Hamas’ın Aksa Tufanı, Borsa İstanbul’u sıkı salladı
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı İsrail'e yönelik saldırısıyla başlayan savaş, 4'üncü gününde sürüyor. Her iki tarafın da kayıplarının artmaya devam ettiği saldırılarda esirler için de zaman giderek daralıyor.
Hamas’ın İsrail’e karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonu ardından başlayan savaş dördüncü günü tamamladı, bugün artık beşinci gündeyiz. İsrail gece boyunca Gazze Şeridi’ndeki konutları bombaladı. İsrail, düzinelerce İsrail savaş uçağının bir gecede Gazze’de 200’den fazla hedefi vurduğunu açıkladı. İsrail’in başlattığı saldırılarda ölen Filistinlilerin sayısı ise 900’ü aşarken 4 bine yakın yaralı olduğu kaydedildi. Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’deki hastanelere ‘acil tıbbi yardımın girişini sağlayacak güvenli bir koridor’ çağrısında bulunurken İsrail hava kuvvetleri de yedek askerleri geri getirmek için Avrupa’ya uçak gönderiyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı net ölü sayısına ilişkin bir açıklama yaptı. Buna göre öldürülen Filistinli sayısı 900’e çıktı. Bunlardan 260’ının çocuk, 120’sinin kadın olduğu ifade edilirken cumartesi gününden bu yana Batı Şeria’da da 18 kişinin öldürüldüğü kaydedildi. Birleşmiş Milletler salı günü yaptığı açıklamada, savaşın başından bu yana Gazze Şeridi’nde 187 bin 500’den fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.
İsrail’in arama kurtarma ekibi Zaka, Hamas’ın iki gün önceki sızmasından sonra Beeri kibbutz’unda 108 İsraillinin cesedine ulaşıldığını bildirdi. İsrailli askerlerle kibbutz’a giren kurtarma ekipleri, Hamas savaşçılarından bazılarının cesetlerine de ulaşıldığını belirtti. Evleri arama çalışması devam ediyor.
Sgal Coen adındaki bir anne, 24 yaşındaki oğlu Elian’ın Hamas tarafından esir alınmasından beri cehennemi yaşadığını söylüyor. El Cezire’ye konuşan anne, “Yemek yemek, bir şeyler içmek ve uyumak benim için çok zor. Oğlumun nerede olduğunu düşünüyorum hep. Başına ne geldiğini” diyor.
Elian, Gazze yakınlarındaki Reim kibbutz’unda düzenlenen Supernova müzik festivaline katılan binlerce kişiden biriydi. Bu müzik festivaline katılanlar Hamas’ın saldırılarına hedef olmuştu. Daha sonra yapılan incelemelerde 260 cesede ulaşılmıştı.
Elian’ın kız arkadaşı Ziv Abut gözü yaşlı bir şekilde, “Üzerime ölü bedenler düştü. O ölü canlar hayatımı kurtardı, beni vurulmaktan kurtardılar. Birbirimize tutunmak için çok çaba sarf ettik ama bir adam onu birden kaptı ve benden uzaklaştırdı. Elian’ı kaybettim” diye anlattı.
Gazze Şeridi’ndeki İsrail bombardımanı devam ederken Gazzeli Eman Başir ailesinin bazı üyelerinin nerede olduğunu bilmediğini söyledi. El Cezire’ye konuşan Başir, “Suyumuz yok. Ailem aramalarıma cevap vermiyor. Dayılarıma ne oldu bilmiyorum. Geçen gece tüm vaktimi onları aramaya ayırdım” dedi.
Başir, “Üç çocuğum ve kocamla onlardan uzaktayım ve tüm bunları tek başıma geçiriyorum. Kendimi çaresiz hissediyorum. Bombalama seslerini duymamak için bazen müzik açıyoruz. Çocuklar artık havai fişek atılıyor yalanına inanmıyor. Önceden onlara duydukları seslerin havai fişek sesleri olduğunu söylerdim” diye ekledi.
