Dünyanın en iyi radarı Gölbaşı’ndan çıktı
Akılalmaz gibi görünen hikâye 2020 yılında Kaliforniya'da Julie McSorley'in başına geliyor. Arkadaşı Liz Cottriel'le kano yaparken bir balina tarafından yutulan 58 yaşındaki McSorley ne yaşadığını o an anlamamış bile. Daha sonra olayın videosunu görünce farkına varmış.
ABD merkezli online dergi Slate’in harika köşesi ‘Nasıl Bir Şey’ şeklinde çevrilebileceğimiz ‘What It’s Like’ta insanlar başlarından geçen çoğumuzun hayal bile edemeyeceğimiz deneyimlerini anlatıyorlar.
Son örnek, ABD, Kaliforniya’dan bir deneyim. Gerçekten sıradışı: 58 yaşındaki fizyoterapist Julie McSorley, kano yaparken bir balina tarafından yutulmuş ve sonra mucize eseri o balinanın ağzından yara almadan çıkmış. Ama bunların hiçbirisini kendi iradesiyle yapmamış. Yaşananları da o an anlamamakla beraber, başından geçen olayı ancak videolarını izleyince fark etmiş.
2020’nin kasım ayında arkadaşı Liz Cottriel’i San Luis Obispo Körfezi’nde kano yapmaya ikna eden McSorley şu ifadeleri kullanmış: “Bir gün önce kocamla sabah erken saatlerde Avila Beach’e gitmiştik ve limanda 15-20 kadar balina vardı. Bu yüzden Liz’e bunu denemesini söyledim. İstemiyordu. Köpekbalıklarından ve sudan korkuyor. Ona, ‘Kano o kadar stabil ki. Asla devrilmeyecekler. Güvende olacaksın.’ dedim.”
8 civarında olay yerine gelip, 8.30’da suya giren ikili başta pek bir şey görmemiş. 30 dakika sonra balinaları yavaştan görmeye başlamışlar: “Bazen uzakta çıtırtı gibi bir ses duyuyordu. Bu etrafında balık sürüleri toplanan yem toplarının yol açtığı bir sesti. O yöne döner, balinaların fırladığını görürdük. Birkaç balinanın birlikte sıçradığı, bizden uzakta balık yediği birkaç video çektik.”
Öğlen çalışması gerektiği için yavaştan sudan çıkmaya hazırlanan ikilinin başına o anda akılalmaz olay gelmiş: “İşte o sırada yem topu doğrudan altımızda yukarı çıktı. Çıtırtıyı duyabiliyorduk. Bir balina çıkacağını ve bize yakın olacağını biliyordum.”
Devam ediyor: “İlk başta sadece su içinde olduğumu düşündüm. Liz önce ağzına indi, ardından ben kano dışarıya sıkıştığı için içeri kaydım. Ardından balina ağzını kapattı ve suya gitti. Orada olduğumu sonradan videosunu izlemezsem hiç bilemezdim. Her şey çok hızlı oldu ve o kadar büyüktü ki sanki bir dalga içindeymişim gibi hissettirdi. Hiçbir şey göremedim. Gözlerimin açık mı kapalı mı olduğunu bile hatırlamıyorum. Asıl endişem nefesimi tutmaktı. Can yeleklerimiz vardı, ama balinanın bizi kanodan dışarı attığını biliyordum, bu yüzden düşünüyordum, ‘Bu balina bizi ne kadar derine sürükleyebilir?’ Sizi yanında sürükleyebilir. Su üstüne çıkmak için yeterli havamın olup olmadığını düşünüyordum. Hayatta kalma ve arkadaşımın nerede olduğuyla ilgili düşünüyordum. Can yeleklerimiz olduğu için balina bizi ağzından çıkarırken hemen suyun yüzeyine çıktık. O ana kadar gerçekten bir şey görmemiştim.”
Daha sonra olayın videolarını izleyince bu sekansın yaklaşık 10 saniye sürdüğünü farketmiş: “Konuşabildiğimiz anda birbirimize nasıl olduğumuzu sorduk ve ikimiz de ‘Evet’ dedik. Tüm olayı izleyen emekli bir itfaiyeci yanımıza geldi. Balinanın ağzında olduğumuzu görmüştü ve kollarımızı bacaklarımızı kontrol ediyordu. Bütün organlarımızın sağlam olduğunu görmüştü. Bize tekrar tekneye çıkmamız için yardım etti. Ben iyiydim. Liz biraz şok olmuştu. Çok beyazdı ve bir süre pek konuşmuyordu. Balinanın ağzının üstünü görmüştü. Neyin olduğunu anlayamadı. Balina olduğunu biliyordu, ama ağzın içi mi yoksa altı mı olduğunu bilemiyordu. Yutulacağını düşündü. Bu onun için korkunç bir deneyimdi.”
Kano yaparak kıyıya dönen ikili, anahtarlarını okyanusa düşürdüğü için geri dönememiş ve iş yerini arayarak durumu anlatmış: “Kocam da orada çalışıyordu, bu yüzden resepsiyona ona balina tarafından yutulduğumuzu ve geç kalacağımı söylemelerini söyledim. Oraya vardığımda, hastalarının telefonlarından gelen ve ona videoyu gösteren insanlar olduğunu gördüm.”
“Bir balinanın ağzında olduğumu bir gün kadar sonra videoları izleyene kadar anlayamadım” diyor McSorley, “Bir balinanın boğazı bir greyfurt büyüklüğündedir. Bu boyuttan daha büyük olan her şey bir şekilde dışarı çıkar. İyi ki öyle. Çiğnenmek tehlikesi daha büyüktü. Ama o zaman bunu bilmiyorduk. Gerçekte ne olduğunu bilseydim kesinlikle daha korkmuş olurdum. Kolay kolay paniğe kapılmam, ama bu oldukça ciddi bir durumdu.”
McSorley, son olarak deneyimini şöyle değerlendiriyor: “Liz’in ne düşündüğünden emin değilim, ama bu deneyimi yaşadığım için çok şanslı hissediyorum. Doğal yaşamla çok yakın olma fırsatı buldum ve zarar görmeden atlattım. Harikaydı. Tüm medya ilgisiyle birlikte, bunu anımsamak için dergilerim ve diğer materyallerim var ve ailem bunu sonsuza kadar hatırlayabilir. Bu oldukça güzel. Ve şimdi sanki ruhsal bir hayvanım var gibi hissediyorum. Balinalara bir bağ hissediyorum. Daha önce baykuşlara ilgi gösterirdim, ama şimdi balinalar ve baykuşlarım var. Evimde onların resimleri var. Bana balina eşyaları hediye ediyorlar. Bu genel olarak iyi bir deneyimdi.”