Ülker’den uluslararası birincilik
İlk 8 ayda 32 şirket halka arz olurken yatırımcı sayısı 42 milyon, toplanan para ise 43 milyara dayandı. Bakiyeli hesap sayısı son 1 yıl yüzde 78,9 artışla 12 milyonu aştı. Peki bu nereye kadar gidecek? Doç. Dr. Hakkı Öztürk anlattı ve uyardı: Tavan tavan giden hissenin düşüşü de çok hızlı olur.
Yıl 1929, büyük buhran öncesi… 1963 yılında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden ABD Başkanı John F. Kennedy’nin babası Joseph P. Kennedy’nin anlattığı, dilden dile dolaşan bir öykü vardır:
“Wall Street’te ayakkabılarımı boyattığım çocuğun borsaya olan ilgisi inanılmazdı. Çocuk bana hangi hisse senetlerinin kazandıracağını, hangilerinin kaybettireceğini, hangi şirketin mali durumunun umut verici olduğunu anlattı durdu. Anlattıklarının çoğu dayanaksız olan çocuğun borsaya ilgisi müthişti.”
O an kararını veren Kennedy “Bir çocuk bile borsayla bu kadar ilgiliyse ve birikimlerini hisse senedinde değerlendirmeyi tercih ediyorsa, artık hisse senedi satacak kimse kalmamıştır” diye düşünür ve elinde ne kadar senet varsa satıp borsadan çıkar. 3 ay sonra da New York Borsası’nda büyük çöküş yaşanır. Kennedy de ayakkabı boyacısı çocuk sayesinde bu çöküşten kurtularak varlığını korur.
Son aylarda bizde de herkesin dilinde dolanan bir terim var: Halka arz. Ekonomi yönetiminin uyguladığı liralaşma ve negatif faiz politikası nedeniyle parasını enflasyona karşı koruyamayan milyonlarca insanın yeni favorisi bu yöntem. Çünkü alan memnun, satan memnun. Günün sonunda hem yatırımcı kazanıyor hem şirketlerin çoğu borçlarını ödeyip yeni yatırımlara odaklanıyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, yılın ilk 8 ayında 32 şirket halka arz olurken yatırımcı sayısı 41 milyon 737 bin 120’ye, toplanan para miktarı ise 42,86 milyar liraya ulaştı. Son 1 yılda bakiyeli hesabı ayısı yüzde 78,9 artışla 31 Ağustos itibarıyla 12 milyon 378 bin 957’ye çıktı.
Peki toplumun her kesiminden ve yaş grubundan insanı yıllar sonra yatırım hesabı açmaya zorlayan bu çılgınlık nasıl başladı ve nereye kadar gidecek? Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Finans Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Öztürk’e sorduk.
Öncelikle halka arz nedir ve sürece dahil olmak isteyen yatırımcıların hangi konulara dikkat etmesi gerekiyor?
3 çeşit halka arz yöntemi var. Birincisi; ortak satışı dediğimiz, mevcut ortakların ellerindeki payların halka satışa sunularak halka arz. Şirkete herhangi bir fon kaynağı para girişi olmaz. Parayı ortaklar alır, şirkete para girişi olmadığından şirketin özsermayesi ve sermayesi değişmez.
İkincisi; sermaye artırımı ile halka arz. Şirketler, sermaye artırımı yoluyla yeni pay ihraç ederek finansman kaynağı sağlayabilir. Burada sermaye artırımı olduğu için şirkete para girer, şirketin özsermayesi ve sermayesi artar.
Veya şirketler iki yöntemi bir arada kullanabilir. Böylece hem mevcut ortaklar hisselerin satışından gelir elde eder, hem de şirket finansman kaynağı sağlar.
Burada önemli olan konulardan biri de; şirket sermaye artırımı ile halka arz olduğunda elde ettiği fonu nerede kullanacağıdır. Söz konusu şirket sermaye artımı yoluyla gelen bu parayı borç ödemede kullanabileceği gibi, yeni yatırımların finansmanın da kullanabilir.