Gazze’de üst düzey bir sağlık bakanlığı yetkilisi, kuşatma altındaki bölgede bulunan sağlık tesislerinin çöküşün eşiğinde olduğunu söyledi. Gazze Sağlık Bakanlığı’nın yöneticisi Medet Abbas, “İlaç, medikal ikmal sorunu yaşıyoruz. Durum çok karışık. Binlerce yaralı geldi. Bu da tesiste zorluklara yol açıyor. Kapasitemiz sadece 2 bin yatakla sınırlı. Çökmek üzereyiz. İlaçlar yetersiz kalıyor çünkü normalde bir ayda tüketilecek şeyi bir günde bitiriyoruz. Durum çok kötü. Ambulanslarımızın beşi saldırıya uğradı ve beş meslektaşımız öldürüldü. Sağlık yetkililerinin kullanabileceği güvenli güzergah yok” dedi.
Aktivist ve Nobel ödüllü Malala Yousafzai, çatışmaların derhal durdurulması çağrısında bulunarak, ‘barış ve adalet özlemi çeken tüm çocuklar ve insanlar için üzüntü duyduğunu’ söyledi. ‘Şiddet ve teröre tanık olduğunda 11 yaşında olduğunu söyleyen Yousafzai, “Barış sadece hayalini kurabildiğimiz bir şey haline geldi” diye yazdı.
Yousafzai ayrıca, “Savaş çocukları asla ayrı tutmaz. Ne İsrail’de evlerinden kaçırılanları, ne hava saldırılarından saklananları ne de Gazze’de aç susuz kalanları” dedi.
— Malala Yousafzai (@Malala) October 10, 2023
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun partisi Likud, koalisyon hükümetinde yer alan herkesin hükümetin genişletilmesini onayladığını söyledi. Bu, muhalefetten siyasetçilerin de hükümete dahil edileceği anlamına geliyor. ‘Olağanüstü hal hükümeti’ fikri, kriz durumunda birbirinden çok farklı ideolojilere sahip siyasetçilerin bir araya gelmesini kapsıyor.
İsrail parlamentosu Knesset’in eski milletvekillerinden Filistin kökenli Sami Abu Shehadeh, ABD Başkanı Joe Biden’ı İsrail’in Gazze’de ‘etnik temizlik yapmasına izin verdiği’ iddiasıyla suçladı. Shehadeh, “İsrail yıkma ve intikam alma mentalitesiyle hareket ediyor. Bunu yapacak güçleri var ve dört gündür de yapıyorlar. İsrail Hamas’ı öldürmüyor, Hamas’ın intikamını almıyorlar. 2.2 milyon insan toplu bir şekilde cezalandırılıyor. Batı Şeria’daki Filistinlilere, İsrail devleti içinde yaşayan biz Filistinli İsraillilere ne olduğuna bir bakın. Tüm o aşırı sağcı faşistler yüzünden hayatlarımız tehlikede” dedi.
İngiliz haber ajansı Reuters, Filistin’in devlet kanalına dayandırdığı haberinde pazartesi günü Kudüs’te İsrail polisiyle çıkan çatışmalarda iki Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi. İsrail polisi yaptığı açıklamada Doğu Kudüs’ün Silvan mahallesinde havai fişek ve polislere taş atan iki kişinin öldürüldüğünü söyledi.
Cumartesi gününden beri Kudüs’te de gerginlik hakim. Hatta zaman zaman Hamas’ın roketleri yönünü Kudüs’e çeviriyor. Ancak Kudüs, Aşkelon ve Gazze’ye yakın bölgelerdeki gibi bir krizin ortasında kalmamıştı.
Times of Israel’in haberine göre İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, İsrail ve Batı Şeria’daki ‘sivil güvenlik ekiplerini’ silahlandırmak üzere 10 bin tüfek satın aldığını duyurdu. Haberde, 4 bin adedi elden alınmış olan tüfeklerin sınırlara yakın İsrail kasabalarına, İsrail içindeki karışık Yahudi-Arap şehirlerine ve Batı Şeria’daki yerleşimcilere gönderileceği söylenildi.
Yahudi yerleşimcilerin Filistin köylerine yaptığı baskınları desteklemesiyle bilinen Ben-Gvir, silah ve teçhizatın ‘İsrail polisinin sınır polisi gücüne bağlı sivil güvenlik ekiplerinin bulunduğu kasabalara dağıtılacağını’ söyledi.
Ben-Gvir, “Kasabaların güvenliğini sağlamak için taş üstünde taş bırakmayacağız. Sivil güvenlik ekibinin büyük ölçüde silahlandırılması talimatını verdim” dedi.
