Hollanda, dondurmacı Musa Pekdemir’in yasını tutuyor
Hollanda erken seçime adım adım yaklaşırken, önceki iktidarın güçlü ortağı VVD, seçim öncesi son kongresini gerçekleştirdi. VVD'nin Genel Başkanı ve favori aday olarak görülen Dilan Yeşilgöz, 'Hollanda'nın bütün mültecilere sahip çıkamayacağını' söyleyerek, daha sert göç politikası mesajı verdi.
Hollanda’da Avrupa’nın en uzun soluklu başbakanlarından biri olan ancak koalisyon hükümeti içinde yaşanan göçmen krizi sebebiyle görevini bırakmak zorunda kalan Mark Rutte, hükümetini de feshetmişti. Rutte’nin ayrıldığı koltuğa oturmak isteyen Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi’nin (VVD) genel başkanı seçilmişti.
Parti, 22 Kasım’da yapılması planlanan erken seçim öncesi son kongresini cumartesi günü gerçekleştirdi. Delegelerin seçim programı ve milletvekili listesinin onaylandığı kongrede, Rutte resmi olarak VVD üyelerine veda etti. Kongrenin en dikkat çeken noktası ise Yeşilgöz’ün konuşması oldu.
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre, Yeşilgöz kongredeki konuşmasında ‘göç ve sığınmacı’ politikasına odaklandı. “Hollanda gibi küçük bir ülke herkesi barındıramaz” vurgusu yapan Yeşilgöz, daha sert bir sığınmacı politikası uygulayacağının da mesajını verdi. Seçimleri kazanırsa Hollanda’nın ilk kadın başbakanı olması beklenen Yeşilgöz, sığınmacıların ülkeye gelişini azaltmayı ve savaş mültecilerini göndermeyi hedefliyor.
Delegelerin alkışlarla onayladığı Yeşilgöz konuşmasının devamında, “Böyle devam edemeyiz. Artık taviz vermeye zamanımız yok” dedi. ‘Göç meselesiyle yıllarca uğraşamayacaklarını’ belirten Yeşilgöz, ‘inançları, kimlikleri ve siyasi görüşleri nedeniyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalan gerçek mültecilere kapılarının daima açık olduğunu’ söyledi.
Bununla birlikte Yeşilgöz’e göre savaştan kaçanlar ile ‘gerçek mülteciler’ arasında bir fark var. Savaş mültecilerinin ancak ‘geçici olarak’ ülkeye alınabileceğini söyleyen Yeşilgöz, ‘çatışmalar sona erdiğinde bu kişilerin anavatanlarına geri dönmesi gerektiğinin’ altını çizdi. Hollanda’daki savaş mültecilerinin büyük bir çoğunluğunu Suriye ve Afganistan’dan gelenler oluşturuyor.
Hollandalıların geçim sıkıntısı yaşamasının ‘kabul edilemez’ olduğunu belirten Yeşilgöz, “Hollanda zaten birçok sorunla uğraşıyor. Yıllardır sosyal konutlar için bekleme listesinde olanlar için bu adil mi? Yakında kendilerine ne yer ne de destek bulamayacak duruma gelecek geröek mülteciler için bu adil mi? Küçük bir ülkenin herkesi barındırabilmesi akla yatkın bir şey mi?” diye sorguladı.
Önceki hükümetin düşmesinde Rutte’nin partisinin hazırladığı katı göç ve iltica planının iktidarın küçük ortakları Hıristiyan Birliği Partisi ile Demokratlar 66 Partisi tarafından sıcak bakılmaması rol oynamıştı.
Bu plan savaştan kaçan mültecilerin aile olarak bir araya gelmesine bazı sınırlamalar getirirken, ülkelerindeki çatışmalar bittikten sonra mültecilerin geldikleri yere geri gönderilmesini içeriyor. Esasen bu durum epey ilgi çekici, zira Yeşilgöz de zamanında iltica yoluyla Hollanda’ya gelmiş.
Bununla birlikte sağ seçmenin, katı göç ve iltica politikası sebebiyle VVD’ye destek vermeye devam etmesi bekleniyor. Kamuoyu yoklamalarında VVD’nin yeni kurulan Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi ile ilk sıralarda yer aldığı görülüyor.
Dilan Yeşilgöz’ün hikayesi de birçok sığınmacının hikayesinde olduğu gibi denizden geçiyor. Babası Yücel Yeşilgöz, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) bünyesinde sendikacılık yaparken, 12 Eylül askeri darbesi sonrası Hollanda’ya kaçarak sığınma talebinde bulunmuş.
Daha sonra 1984 yılında Dilan Yeşilgöz de annesi ve kız kardeşiyle önce tekneye binerek Yunanistan’ın Kos Adası’na geçmiş, oradan da Hollanda’ya gelmiş. İlerleyen yıllarda Amsterdam Özgür Üniversitesi’nde sosyal bilimler eğitimi alan Yeşilgöz, şu anda sağlık yöneticisi Rene Zegerius ile evli.
Yeşilgöz haziran ayında üniforma taşıyan kişilerin başörtüsü ve haç gibi dini inançlarını belli eden eşyaları taşımasını yasaklayan bir genelgeye imza atmış ve böylelikle Türk basınında geniş yankı uyandırmıştı.