Dolayısıyla yatırımcıların katılması için en uygun ve cazip halka arz yöntemi sermaye artırımı ile halka arz ve buradan sağlanacak fonun şirketin yeni yatırımlar yaparak büyümesi için kullanılmasıdır. Veya düşük bir oranda ortak satışı olup yüksek oranda sermaye artırımı ile yapılan halka arzlar ve buradan sağlanacak fonun yeni yatırımlarda kullanılması da yatırımcıların halka arza katılmasını teşvik edebilir. Sadece mevcut ortakların ellerindeki hisse senetlerini satması, parayı ortakların alması ve şirketin herhangi bir fon sağlamaması normal koşullar altında yatırımcılar tarafından soru işareti ile bakılmalıdır. Eğer şirket güçlü bir şirket ise ve gelecekte büyüme potansiyeli var ise ortaklar neden hisselerini satmak istiyorlar?
Normal koşullar altında halka arzlarda yatırımcılar kabaca aşağıdaki hususlara dikkat etmeleri gereklidir.
– Şirketin tüm finansal rasyoları incelenerek temel analizi yapılmalı, finansal durumu incelenmelidir. İzahname ve halka arz raporları dikkatlice incelenmelidir.
-Halka arz fiyatı: Kullanılan değerleme modelleri uygun mudur ve doğru kullanılmış mı ve buna göre oluşan hisse fiyatı cazip mi?
-Halka arzın amacı: Şirketin halka arz etme amacı da yatırımcılar için önemlidir. Ortak satışı mı? Sermaye artırımı ile halka arz mı? Sermaye artırımı ile halka arz ise, şirketin elde edeceği fon nasıl kullanılacak?
-Şirketin yönetimi, ortaklık yapısı, imtiyazlı hisselerin olup olmadığı, temettü politikası, halka arzdan sonraki halka açıklık oranı, sektördeki itibarı, bunların hepsi şirketin uzun vadeli performansını etkiler.
-Peki Türkiye’de halka arzlarda neler oluyor? Yatırımcı sayısı ve portföy dağılımı nasıl?
Özellikle pandemiden sonra Türkiye’de halka arzların arttığı ve özellikle bireysel yatırımcıların gerek ekonomik koşullar nedeniyle (uygulanan negatif reel faiz politikası) gerekse diğer faktörler sebebiyle halka arzlara çok yoğun ilgi gösterdiği bilinmektedir. 2019 yılında 1 milyon civarı olan borsadaki yatırımcı sayısı 2023 Ağustos sonu 6 milyon 250 bine yükselmiş durumda. Burada yatırımcı sayısının artmasındaki temel nedenler son yıllarda uygulanan negatif reel faiz politikası nedeniyle TL yatırımcılarının borsaya yönelmesi ve halka arzlara katılanların açtığı hesaplar. (Kabaca 1 milyon TL ve üzeri portföye sahip yatırımcı sayısı yüzde 3.5 ve bu yüzde 3.5’lik yatırımcı toplam portföy büyüklüğünün yüzde 90’ına sahip.) Halka arz olan hisselerin çoğu zaman tavan tavan gitmesinden dolayı ve halka arzlara yoğun talep olunca bireysel yatırımcılara çok az lot hisse senedi düştüğünden, yatırımcılar eş dost üzerine hesap açıyorlar. Böylelikle biraz daha fazla halka arzlardan pay alabiliyorlar. Ancak Türkiye’de özellikle pandemi sonrası yapılmaya başlanan halka arzlarda yatırımcıların çoğu hisseler tavan tavan gittiği için yukarıda bahsettiğim “yatırımcıların halka arzlarda dikkat etmesi gereken hususların” hiçbirine dikkat etmiyorlar. Hatta halka arz olan şirketin hangi sektörde faaliyet gösterdiğini bilmeyen yatırımcılar bile var. Sadece yatırımcıların sorduğu tek soru var “Kaç tavan yapar? Aşağıdaki grafikte son 1 yılda BIST 100 endeksinin yüzde 143 yükseldiği ve BIST Halka Arz Endeksi ise yüzde 321 yükseldiği görülüyor.
Kaynak: Bloomberg
-Halka arzlarda yoğun talep olduğu için bireysel yatırımcılar çok az lot hisse senedi alabildiler, pastanın büyük kısmını yurt içi ve yurt dışı kurumsal yatırımcılar aldı. Peki kim bu yurt içi ve yurt dışı kurumsal yatırımcılar?