Hamas’ın El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail’in güneyindeki sahil kenti Aşkelon’u büyük bir roket saldırısı yapmakla tehdit etmiş ve kent sakinlerine 17’ye kadar şehri terk etmeleri talimatı vermişti. Bu sürenin dolduğunu bildiren Hamas, Aşkelon’a yönelik hava saldırılarına başladı. İsrail’den yapılan açıklamada Demir Kubbe’nin devrede olduğu bildirildi.
İsrail ordusu, Suriye topraklarından İsrail’e doğru bir dizi top mermisi fırlatıldığını ve bazılarının İsrail topraklarındaki açık alanlara düştüğünü söyledi. Bu saldırının detayları hakkında başka bir şey paylaşılmadı.
Gün içerisinde Lübnan tarafından da İsrail’e yönelik güdümlü füze fırlatılmış, İsrail buna karşılık Lübnan Hizbullah’ının gözetleme merkezini hedef almıştı. ABD de Lübnan’ı İsrail ve Filistin meselesine karışmama konusunda uyarmıştı.
Hamas lideri İsmail Haniye, tüm Filistinlilerin, ‘öncelikle direniş güçlerinin’ savaşa katılması gerektiğini söyledi. Haniye, “İsrail hükümetinin Gazze’deki halkımıza karşı uyguladığı yıkım ve vahşet, El Kassam’ın ve direniş gruplarının saldırılarının yarattığı yankıları yansıtıyor” dedi.
Hamas, Arap ve Müslüman dünyasını Filistinlilere destek için ‘seferberliğe’ çağırdı. Hamas’tan yapılan açıklamada, Filistinli insanlarla dayanışma gösterileriyle ‘bu cumanın ‘Aksa Tufanı Cuması’ olarak belirleneceğini’ söyledi. Hamas ayrıca Batı Şeria’daki genç Filistinlileri İsrail askerlerine karşı savaşmaya, İsrail’deki Filistinlileri ise Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya giderek orada toplanmaya çağırdı.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail ve Filistin Yönetimi’nden üst düzey diplomatları birliğin dışişleri bakanlarının dünkü toplantıya davet ettiğini söyledi. Borrell, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ve Filistinli mevkidaşı Riyad el Maliki’den video konferans ya da yüz yüze görüşmelere katılmalarının istendiğini açıkladı.
I have invited Israeli Foreign Minister @elicoh1 to join the meeting of EU Foreign Ministers I am convening this afternoon.
I have also invited Foreign Minister Malki @pmofa to address the meeting and present the views of the Palestinian Authority.— Josep Borrell Fontelles (@JosepBorrellF) October 10, 2023
AB Dışişleri Bakanları, Umman’daki acil toplantının ardından Avrupa Komisyonu’nun Filistin’e yapılan ödemeleri askıya alma kararını geri çevirdi. AB’nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, yapılan yardımların Hamas’a gidip gitmediğine dair bir kontrol yapmak için fonları gözden geçirebileceklerini ancak böyle bir hata varsa bunun bedelini birilerinin ödemesi gerekeceğini söyledi.
Sadece iki ya da üç ülkenin fonların kesilmesini istediğini, geri kalanların ise buna karşı çıktığını söyleyen Borrell, Filistin Yönetimi’nin en büyük finansörü olarak bölgeye insani yardımların artırılacağını sözlerine ekledi. Eğer kesinti gerçekleşseydi 600 milyon dolarlık bir yardımın yok olmasından bahsediyor olacaktık.
BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail ve Gazze’de yaşanan son şiddet olaylarında savaş suçu olarak kabul edilebilecek ‘açık kanıtlar’ bulunduğunu söyledi. BM’nin işgal altındaki Filistin topraklarıyla ilgili bağımsız uluslararası soruşturma komisyonu yaptığı açıklamada uluslararası hukuku ihlal eden ve sivilleri hedef alan herkesin sorumlu tutulması çağrısında bulundu.
Her iki taraftan da işlenen savaş suçlarına ilişkin kanıt topladığını belirten komisyon, “Gazze’deki silahlı grupların yüzlerce silahsız sivili öldürdüğüne dair haberler tiksindirici ve hoş görüleez. Sivilleri rehin almak ve canlı kalkan olarak kullanmak savaş suçudur” dedi.
