının çıktığı ilk gün tehlike uyarı sistemlerinin çalıştırılmadığını doğruladı.
Hawaii’nin Maui adasında 8 Ağustos Salı günü başlayan orman yangınlarında en çok etkilenen bölge tarihi Lahaina kenti oldu. Hasar gören bölgeyi denetleyen Eyalet Valisi Josh Green, cumartesi günü verdiği demeçte, “Zor bir gün” dedi. Bu yangınların, ‘Hawaii’nin karşılaştığı en kötü doğal afet’ olduğunu söyleyen Green, “Beklemek ve hayatta kalanları desteklemekten başka çaremiz yok. Şu anda hedefimiz insanları mümkün olduğunca bir araya getirmek, onlara barınma ile sağlık hizmetleri sağlamak ve daha sonra bölgeyi yeniden inşa çalışmalarına yönelmek” dedi.
Green, düzenlenen basın toplantısında ölü sayısının 93’e yükseldiği ve bunun artmaya devam edebileceği yönünde uyarılarda bulunuldu. Maui Polis Şefi John Pelletier, cesetleri tespit etmek için kullanılan köpeklerin arama alanının ancak yüzde 3’ünde faaliyet gösterebildiğini belirtti. Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı (Fema), sahada 150 çalışanlarının olduğunu ve birkaç gün içinde ek arama ekipleri ile köpeklerin gönderileceğini söyledi.
Yeni açıklanan ölüm sayısı, 2018 yılında Kuzey Kaliforniya’da 85 kişinin ölümüne ve Paradise kasabasının yok olmasına neden olan yangındaki ölü sayısını geçti. Bir asır önce 1918’de Cloquet yangınında binlerce evi yok etmiş ve 453 kişinin ölümüne neden olmuştu.
Fema Lahaina’yı yeniden inşa etmenin maliyeti, 5.5 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Bölgedeki 2200’den fazla yapı hasar görürken, 2100 dönümden fazla alan da yandı. Green, evlerini kaybeden insanlar için 1000 otel odası temin edildiğini ve boş evlerin ailelere ücretsiz olarak tahsis edilmesini ayarladıklarını söyledi. Cumartesi günü yapılan açıklamada 4500 kişinin barınağa ihtiyacı olduğu belirtildi.
Alevler ve yoğun dumandan kaçmaya çalışan insanlardan bazıları çareyi suya atlamakta ya da bisikletle kaçmakta aradı. Yangında dikkat çeken hikayelerden biri emekli itfaiye şefi Goeff Bogar ve 35 yıllık arkadaşı Franklin Trejos’un hikayesiydi. İki arkadaş başta Lahaina’daki diğer insanlara yardım etmek için geride kalsalar da alevlerin giderek yaklaşması nedeniyle bölgeden uzaklaşmanın vaktinin geldiğini anladılar.
Her biri kendi arabasına bindi. Ancak arabası çalışmayan Bogar kendini garajdan güçbela dışarı atabildi ve polis devriyesinde bulunana kadar yerde süründü. Trejos ise o kadar şanslı değildi. Bogar ertesi gün eve döndüğünde 68 yaşındaki arkadaşının kemiklerini arabasının arka koltuğunda, Bogar’ın korumaya çalıştığı üç yaşındaki golden retriever cinsi köpeğin kalıntılarının üzerinde yatarken buldu.
Yetkililer, iletişim ağı sorunları, açık denizdeki Dora Kasırgası’nın getirdiği güçlü rüzgarlar ve düzinelerce mil ötedeki başka bir orman yangınının bir araya gelmesiyle uyarı ve tahliye emirleri yayınlayacak acil durum merkezlerinin koordinasyonunu neredeyse imkansız hale getirdiğini söylüyor.
Maui’nin orman yangınları riskine açık olduğu 2020 yılında güncellenen risk azaltma raporunda belirtiliyordu. Raporda ayrıca Batı Maui’de araçsız hane sayısının fazla olduğu ve ABD içinde en çok İngilizce bilmeyen insan oranına sahip olduğu belirtildi. Bu da nüfusun tehlike esnasında bilgi alma, anlama ve hızlı bir şekilde harekete geçme becerisini kısıtlamış olabilir.
Öte yandan Fema sözcüsü Adam Weintraub, cumartesi günü yaptığı açıklamada Maui çevresine yerleştirilen 80 uyarı sireninden hiçbirinin Lahaina yangınına yanıt olarak ada veya eyaletin acil durum yönetim kurumları tarafından etkilendirilmediğini teyit etti. Hawaii dünyanın en büyük açık hava kamu güvenliği uyarı sistemlerine ve tehlike anında çalan alarmlara sahip olduğundan yangından kurtulan bölge sakinleri, rock konserinden daha yüksek desibelde ses çıkaran ve yarım milden daha uzak bölgeden duyulabilen sirenleri neden kimsenin çalıştırmadığını merak etti.
Weintraub, sirenlerin tek başına tahliye için bir işaret olmadığını, bölge sakinlerinin daha fazla bilgi almaları için bir işaret olduğunu vurguladı. Cep telefonlarına, radyo ve televizyon kanallarına uyarılar gönderildiğini belirten Weintraub, Lahaina’da çoğunlukla elektriklerin kesik olduğunu ve birçok bölge sakininin herhangi bir uyarı almadıklarını söylediğini aktardı.
Maui’nin itfaiye şefi Bradford Ventura ise Lahaina yangını salı günü öğleden sonra güçlü rüzgarlarla alevlendiğinde, kurumun acil durum yönetimi yetkililerine tahliye emri göndermesi konusunda uyarmak için yeterli zamanı bulamadığını aktardı.
Yaklaşık 40 yıldır Lahaina’da yaşayan Robin Ritchie, iki arkadaşının yaklaşan yangından evlerindeki duman dedektörlerinin çalışması sayesinde kurtulduklarını söyledi. Ritchie, “Acil durum sirenleri ayda bir kez test ediliyor ancak neden bilmem bu yangınları duyurmak için çalınmadı. Bu beni çok kızdırıyor çünkü uyarıların eksik kalmasından dolayı çok ölüm oldu” dedi.