Faiz artışının etkisi kısa sürdü, dolar yeniden yükselişte
Merkez Bankası'nın yaptığı 750 baz puanlık faiz artırımının hangi koşullarda, nasıl gerçekleştiği, Erdoğan’dan nasıl izin alınabildiği en çok merak edilen konulardan biri. Ankara’da bu kararın arkasındaki en önemli faktörün KKM'nin oluşturduğu yükle ilgili endişelerin oluşturduğu konuşuluyor.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun yaptığı 750 baz puanlık faiz artırımının hangi koşullarda, nasıl gerçekleştiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan nasıl izin alınabildiği en çok merak edilen konulardan biri. Ankara’da bu kararın arkasındaki en önemli faktörün kur korumalı mevduatın (KKM) oluşturduğu yükle ilgili endişeler olduğu konuşuluyor.
Merkez Bankası geçen hafta sonu KKM’den çıkışa yönelik ilk adım olarak değerlendirilen kararlar açıklamıştı. Alınan kararlar daha önce KKM’nin büyümesi için bankalara verilen teşvikleri ortadan kaldırıyor, KKM’den TL mevduata geçişi teşvik etmek için yeni düzenlemeler getiriyordu. Merkez Bankası’nın aldığı kararların KKM üzerinde beklenen etkiyi göstermeyeceği, TL mevduat faizlerinin artmasının önünde engeller bulunduğu kısa sürede görüldü. Nitekim İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da hafta başında müşterilerine KKM’den çıkmayı telkin etmeyeceklerini açıklamıştı.
Toplam büyüklüğü 125 milyar doları aşan KKM’nin bütçeye yükü bu yılın ilk 7 ayında 59.5 milyar liraya ulaştı (Bu rakam geçen yılın tamamında 92.5 milyar liraydı.) Üstelik bu, TL’den dönüşen KKM için Hazine’nin sırtlandığı tutar. Dövizden dönüşen KKM’nin ödemesini yapan Merkez Bankası’nın üstlendiği yükün büyüklüğü bilinmiyor. Ama Hazine’nin ödediği tutarın çok üzerinde olduğu açık.
Merkez Bankası’nın eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, geçen yıl Banka’nın KKM için ödediği tutarın büyük olasılıkla 89 milyar lira olduğunu söylemişti. Bu yıl kurda yaşanan artış nedeniyle KKM’nin maliyetinin çok daha büyüyeceği ortada.
Geçen ay yapılan bir düzenlemeyle KKM’nin kur farkı yükü Hazine’den Merkez Bankası’na devredildi. Merkez Bankası KKM mudilerinin kur farkı maliyetini nasıl ödeyecek? Merkez Bankası Başkanı cebinden ödeyecek değil ya, vergi geliri olmadığına göre para basacak. Bu da zaten yükseliş trendinde olan enflasyonu daha da azdıracak.
Konuşulanlara göre Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a KKM böyle devam ederse bütçe açığının iyice patlayacağını, yerel seçim öncesinde yapılması planlanan maaş zamları ve sosyal transferlerde zorluk çekileceğini, KKM’den kurtulmak için faizin zamana yayılmadan erkenden artırılması gereğini anlattı. Bu yapılırsa TL’nin cazibesinin artacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz da kur korumalı mevduat ile ilgili bu endişeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletti. Merkez Bankası’nın politika faizinde yapacağı artırımın iş dünyasına ve yatırım ortamına olumsuz etkisini hafifletmek için de seçici kredi politikasına önem verileceğini, böylece faiz artışının maliyetinin düşürüleceğini ifade etti. Bunun için de mali tarafın güçlü olması gerektiğini vurguladı.
Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dün kredi garanti sistemi kapsamında KOBİ başına kullanılabilecek azami kredi garanti limitlerini artıracaklarını açıkladı. KOBİ’lerin sistemden kullanabileceği kredi garantisi 100 milyon liradan 150 milyon liraya çıkacak. Büyük firmalar için 350 milyon liradan 500 milyon liraya yükselecek.
Özetleyecek olursak:
-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı, KKM’nin oluşturduğu büyük tehdit anlatılarak alındı. Bunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz gerçekleştirdi.
-Kredilerde seçici destekler ile büyük olasılıkla yılbaşına kadar idare edilmeye çalışılacak.
-Ekonomi yönetiminde 750 baz puanlık artırımla ilgili yapılan konuşmalarda sürekli “bir sürelik, bir süre için” vurgusu yapılıyor. Deneyimli isimler bunu, “Büyük olasılıkla Erdoğan’a faizin ne zaman düşürülmeye başlanacağına dair bir taahhüt de verildi” şeklinde yorumluyor…