İsrail’in Gazze’ye tam kuşatma ilan etmesinin de ‘ciddi endişe’ uyandırdığını belirten komisyon, su, gıda, elektrik ve yakıtın kesilmesinin ‘şüphesiz sivillerin hayatına mal olacağı’nı belirtti ve İsrail güvenlik güçleriyle Filistinli silahlı grupları ‘uluslararası insan hakları hukukuna bağlı kalmaya’ çağırdı.
Komisyon ayrıca bölgedeki şiddeti sona erdirmenin ve sürdürülebilir barışa ulaşmanın tek yolunun Filistin topraklarının yasa dışı işgaline son vermek ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını tanımak olduğunu vurguladı.
BBC, Birleşik Krallık hükümetinden Hamas’ı ‘terörist grup’ olarak tanımlaması için gelen baskıya boyun eğmeyeceğini açıkladı. Kurumdan yapılan açıklamada, “Kullandığımız dili daima çok ciddiye alıyoruz. Yayınlarımızı izleyen ya da dinleyen herkes ‘terörist’ kelimesinin birçok kez kullanıldığını zaten duyuyordur. Ancak bu kelimeyi onu kullanan kişilere atfediyoruz. Bu yıllardır kullandığımız yaklaşımdır ve diğer yayıncılarla aynı çizgidedir” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in perşembe günü İsrail’e giderek üst düzey İsrailli liderlerle bir araya geleceğini söyledi. Miller verdiği brifingde “Bu bir dayanışma ve destek mesajı olacak” dedi ve şöyle devam etti:
“Elbette İsrail liderlerini dinlemek, karşı karşıya oldukları durumu doğrudan onlardan duymak istiyor… Neye ihtiyaçları olduğunu ve onları en iyi nasıl destekleyebileceğimizi öğrenmek istiyor.”
Fransız haber ajansı AFP’nin haberine göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail ve Gazze şeridinde yaşananlar hakkında duyduğu endişeyi dile getirdi. Kremlin’den yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi yapan Putin’in ‘İsrail-Filistin çatışma bölgesinde net bir şekilde kötüleşen duruma vurgu yaptığı’ belirtildi. Her iki liderin de ‘bir an önce ateşkes yapılması’ ve ‘müzakere sürecinin başlatılması’ ihtiyacını tekrarladığı aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘sivil tesislerin hedef alınmasının üzüntü verici olduğunu’ ve ‘Türkiye’nin bu tür eylemleri hoş karşılamadığını’ dile getirdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise Rusya’yı İsrail ile çatışmasında Hamas’ı desteklemekle suçladı. Zelenski France 2 kanalına verdiği demeçte, “Rusya’nın Hamas operasyonlarını öyle ya da böyle desteklediğinden eminiz. Rusya gerçekten de dünyanın her yerinde istikrarı bozucu eylemler gerçekleştirmeye çalışıyor” dedi.
Zelenski, İsrail ve Gazze’de yaşanan olaylar sebebiyle dikkatlerin Ukrayna’daki savaştan uzaklaşma tehlikesi olduğunu söyleyerek, “Bunun sonuçları olacaktır” dedi.
Irak’ın popülist Şii lideri Mukteda el Sadr, Filistinlileri yeterince desteklemediği gerekçesiyle Arap liderlerini kınadı ve bu durumu ‘utanç ve yüz karası’ olarak değerlendirdi.
Bir basın toplantısında konuşan Sadr, “Mısır, Suriye ve diğer yollar üzerinden Gazze’ye gıda ve su yollamaya hazırlanıyoruz” dedi ve Arap devletlerini Gazze halkına su ve gıda sağlamaya çağırdı.
Bu arada dünyayı ‘ikiyüzlülükle’ suçlayan Sadr, “Tüm ülkeler Ukrayna’ya destek olmak için sıraya girmişti. Aynısını niye Gazze’ye yapmıyorlar?” dedi. İsrail’le normalleşme aşamasını çoktan geçmiş Arap ülkelerini yok sayan Sadr, onların ‘bir işe yaramayacağını’ söyledi.
İsrail’de yayın yapan Kanal 12, İsrailli yetkililerin Mısırlı muhataplarını kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ne yardım götürmemeleri konusunda uyardığını ve bölgeye malzeme taşıyan kamyonlara hava saldırısı düzenleyeceklerini söylediğini bildirdi. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra Mısır’la güneydeki sınır kapısından Gazze’ye girmesi beklenen yakıt kamyonları ile Mısır mallarından oluşan konvoyların, ‘Refah sınır kapısından geri çekildiği’ bildirildi.
