Son 20 yılın en büyük antitröst davası: Google ilk duruşmaya çıktı

Son 20 yılın en büyük antitröst davasında Google, salı günü mahkeme karşısına çıktı. Böylelikle arama devi ile antitröst hukukunun geleceği için önemli sonuçları olan dava başlamış oldu.

Kasım ayı ortasına kadar sürmesi planlanan jürisiz duruşma, Google’ın arama motorunu tanıtma biçiminde değişme talimatı verebilecek olan ABD Bölge Yargıcı Amit Mehta tarafından karara bağlanacak.

10 hafta sürecek davada, Google ve çatı şirketi Alphabet’in üst düzey yöneticilerinin yanı sıra diğer teknoloji şirketlerinin de ifade vermesi bekleniyor. İfade vermesi muhtemel en önemli tanık ise 2019’da Google’ın kurucu ortağı Larry Page’in yerine geçen Alphabet CEO’su Sundar Pichai olacak.

Adalet Bakanlığı’ndan yetkililerin 1998 yılında Microsoft’u kişisel bilgisayar yazılımlarındaki hakimiyetini yeni çıkan internet tarayıcılarını ezmek için kullandığı iddiasıyla dava etmesinden bu yana tekelciliğe karşı hiç bu kadar büyük bir dava mahkemeye taşınmamıştı.

Peki Google ne ile suçlanıyor? ABD Adalet Bakanlığı’na göre Google’ın Apple ve Samsung gibi şirketlerle yaptığı anlaşmalarda bir nevi rüşvet vererek arama motorunu internet tarayıcılarında ve cep telefonlarında varsayılan seçenek haline getiriyor ve böylece piyasada tekel oluşturuyor.

Savcılara göre Apple, 2002 yılında Google’ı varsayılan arama motoru olarak ilk kez kullandığında herhangi bir ödeme söz konusu değildi. Ancak 2005 yılına geldiğimizde sektördeki öncülüğünün zarar görmesinden endişelenen Google, Apple’a ödeme yapmayı teklif etti. Hükümetin iddiasına göre Google, şirketleri arama motoru sektöründeki diğer firmaların kendileriyle aynı erişime sahip olması halinde yaptığı ödemeleri iptal etmekle tehdit etti.

Google ise sözleşmeleri kapmak için adil bir şekilde rekabet ettiğini ve kullanıcıların Google’ı varsayılan seçenek olmaktan kolayca çıkarabileceğini savunuyor. Google, dünya genelinde arama motorları arasında yaklaşık yüzde 90’lık bir etkiye sahip. Ayrıca çatı şirket Alphabet’in yıllık gelirinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan 160 milyar dolarlık reklam gelirini de destekliyor.

Washington’da devam etmesi planlanan dava, ABD’li teknoloji devlerinin daha sıkı denetlenmesi yönünde baskı yapan siyasetçiler ile politika uzmanları tarafından da yakından takip edilecek.

Google aleyhine bir karar verilirse, tekel yaratan hareketin nasıl düzeltileceğine karar vermek üzere yine Yargıç Mehta’nın denetleyeceği yeni bir dava başlatılacak. Analistler, davanın bu aşamaya gelmesi halinde yargıcın Google’dan sözleşmelerini bitirmesini değil de şirketin dağıtım anlaşmalarında değişiklik yapmasını isteyebileceğini düşünüyor.

Antitröst davası gücünü azaltacak tavizler vermesini gerektirecek şekilde sonuçlanırsa Google’ın eli kolu bağlanabilir. Olasılıklardan biri şirketin, Google’ı akıllı telefon ve bilgisayarlarda varsayılan arama motoru yapmaları için diğer teknoloji şirketlerine ödeme yapmayı bırakmak zorunda kalması.

Bir diğer olasılık da Google’ın odağını kaybetmesi. Zira daha önce Adalet Bakanlığı ile giriştiği antitröst davasından sonra Microsoft’un başına da aynı şey gelmişti. Dikkati dağılan yazılım devi, internet aramaları ile akıllı telefonların etkisine ayak uydurmakta zorlanmıştı. Hatta o zamanlar Google, bu dikkat dağınıklığından faydalanarak önde gelen güç merkezlerinden birine dönüşmüştü.

Google’da aradığımızı bulurken, aslında ne kaybediyoruz?