Dolar ve altın haftayı kayıpla tamamlamaya hazırlanıyor, borsa rekor tazeledi
Vatandaş borsada kalsın diye neler yapılmadı ki? Nureddin Nebati 'Vatandaşın nereye yöneleceği açık' diyerek borsayı işaret etti, açığa satış yasaklandı, seçimden önce endeksi tutmak için kamu aracı kurumları milyarlarca liralık alım yaptı. Böylece 'Düşmeyen borsa yapmışlar' algısı oluştu.
Borsada yatırımcı sayısı geçen hafta 7 milyonu da aştı. Neredeyse ülke nüfusunun yüzde 10’u. Bu nasıl oldu? İki temel neden var. Birincisi enflasyon patlarken faizin düşmesi, Türkiye’nin dünyanın en büyük negatif reel faizini veren ülke haline gelmesi. Ve parasının bankada erimesini istemeyen tasarruf sahiplerinin bir kısmının borsaya koşması.
Özetle konut fiyatları geçen yıl neden çıldırdıysa, otomobil fiyatları neden uçup gittiyse, altın ithalatı neden patladıysa, borsadaki yatırımcı sayısı da o nedenle rekor kırdı. Düşük faiz politikasında ısrar edilmese, enflasyon uzaya çıkarken Merkez Bankası politika faizini tek haneye indirmese, bankalar mevduata yüksek faiz vermesin diye türlü çeşitli kurallar, formüller icat edilmese konut ve otomobil fiyatları çıldırmayacak, altın ithalatındaki büyük artış Türkiye’nin cari açığını patlatmayacak ve borsada yatırımcı sayısı rekor kırmayacaktı.
Borsadaki yatırımcı sayısının 7 milyonun üzerine çıkmasının ikinci nedeni ise halka arz çılgınlığı. Kıyıda köşede ne kadar cılız şirket varsa ucuz finansmanın yolunu halka arzda buldu. İşin tuhafı, halka arz edilen şirketlerin hisselerinin günlerce “tavan tavan” gitmesi, yani her gün yüzde 10 prim yapmasıydı.
Halka arzlarda bireysel yatırımcıya hepi topu üç-beş lot hisse düşüyordu ama yurdum insanı onun da yolunu buldu. Eşinin, çocuklarının, amca oğullarının, bacanağının, dünürünün, eltisinin kimliklerini toplayıp dokuz-on kişi adına halka arz başvurusu yaptı. “Kişi başına 1000 TL hisse düşse on kişide 10 bin TL yapar. Tavan gittiği sürece kişi başına bin liradan 10 günde 10 bin lira kazanırım” diye düşündü. Borsadaki yatırımcı sayısını 7 milyonun üzerine çıkaran ikinci neden de buydu.
Bir yetkili de çıkıp “Halka arz edilen bir şirketin hissesi nasıl günlerce yüzde 10 yükselir? Bu şirketlerin patronları hisselerini neden ucuz fiyattan satmışlar?” diye sormadı. Halka arzlarda satılan hisselerin önemli kısmının patronlarla bağlantılı fonlara gittiği iddiası araştırılmadı. Tam tersine, iktidar halka arzlar aracılığıyla milyonların borsaya akmasından memnun görünüyordu. Halka arzlardaki “tavan tavan” çılgınlığına hiçbir önlem alınmadı. Sanki milyonlar bilinçli biçimde borsaya yönlendiriliyordu. Halk arzlarla ilgili iddialar biraz araştırılsa, “tavan tavan” çılgınlığına önlem alınsa (mesela halka arzdan alınan hisselere belirli bir süre boyunca satış yasağı getirilse) borsaya böylesine çılgınca akın olmayacaktı.
Ama önlem alınmadı çünkü borsadaki yükseliş iktidarın işine geliyordu. Vatandaş bu sayede dövize yönelmiyor, Türk Lirası’nda kalmış oluyordu. İşin bam teli burasıydı.
Vatandaş borsada kalsın diye neler yapılmadı ki? Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati “Vatandaşın nereye yöneleceği açık” diyerek borsayı işaret etti. Açığa satış yasaklandı. Seçimden önce endeksi önce 5.000, sonra 4.500 seviyesinde tutmak için kamu aracı kurumları milyarlarca liralık alım yaptı. Böylece vatandaşta “Düşmeyen borsa yapmışlar” algısı oluştu. Yatırımcı sayısının 7 milyonun üzerine çıkmasının önemli bir sebebi de buydu.
Heyhat borsa dediğin şey çıkar da iner de! Seçimden bu yana yükseliyor olması bundan sonra da yükseleceği anlamına gelmiyor, banka faizi değil ki bu. Borsa seçimden önce gördüğü 4200 seviyesinden 8400’ün üzerine soluksuz yükseldi. Ama 8500’e yaklaşınca tıkandı. Halka arzlara birkaç bin lira ile katılan küçük yatırımcılar ve yurtiçindeki fonlarla buraya kadar.
Borsanın yoluna devam edebilmesi için taze ve sıcak para girişi, yani kısa vadeli yabancı yatırımcı gerekiyor.
Seçimden sonra borsaya 2 milyar dolar civarında yabancı sermaye girişi oldu, beklenen çok daha fazlasıydı. Mehmet Şimşek’in çabasına, JPMorgan ve Goldman Sachs toplantılarında yaptığı konuşmalara rağmen yabancı yatırımcının Türkiye’ye güvensizliğinin devam ettiği açık.
Yabancılar gelmeden borsadaki rallinin devam etmesi zor.
1 Kasım 2024 - Faizin vergisine zam geldi, faiz indirimi fiilen başladı
28 Ekim 2024 - Ekonomi yönetiminin sonu gelmeyen iletişim hataları!
24 Ekim 2024 - BRICS parası doların tahtını yıkabilir mi?
21 Ekim 2024 - Fonları bütçe içine alma çabasından ‘Bir kuruşu bile bütçeye gitmeyecek’e