Yardım kamyonlarını vurma tehdidiyle ilgili yorum almak için ulaşılan İsrail ordusu sözcüsü, Kanal 12’nin haberinden haberdar olduklarını ancak yardım konvoyuna yönelik bir tehditte bulunup bulunmadıklarını teyit edemeyeceklerini söyledi. Sözcü, “Yorum yok. Söyleyebileceğimiz tek şey siyasi kademelerden gelen emirleri uyguladığımız ve savunma bakanlığının kuşatma emri verdiği” dedi.
Öte yandan ABD, Hizbullah’a İsrail ve Filistin arasındaki savaşa müdahil olmamasını söyleyerek, ikinci bir ateş açmaması çağrısında bulundu. Bundan kısa bir süre sonra İsrail’in kuzeyinde siren sesleri duyulmaya başladı.
İsrail ordusu, Gazze çevresindeki bölgelerin kontrolünü yeniden sağladığını iddia etti. İddiayı, The Times of Israel gündeme getirdi. İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari’nin sözlerini aktaran gazeteye göre, ordunun mühendislik birimleri çitlerin çevresindeki alanları temizledi. Ordu sözcüsü, hâlâ ‘İsrail topraklarında saklanan az sayıda’ Filistinli savaşçının bulunduğunu söyledi. Öte yandan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada İsrail’de 1500 Hamas üyesinin ölü bulunduğu kaydedildi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Salı günü erken saatlerde yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında 790 konutun yerle bir edildiğini ve 5 bin 330 konutun da ağır hasar gördüğünü aktardı.
Öte yandan takas gündeminin de konuşulduğu esirler için de kritik bekleyiş sürüyor.
İsrail ordusu, Hamas’ın Ekonomi Bakanı Cavid Ebu Şamala ve grubun politbüro üyesi Zekeriya Ebu Muammer’in pazartesi gecesi Gazze Şeridi’nde insansız hava araçları tarafından vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Cavid’in ‘örgütün fonlarını yönettiği’ ve ‘Gazze Şeridi’nin hem içinde hem de dışında terörü finanse edip yönetmek için fonları ayarladığı’ söylenildi. Zekeriya’nın ise Hamas’ın iç işlerinin başında olduğu belirtildi.
Beyaz Saray’da konuşma yapan ABD Başkanı Joe Biden, Hamas’ın ‘Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını savunmadığını’ söyledi. Biden, söz konusu grubun Filistinli sivilleri ‘canlı kalkan’ olarak kullandığını söyleyerek, “Dünyadaki her ulus gibi İsrail’in de bu vahşi saldırılara karşılık verme hakkı ve görevi vardır” dedi.
Netanyahu ile telefon görüşmesi yaptığını söyleyen Biden, “Eğer ABD sizin yaşadıklarınızı yaşasaydı vereceğimiz yanıt hızlı, kararlı ve ezici olurdu” dediğini söyledi.
Biden, ABD’nin 75 yıldır ‘Yahudi halkının güvenliği için garantörlük’ görevini üstlendiğini söyleyerek, “Geçmişte yaşanan zulümler bir daha asla yaşanamaz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın: ABD İsrail’in arkasındadır. Yahudi ve demokratik İsrail devletinin her zaman olduğu gibi bugün ve yarın da kendisini savunabilmesini sağlayacağız” dedi.
Hamas ise Biden’ın yorumlarını ‘kışkırtıcı’ olarak değerlendirerek, “Bu söylemler Siyonist hükümetin suçlarını ve terörünü örtme çabası hep” dedi.
Savaşın başlamasının hemen ardından Filistin’in elektriğini kesen İsrail Enerji Bakanlığından bu kez de su hamlesi geldi. İsrail Enerji Bakanı Yisrael Katz, yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze’de giden su akışının kesildiğini söyledi. İsrail merkezli Kanal 12 televizyonunun haberine göre Bakan Katz, İsrail’den Gazze’ye giden su borularındaki su akışının durdurulduğunu belirtti. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Gazze’de tam abluka uygulayacaklarını ve bölgeye elektrik, yiyecek ve yakıt sağlanmayacağını söylemişti.
