İsrail’deki Türkiyeliler Birliği Başkanı Gülerşen 10Haber’e konuştu: 75 bin Türk var, can kaybı yok
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İsrail'i savaş suçlusu ilan edeceğiz" sözlerinin ardından İsrail Dışişleri Bakanı Cohen, İsrail'in "ilişkileri yeniden değerlendirmek" amacıyla diplomatlarını Türkiye'den çektiğini duyurdu. Netanyahu ise savaş suçlusu ilan edilmelerinin ikiyüzlülük olacağını söyledi.
“Hamas’ın terör örgütü olmadığını” söyleyen, İstanbul’daki büyük Filistin mitinginde de İsrail’i “savaş suçlusu ilan etmeye hazırlandıklarını” açıklayan Erdoğan’a İsrail’den tepki geldi. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen Türkiye’deki diplomatları bu sefer “İsrail-Türkiye eleştirilerini yeniden değerlendirmek” için geri çektiğini açıkladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen “Türkiye’den giderek artan söylemler doğrultusunda İsrail-Türkiye ilişkilerini yeniden değerlendirmek üzere diplomatik temsilcilerin Türkiye’den geri çağrılması talimatı verdim” dedi. Cohen’in bu açıklaması Erdoğan’ın dün İstanbul’da Filistin’e destek mitinginde “Türkiye’nin İsrail’i ‘savaş suçlusu’ ilan etmek için hazırlık yaptığını” söylemesinin hemen ardından geldi.
Given the grave statements coming from Turkey, I have ordered the return of diplomatic representatives there in order to conduct a reevaluation of the relations between Israel and Turkey.
— אלי כהן | Eli Cohen (@elicoh1) October 28, 2023
Erdoğan mitinge katılan yüz binlerce kişiye hitaben yaptığı konuşmada İsrail’in saldırılarını durduramadığı için Gazze’deki ölümlerden Batılı ülkeleri de sorumlu tutmuştu. Erdoğan “İsrail biz de seni savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz. Şimdi bunun hazırlığı içindeyiz, bunun çalışmasını yapıyoruz ve savaş suçlusu olarak İsrail’i dünyaya tanıtacağız” dedi. Erdoğan sözlerinin devamında “Elbette her ülkenin kendini savunma hakkı vardır. Tamam da adalet nerede? Gazze’de savunma değil açık ve alçak bir katliam yürütülmektedir” diye konuştu. İstanbul’da yapılan büyük Filistin mitingi haberimizin detaylarını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
Türkiye ile İsrail arasında tam diplomatik ilişkinin yeniden kurulması yakın zamanda gerçekleşti. İki ülke geçen yıl karşılıklı olarak büyükelçi atadı, Erdoğan bu sene ABD’deki Türkevi’nde İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ağırladı. Ancak hafta başında Erdoğan’ın “Hamas bir terör örgütü değildir, mücahitler topluluğudur” sözleri iki ülke ilişkilerinin yeniden gerilmesine neden oldu.
Gelecek yıl dışişleri bakanlığı görevini devralması beklenen İsrail Enerji Bakanı Israel Katz Erdoğan’ın mitingde “gerçek yüzünü ortaya çıkardığını” söyledi. “Müslüman Kardeşler’in adamı Hamas-IŞİD terörünü destekliyor” diye yazan Katz “Puşisi bile bu utancı örtmeye yetmez” dedi. Ordu Radyosu’nun aktardığına göre İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan da “Yılan yılan olarak kalır. Erdoğan imajını düzeltmeye çalıştı, ama bir antisemit olarak kaldı” diye tepki gösterdi.
Gazze Sağlık Bakanlığı dün 3500’den fazlası çocuk olmak üzere 7703 Gazzelinin hayatını kaybettiği açıklaması yaptı: Çatışmanın başlarında temkinli yaklaşarak her iki tarafı da “itidalli davranmaya” çağıran Erdoğan ölü sayısının her gün artması ve İsrail’in bombardımanlarının büyük ölçüde sivilleri hedef alması üzerine İsrail’e tavrını sertleştirdi.
İsrail’in ilk tepkisi ise Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat’ın “İsrail Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Hamas ile ilgili sözlerini tüm kalbiyle reddetmektedir” oldu. Hamas’ın “IŞİD’den daha aşağılık bir terör örgütü” olduğunu iddia eden Haiat “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın terör örgütünü savunmaya çalışması ve dile getirdiği kışkırtıcı sözler bile tüm dünyanın şahit olduğu dehşeti ve mutlak gerçeği değiştirmeyecektir. Hamas eşittir IŞİD” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv’de yaptığı açıklamada, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırıları sonrası başlayan savaşın, “İsrail’in ikinci kurtuluş savaşı” olarak nitelendirdi. Netanyahu, açıklamasında Erdoğan’a atıfta bulunmadan, “Bizi savaş suçları işlemekle itham etmeyin. Eğer askerlerimizi savaş suçları işlemekle itham edebileceğinizi sanıyorsanız, bu ikiyüzlülüktür. Biz dünyanın en ahlaklı ordusuyuz” ifadelerini kullandı.
Savaşın 10’uncu gününde Ehli Arap Hastanesi’ne saldırı düzenlenmesinin ardından İstanbul’da da yüzlerce kişi İsrail büyükelçiliğine doğru yürüyüşe geçmiş ve hatta çevredeki McDonalds dükkanına zarar verilmişti. Eylemin üzerinden çok geçmeden İsrail, güvenlik gerekçesiyle tüm diplomatlarını Türkiye’den geri çektiğini açıklamıştı. Bu diplomatlar arasında geçen yıl Erdoğan’a güven mektubu sunan İsrail Büyükelçisi Irit Lilian da vardı.
İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinin uzun bir tarihi olduğunu söyleyebiliriz. Bu kötüleşmede en kritik olaylar ise Davos zirvesi, alçak koltuk krizi ve Mavi Marmara saldırısıydı.
2009’da İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda Erdoğan İsrail’in Gazze’ye karşı tutumunu sert bir şekilde eleştirmişti. Yaklaşık 25 dakika boyunca konuşan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in dinleyicilerce alkışlarla karşılanmasına Erdoğan “One minute! One minute! Zulme alkış tutanları da ayrıca kınıyorum. Çünkü bu çocukları öldürenleri, bu insanları öldürenleri kalkıp da alkışlamak, öyle zannediyorum ki o da ayrı bir insanlık suçudur” sözlerini dile getirmişti.
Daha sonrasında moderatör David Ignatius akşam yemeği vakti geldiğini söyleyerek konuşmasını kısa tutmasını isteyince Erdoğan konuşma için verilen sürelerdeki adaletsizlikten şikayet ederek sahneyi terk etmişti. O gün bugündür de Davos’a gitmedi.
Davos krizinden bir yıl sonra ocak ayında başka bir kriz patlak verdi. Bu kriz Kurtlar Vadisi dizisinde İsrail istihbaratının Türkiye’de casusluk yaparak Türk bebeklerini kaçırdığı resmedildi. Dizide Mossad’ın Tel Aviv’deki Türk elçiliğine saldırdığı ve elçiyle ailesini esir aldığı da gösterildi. Bunun üzerine dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Danny Ayalon, İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’u Knesset’teki ofisine çağırdı.
Görüşme sırasında Çelikkol’un koltuğu Ayalon’unkinden daha alçaktı. İddiaya göre Ayalon yardımcılarına dönerek “Gördüğünüz gibi, asıl mesele, o daha alçakta oturuyor ve biz ondan yüksekteyiz… Masada sadece bir bayrak (İsrail bayrağı) var ve gülümsemiyoruz” dedi.
O dönemler başbakan olan Erdoğan olayın basına yansımasının ardından “İsrail’in şu andaki mevcut yönetiminin bir koalisyon hükümeti olması Türkiye’yi bağlamaz. Yani şu anda uç bir siyasi parti mensubu şöyle bir açıklama yaptı, bunu hoşgörüyle karşılayalım diye bir anlayışın içine giremeyiz” sözlerini dile getirmişti.
Aynı sene mayıs ayında Gazze’ye yardım taşıyan Mavi Marmara yolcu gemisinde bulunan dokuz aktivist İsrail askerleri tarafından açılan ateşte hayatını kaybetti. Birçok kişi de yaralandı. Akdeniz üzerindeki uluslararası sularda gerçekleşen müdahale üzerine iki ülke arasında ipler gerildi. Erdoğan saldırıyı “terörizm” olarak adlandırarak Türkiye’nin İsrail’deki büyükelçisi geri çekti. Dönemin Dışişleri Bakanlığı bu olayın iki ülke arasındaki ilişkileri geri dönülemez bir şekilde zedeleyebileceğini söyledi ki öyle de oldu. 2011 yılında Türkiye İsrail’e diplomatik bağlarının derecesini düşürdü.
Olaydan iki yıl sonra mart ayında Erdoğan ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde İsrailli liderin saldırıdan dolayı özür dilediği bildirildi. İsrail’in hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödeyeceği açıklandı. Erdoğan daha sonraki bir beyanında Türk halkı adına Netanyahu’nun özrünü kabul ettiğini söyledi.
Erdoğan daha önce Yahudiler tarafından antisemitik olarak değerlendirilen birtakım açıklamalarda bulunmuştu. Erdoğan’ın 2021 yılında ‘Yahudiler’ ve ‘İsrailliler’ ifadelerini birbiri yerine kullandığı, “Bunlar, 5-6 yaşındaki yavruları öldürecek kadar, kadınları yerlerde süründürerek öldürecek kadar, yaşlı insanları öldürecek kadar katil. Bunların eşi benzeri yok” sözlerini dile getirmişti.
ABD Başkanı Joe Biden’ın ‘ellerinin kanlı’ olduğunu söyleyen Erdoğan aynı konuşmasında “Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya yönelik her saldırısı fitili ateşlenen bir bomba etkisi yapmaktadır” demişti. Erdoğan’ın bu konuşması ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kınanmıştı.
Aynı dönemde Türk Yahudileri temsil eden Türkiye Musevi Toplumu ABD’nin Erdoğan’ı kınama kararına “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın antisemitik olduğunu ima etmek haksızlık ve ayıptır” şeklinde tepki göstermişti.
İlişkilerin kopuk olduğu dönemde İsrail ve İsraillilere ‘çocuk katilleri’ diyen Erdoğan 2014 yılında iç politikalarına karşı çıkan bir protestocuya ‘İsrail dölü’ diye çıkışmıştı. Gerçi bu ifade daha sonra Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlandı. Geçen yıldan itibaren ise ilişkiler yeniden yeşermeye başladı, Eylül 2022’de Erdoğan İsrail’in o dönemki Başbakanı Yair Lapid ile bir araya geldi. Böylece 2008’den bu yana ilk kez bu iki ülkenin liderleri yüz yüze bir araya geldi.