Düşünsene siz şirket sahibisiniz, hisselerinizi 10 TL’den halka arz ediyorsunuz. 2 hafta içinde hisseler tavan tavan giderek 40-50 TL oluyor. Patron olarak şikayet etmez misiniz fiyat belirleyen aracı kuruma? 10 TL’den hisseleri sattık, fiyat 50-60 TL oldu, bu nasıl iş diye.. Sen nasıl fiyat belirliyorsun diye? Ama patronlar hiç şikayet etmediler, demek ki, patronlarda bundan memnun oldular ve nemalandılar. Yurt içi ve yurt dışı kurumsal yatırımcı olarak halka arzlara katılıp kendi hisse senetlerini aldılar ve daha da yüksek fiyatlardan tekrar halka sattılar. Tabii ki bu son derece sağlıksız bir durum. En sonunda küçük yatırımcıların mağduriyeti ile sonuçlanıyor.
-Örnek verebilir misiniz?
2023 genel seçimlerinden hemen önce artık bu iş ayyuka çıkınca, SPK bazı düzenlemeler getirip, kurumsal yatırımcıların payını düşürdü ve birtakım başka düzenlemeler yaparak bireysel yatırımcıların eşit dağıtımla daha fazla hisse senedi almalarına olanak sağlamaya çalıştı. Bundan sonra yapılan halka arzlarda bireysel yatırımcılar toplam dağıtılan pay adetlerinin genelde yüzde 50-60’ından daha fazla pay aldılar. Ancak hâlâ finansal performansı düşük ve kötü yönetilmiş bazı küçük şirketler halka arz olduktan sonra fiyatları aşırı derece yükselmeye devam ediyor. Kısaca söylemek gerekirse halka arzlardaki hisselerin tavan tavan gitmesi, 10 TL’lik hissenin kısa zamanda 6-7 katına çıkması son derece sağlıksız bir durum. Aynı zamanda, halka arzlarda belirlenen halka arz fiyatları incelendiğinde; aracı kurumlar tarafından saptanan çoğu fiyatın yüksek olduğu görülüyor. Çok fazla teknik detaya girmek istemiyorum ancak özellikle belirlenen borç ve özsermaye maliyetinden oluşan ağırlıklı ortalama sermaye maliyetlerinin genellikle düşük olduğu bunun da halka arzlarda şirketlerin değerlerini yükselttiği çok açık. Son yapılan bir halka arzda, borç maliyetinin yüzde 22, özkaynak maliyetinin yüzde 23 belirlenerek AOSM yüzde 21.3 gibi son derece düşük olması bunun en güzel örneği.
-Şu anda her şey güllük gülistanlık. Peki hiç mi risk yok yatırımcılar için?
Kısa vadede alan memnun satan memnun olduğu için halka arzlarda belirlenen fiyatların bir kısmının aslında bilimsel olarak tam bir fiyasko olduğu gözden kaçıyor. Hisseler tavan tavan gittiği için de hiçbir yatırımcının halka arz raporlarıyla ilgilenmediği ve bu raporların önemini yitirdiğini görüyoruz.
Borcu çok yüksek olan örneğin kaldıracı toplam borç/toplam varlık oranı yüzde 90’a ulaşmış şirketler halka arz oluyorlar. Ama bu gibi hisselerde tavan tavan gidince yatırımcılarda artık ne olursa olsun bundan faydalanmak için halka arza katılmak istiyorlar.
Tabii ki, bunları her halka arz olan şirket için söylemiyorum, bu işlerin içinde olmayan halka arzla sağladığı fonu yatırım için kullanan finansal performansı çok güçlü şirketler de var.
Küçük yatırımcıların bir kısmı son zamanlarda halka arzlara katılarak getiri sağlamış olabilirler. Ancak küçük yatırımcıların dikkatli olmasında fayda var, çok hızlı yükselen tavan tavan giden hisselerin düşüşleri de çok hızlı olur. Bu durumları tarih boyunca fiyat grafiklerinde görebilirsiniz. Dikkatli olmayan, hisseyi tepelerden alan küçük yatırımcılar ciddi mağduriyetler yaşıyorlar.