Filistin’in yıllarca maruz kaldığı abluka, savaşla birlikte daha da ciddi boyutlara varırken hastanelerde ise insani dram yaşanıyor. Elektrik, su kesintisi ve İsrail’in saldırıları tıklım tıklım dolu hastanelerdeki tedavi sürecini de etkiliyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in hava saldırıları nedeniyle Gazze’deki hastanenin hizmet dışı olduğunu açıklamıştı. İnsani yardımların erişiminde de sıkıntı yaşanan Filistin için bakanlık, hastanelere ‘acil tıbbi yardımın girişini sağlayacak güvenli bir koridor’ çağrısında bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DTÖ) de Gazze Şeridi’ne insani koridor açılması çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Ofisi de İsrail’in su ve elektrik kesintisi kararlarının Filistin’de ‘ciddi içme suyu sıkıntısı’ yaşatmasını beklediklerini kaydetti.
Gazze Şehri’ndeki Şifa Hastanesi’nden haber veren Al Jazeera muhabiri Youmna El Sayed, tıbbi tesisteki durumun vahim olduğunu söyledi. El Sayed, Al Jazeera’ya verdiği bilgide, “Gazze’deki tüm hastanelerdeki durum gerçekten tarif edilemez. Tüm Şerid’in en büyük hastanesi olarak kabul edilen Şifa Hastanesi, ceset ve yaralılarla dolup taşıyor” dedi.
Mısırlı bir güvenlik kaynağı, Gazze’nin Mısır ile güney sınırındaki Refah kapısının bir sonraki duyuruya kadar kapatıldığını söyledi. Al Jazeera’de yer alan habere göre, sözkonusu haber kaynağı İsrail’in Gazze’ye misilleme niteliğindeki saldırılarının sınır kapısını hem siviller hem de geçişteki çalışanlar için tehlikeli hale getirdiğini belirterek, herhangi bir sızma girişimini durdurmak için sınır boyunca alarm durumu bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Mısırlı güvenlik kaynakları ve bir görgü tanığı İngiltere merkezli Reuters haber ajansına konuştu. İsrail tarafından düzenlenen hava saldırılarının Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınırdaki Refah kapısı yakınlarına isabet ettiğini söyledi. Safa haber ajansı da saldırıda geçitte bulunan iki çalışanın yaralandığını bildirdi.
Hamas öncülüğündeki Filistinli grupların 7 Ekim’de İsrail’e yaptığı ve en az 900 İsraillinin öldüğü saldırının ardından Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanlarını sürdüren İsrail ordusu Gazze’den saldırılar nedeniyle ayrılan Filistinlilere önce Mısır’a gitmelerini tavsiye etmişti. Yarbay Richard Hecht pazartesi günü verdiği brifingde “Refah sınır kapısının hala açık olduğunu biliyorum. Çıkabilecek olanlara çıkmalarını tavsiye ederim” ifadelerini kullanmıştı.
Hamas’ın başlattığı operasyonla birlikte esir alınan İsrailliler için kritik süreç devam ediyor. Hamas’ın Katar aracılığıyla esir takası teklifinin ardından İsrail’den henüz bir açıklama yapılmış değil. Hamas’ın İsrailli esir kadınları, Filistinli tutuklu kadınlarla takas etme teklifi gündemi de çatışmaların devam edip etmemesine bağlı.
Hamas’ın Katar’daki siyasi ofisinden bir üye Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Hamas grubunun, çatışmalar sırasında İsrail’le esir değişimi müzakerelerine açık olmadığını söylemişti. Bunun üzerine de, İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) Hamas’a uyarı geldi. IDF’den yapılan açıklamada, Gazze’deki rehineleri öldürmek ‘işleri daha iyi hale getirmeyecek’ dendi. Hamas, İsrail’in Gazze’yi herhangi bir uyarıda bulunmadan hedef alması halinde sivil esirleri infaz etmekle tehdit etmişti. Walla News’de yer alan habere göre, Hamas İsmail Haniye çatışmalar devam ettiği sürece tutuklular konusunda pazarlık yapmayacaklarını söyledi. Haniye, “İsrailli esirlerle ilgili olarak bizimle iletişime geçen taraflara bu konuyu savaşın sonuna kadar tartışmayacağımızı açıkça ifade ettik” dedi.
İsrail’den alınıp Hamas tarafından Gazze’ye gönderilen ‘den fazla esir olduğuna inanılıyor.
İsrail ordusu da Gazze Şeridi’nde yaşayan vatandaşlarının neredeyse tamamını tahliye ettiklerini açıkladı. Ordu yetkilileri, bölgede kalmayı tercih edenlerin olduğu bilgisini de paylaştı.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’ın haberinde, İsrail hükümetinin, 360 bin yedek askerin seferberliğe katılmasını onayladığı belirtildi. Haberde, bu adımın ‘uzun bir askeri harekat gerçekleştirileceğini’ gösterdiği kaydedildi. İsrail ordusu ayrıca yurt dışından yüzlerce yedek askerin de seferberliğe katıldığını açıkladı. Öte yandan yurtdışında yaşayan yedek askerlerin ülkeye getirilmesi yönündeki operasyonlar da devam ediyor. İsrail, 300 bin yedek askeri geri çağırdığını ve Gazze Şeridi sakinlerini, bir kara saldırısı planlayabileceğinin işareti olarak tahliye konusunda uyardığını açıkladı.
Filistin İçişleri Bakanlığı’nın, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cebaliya Mülteci Kampı’na hava saldırısı düzenlediğini, çok sayıda ölü ve yaralı olduğu duyurmasının ardından bir haber de Bureij kampından geldi. Filistin haber ajansı Safa, Gazze’nin merkezindeki Bureij mülteci kampının doğusuna top atışları yapıldığını bildirdi.
Öte yandan tarafların kayıpları da artıyor. 73’ü asker 900’den fazla İsrailli ölürken bu sayı Gazze’de de 750’yi aşmış durumda. İsrail saldırıları nedeniyle ölenlerin 140’ının çocuk olduğu ifade edildi. İki tarafta da yaralı sayıları binlerle ifade ediliyor.
Ayrıca İsrail’de çalışmak için bulunan 30 bin Taylandlının 18’inin İsrail’de öldürüldüğü açıklandı. Tayland Dışişleri Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, İsrail’de öldürülen Tayland vatandaşlarının sayısının 18’e yükseldiğini belirtti. Bakanlık, şu ana kadar 11 Tayland vatandaşının da esir düştüğüne inanıldığını ve nerede olduklarının bilinmediğini kaydetti. Yaralılardan bazıları da dahil olmak üzere en az 15 Tayland vatandaşının Çarşamba günü İsrail’den Tayland’a tahliye edilmesi planlanıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı da İsrail’de bulunan iki Çin vatandaşının öldürüldüğüne ilişkin haberleri doğruladı. Bakanlık sözcüsü Wang Wenbin bu açıklamayı Gazze Şeridi yakınlarındaki Sderot’ta iki Çinli işçinin öldürüldüğüne dair bir haberin medyaya yansıması üzerine yaptı. Öte yandan Çin, İsrail’deki vatandaşlarına yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
Hamas’a destek sağladığı yönündeki iddialarla gündeme gelen ve İsrail’in uluslararası arenada kınanmasını istediği İran’dan, Filistin’e yönelik açıklama geldi. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Tahran’ın Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıları finanse ettiği yönündeki iddiaları reddetti. Hamaney öte yandan İsrail’in Hamas’ın operasyonu ardından maruz kaldığı durumu ‘onarılamaz’ askeri ve istihbarat yenilgisi olarak adlandırdı.
Hamaney, saldırının ardından televizyondan yayınlanan ilk konuşmasında “Siyonist rejime saldırıyı planlayanların ellerinden öpüyoruz” demişti.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında üç Filistinli gazetecinin öldürüldüğü belirtildi. İsrail’in Gazze şehrinin balıkçı limanı yakınındaki bir konuta düzenlediği hava saldırısında üç Filistinli gazetecinin öldürüldüğünü söyledi. Öldürülen gazetecilerin isimleri de açıklandı. Sayid el-Taweel, Muhammed Sobboh ve Hisham Nawajhah. Sabah saatlerinde öldürülen iki gazeteci için Filistin’de cenaze töreni düzenlendi.
İsrail ordusunun, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarıyla çatışmaların başlamasından bu yana öldürülen ve kimliğini açıkladığı asker sayısı 124’e yükseldi. Ordu, yaptığı açıklamada çatışmalarda öldürülen 38 yeni er ve subayın kimlik ve rütbelerini paylaştı.
Yeni duyurulan 38 kişiyle beraber kimliği açıklanan asker sayısının 124’e yükseldiği kaydedildi.